Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Euro 39,9215 %0,22 @dir Altın Gram 3.516,58 %0,00 @dir Brent Petrol 70,58 %1,00 @dir BIST 100 10.840,59 %1,05 @dir Dolar 36,6699 %0,26 @dir Bitcoin 82.907,76 %-0,37 @dir
1

İhraç edilip geri dönen öğretmenlere ek ders ücreti ödenebilir mi?

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, öğretmen olarak görev yaparken, olağanüstü hal tedbirleri kapsamında kamu görevinden çıkarılıp iade edilen öğretmenlere kamu görevi dışında kaldıkları döneme ilişkin ek ders ücretlerinin ödenip ödenmeyeceğine ilişkin bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığı giderdi.

Kaynak : Gazete Memur Giriş : Güncelleme :
İhraç edilip geri dönen öğretmenlere ek ders ücreti ödenebilir mi?

OHAL KHK’larıyla doğrudan kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilen ilgililer hakkında tesis edilen işlemlerin hukuka aykırılığı her ne kadar yargı makamlarınca verilen iptal kararlarıyla tespit edilmemiş ise de, gerek 7075 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kurulan komisyonlar tarafından verilen kabul kararlarının, gerek idarenin kendi yaptığı incelemeler neticesinde işlemin hukuka aykırı olduğunu tespit ederek göreve iade yolunda 697 sayılı KHK'nın 2.maddesinde yaptığı düzenlemenin iptal kararlarının etkisine benzer sonuçlar doğurması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Nitekim 7075 sayılı Kanunun 10. maddesinde de, 697 sayılı KHK'nın 2. maddesinde düzenlenen iade hükümlerinde de, tıpkı iptal kararları gibi, ilgililer bakımından kamu görevinden çıkarma işlemlerinin tüm hüküm ve sonuçlarının ortadan kalkacağı kurala bağlanmıştır.

Dolayısıyla, hukuka aykırılığı anılan kararlar ile saptanan işlemler nedeniyle, ek ders görevini fiilen yerine getiremediği açık olan ilgililerin, bu işlemler sonucu uğradığı zararların Anayasanın 125. maddesi uyarınca davalı idarece tazmini gerekmektedir.


Bu nedenle, ilgililerin “fiilen” çalışamaması hukuka aykırı bulunan işlemlerden kaynaklandığından ve ek ders ücreti ödemesi de davacıların yoksun kaldığı parasal hak kalemlerinden birisi olduğundan, yukarıda aktarılan anayasal hükümler ve idare hukuku ilkeleri çerçevesinde ek ders ücretlerinin idare tarafından tazminen ödenmesi gerekmektedir.

T.C.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2024/21
Karar No: 2024/45

BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR

II-İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Uyuşmazlıklar, öğretmen olarak görev yaparken, olağanüstü hal tedbirleri kapsamında kamu görevinden çıkarılıp iade edilen öğretmenlere kamu görevi dışında kaldıkları döneme ilişkin ek ders ücretlerinin ödenip ödenmeyeceğinden kaynaklanmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Başvuruya konu olan kararlar arasındaki aykırılık, öğretmen olarak görev yaparken, olağanüstü hal tedbirleri kapsamında kamu görevinden çıkarılıp iade edilen öğretmenlere kamu görevi dışında kaldıkları döneme ilişkin ek ders ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenip ödenmeyeceği hususundan kaynaklanmaktadır.

İdare; Anayasa'ya ve yasalara uygun davranmak, hukuka uygun işlem ve eylem tesis etmek zorundadır. Aynı zamanda idarenin işlem ve eylemleri de yargı denetimine açık olup, idare tarafından yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmesi gerekmektedir. İdarenin anılan yükümlülükleri Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen ve hüküm altına alınan "hukuk devleti" ilkesinin gereğidir. Bu kapsamda da, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.

Aykırılığın giderilmesine konu edilen dosyaların davacıları, Olağanüstü hâl tedbirleri kapsamında terör örgütlerine veya devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti, aidiyeti, iltisakı veya bunlarla irtibatı oldukları gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılan kişiler olup; Ankara ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin ayrıntıları yukarıda aktarılan dosyalarındaki davacıları, Olağanüstü Hal Komisyonunca yapılan inceleme sonucunda kamu görevlerine iade edilmiş olup; İzmir Bölge İdare Mahkemesinin yine yukarıda ayrıntıları aktarılan dosyasının davacısı ise, 697 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesi kapsamında görevine iade edilmiştir.

Bu nedenle, öncelikle, Ankara ve İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin aykırılığın giderilmesine konu edilen dosyalar açısından "olağanüstü hal komisyonu" nun yapısı ve kararların niteliği ve sonuçları incelenecek olup; İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aykırılığın giderilmesi dosyasındaki ilgili açısından ise, sonraki kısımda, Olağanüstü Hal Kararnamesinin niteliği, etki ve sonuçları ve bu çerçevede "idarenin geri alma işlemi" incelenecektir.

Olağanüstü Hal Komisyonları, 02/01/2017 tarih ve 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile OHAL kapsamında başka bir işlem tesis edilmeksizin, doğrudan OHAL KHK’sıyla tesis edilen işlemlere ilişkin başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere kurulmuştur. Anılan KHK, 7075 sayılı Kanun’la TBMM tarafından kabul edilerek kanunlaşmıştır.

7075 sayılı Kanun'un 2. maddesinde komisyonların görevleri sayılmış olup, bu kapsamda, olağanüstü hâl kapsamında doğrudan OHAL KHK’larıyla tesis edilen kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarma ya da ilişiğin kesilmesine ilişkin işlemler hakkındaki başvuruları değerlendirip karar vereceği belirtilmiştir. Olağanüstü Hal Komisyonları tarafından dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda "başvurunun reddine" ya da "kabulüne" karar verilebileceği aynı Kanunda hüküm altına alınmıştır. Bu noktada, komisyonun aslında idare tarafından tesis edilen işlemin denetimini gerçekleştirdiği ve ilgililerin gerçekten millî güvenlik aleyhine faaliyette bulunan örgüt veya oluşumlarla irtibat ve iltisaklı olup olmadıklarını değerlendirdiği, başka bir ifadeyle, komisyon tarafından, idare tarafından alınan tedbirin denetlendiği anlaşılmaktadır.

Olağanüstü Hal Komisyonunun kararının ilgililer açısından olumlu olması durumunda, tıpkı yargı makamlarınca verilen iptal kararlarında olduğu gibi işlemin tüm hüküm ve sonuçlarının ortadan kalkacağı; ilgililerin kamu görevine iade edileceği ve bu kapsamda göreve başlarlarsa, kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden ay başından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden yoksun kaldıkları mali ve sosyal hakların ödeneceği 7075 sayılı Kanunda belirtilmiştir.

Bu itibarla, 7075 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kurulan Olağanüstü Hal Komsiyonlarınca, ilgililerin başvurusu kabul edilirse, yapılan incelemeler sonucunda bir nevi idarenin tesis ettiği işlemin hukuka aykırılığının tespit edildiği anlamına da gelmektedir. Bu bağlamda, idari işlemin hukuka aykırı olduğunun komisyonca tespiti halinde kişilerin de yoksun kaldıkları mali ve sosyal hakları ödenmektedir. Dolayısıyla, Olağanüstü Hal Komisyonunun "kabul" kararlarının, bir nevi yargı makamlarınca verilen iptal kararları niteliğinde olduğu ve tıpkı iptal kararları gibi, tesis edilen idari işlemi tesis edildiği tarihten itibaren etkisiz hale getiren, tüm hüküm ve sonuçlarıyla ortadan kaldıran hatta tesis edildiği tarihten itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ilgililerin mali ve sosyal haklarının da karşılanması sonucunu doğuran kararlar olduğu sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, İzmir Bölge İdare Mahkemesinin aykırılığa konu edilen dosyasının davacısı, 697 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde kararname ile göreve iade edilmiş olup,anılan KHK'ın "iade hükümleri" başlıklı 2. maddesinde, kararnameye ekli (2) sayılı listede belirtilen kişilerin, ilgili kanun hükmünde kararnamenin eki listelerin sırasından çıkarıldığı belirtilmiş ve ilgili kanun hükmünde kararname hükümlerinin, bu listede belirtilen kişiler bakımından tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte ilgili kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere ortadan kalkmış sayılacağı vurgulanmıştır. Bu kapsamda göreve başlayanlara, kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının ödeneceği de hüküm altına alınmıştır.

697 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinde de, ekli (2) sayılı listede belirtilen kişiler açısından kamu görevinden çıkarıldıkları kanun hükmünde kararname hükümlerinin tüm hüküm ve sonuçlarıyla birlikte, ilgili kanun hükmünde kararnamenin yayımı tarihinden geçerli olmak üzere, ortadan kalkmış sayılacağı hüküm altına alındığından, idare tarafından, kendiliğinden, anılan Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (2) sayılı listede yer alan kişilerle ilgili tesis edilen kamu görevinden çıkarma işleminin hukuka aykırılığının tespit edildiği ve bu nedenle, tıpkı yargı makamlarınca verilen iptal kararları gibi, bu işlemlerin tüm hüküm ve sonuçlarıyla tesis edildiği tarihten itibaren ortadan kalkmış sayılacağına ve kamu görevinden çıkarıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının ödeneceğine ilişkin düzenleme yapıldığı görülmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, aykırılığın giderilmesine konu edilen dosyalarda; öğretmen olarak görev yapan davacıların olağanüstü hal kararnameleri ile kamu görevinden çıkarıldığı; ilgililerin, ya Olağanüstü Hal Komisyonunca yapılan incelemeler sonucunda verilen kabul kararları ile ya da idarenin kendi yaptığı değerlendirmeler sonucunda 697 sayılı KHK aracılığıyla görevlerine iade edildiği anlaşılmaktadır.

Davacılar tarafından bu suretle, hukuka aykırı olduğu tespit edilen meslekten çıkarma işlemlerinden dolayı yoksun kaldıkları ek ders ücretlerinin tazmin edilmesi istenilmektedir.

Bu aşamada, "mülkiyet hakkı" kavramına da değinilmesi gerekmektedir. Anayasanın 35. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkı, sadece taşınmaz/gayrimenkul ve taşınırlar/menkul mallar üzerindeki mülkiyet veya intifa gibi diğer ayni haklar ile fikri ürünler üzerinde kurulan fikri mülkiyet gibi mutlak hakları kapsamamaktadır; aynı zamanda, alacak haklarını, sosyal güvenlik pozisyonlarından kaynaklanan talep hakları gibi şahsi/nisbi hakları da kapsamaktadır. Mülkten yoksun bırakma ve mülkiyetin düzenlenmesi, mülkiyet hakkına müdahalenin özel biçimlerini oluşturmaktadır.

OHAL KHK’larıyla doğrudan kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilen kişilerin, anılan işlemlerin hukuka aykırılığı tespit edilerek görevlerine iade edilmeleri durumunda, hukuka aykırı bir şekilde kamu görevinden çıkarılarak mali ve sosyal haklardan mahrum edilmeleriyle birlikte mülkiyet haklarına da sınırlama getirildiğinin kabulü gerekmektedir.

Hukuk devletinde idare, hukuka aykırı olarak tesis ettiği işlemlerin sebep olduğu ihlalleri giderme yükümlülüğü altındadır; bu yükümlülük nedeniyle idarenin, ilgili hakkında, hukuka aykırı işlem tesis edilmemiş olsaydı kişi hangi durumda olacaksa onu mümkün olduğunca en yakın konuma getirmek amacıyla ilgili işlemleri tesis etmesi gerekmektedir. Hukuka aykırı olduğu tespit edilen işlemler ile ilgililerin, mülkiyet haklarına yönelik getirilen sınırlama nedeniyle oluşan mağduriyetin tam olarak giderildiğinden söz edilebilmesi için hukuka aykırı işlem tesis edilmemiş olsaydı kamu görevinden çıkarılan kişilerin, anılan döneme ilişkin mali, sosyal ve özlük haklarının tazmin edilmesi gerekmektedir.

Kararın "ilgili mevzuat" başlığı altında "ek ders" konusuna ilişkin aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca, her ne kadar, ek ders ücreti ödemesinin yapılabilmesi için "fiilen çalışma şartı" getirilmiş olsa da aykırılığın giderilmesine konu edilen dosyaların davacıları, kendi iradeleri dışında, "fiilen çalışma şartı"nı yerine getirememişlerdir yani görevden ihraç edildikleri dönemde ilgililer çalışmak isteseler bile fiilen anılan görevi yerine getirmeleri mümkün değildir.

OHAL KHK’larıyla doğrudan kamu görevinden, meslekten veya görev yapılan teşkilattan çıkarılan ya da ilişiği kesilen ilgililer hakkında tesis edilen işlemlerin hukuka aykırılığı her ne kadar yargı makamlarınca verilen iptal kararlarıyla tespit edilmemiş ise de, gerek 7075 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde kurulan komisyonlar tarafından verilen kabul kararlarının, gerek idarenin kendi yaptığı incelemeler neticesinde işlemin hukuka aykırı olduğunu tespit ederek göreve iade yolunda 697 sayılı KHK'nın 2.maddesinde yaptığı düzenlemenin iptal kararlarının etkisine benzer sonuçlar doğurması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Nitekim 7075 sayılı Kanunun 10. maddesinde de, 697 sayılı KHK'nın 2. maddesinde düzenlenen iade hükümlerinde de, tıpkı iptal kararları gibi, ilgililer bakımından kamu görevinden çıkarma işlemlerinin tüm hüküm ve sonuçlarının ortadan kalkacağı kurala bağlanmıştır.

Dolayısıyla, hukuka aykırılığı anılan kararlar ile saptanan işlemler nedeniyle, ek ders görevini fiilen yerine getiremediği açık olan ilgililerin, bu işlemler sonucu uğradığı zararların Anayasanın 125. maddesi uyarınca davalı idarece tazmini gerekmektedir.

Bu nedenle, ilgililerin “fiilen” çalışamaması hukuka aykırı bulunan işlemlerden kaynaklandığından ve ek ders ücreti ödemesi de davacıların yoksun kaldığı parasal hak kalemlerinden birisi olduğundan, yukarıda aktarılan anayasal hükümler ve idare hukuku ilkeleri çerçevesinde ek ders ücretlerinin idare tarafından tazminen ödenmesi gerekmektedir.

III- SONUÇ :

Açıklanan nedenlerle; Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın, "görevine OHAL Komisyon kararı veya KHK hükümleri kapsamında iade olunan "öğretmenlerin kamu görevinden çıkarıldıkları döneme ilişkin ek ders ücretlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği" yolunda giderilmesine, kesin olarak, 08/10/2024 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.