Asgari ücret neden Türkiye'nin ortalama maaşı haline geldi?
SGK uzmanı Özgür Erdursun’un değerlendirmesiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından başlatılan yeni denetim dalgası, Türkiye’de uzun süredir süregelen "asgari ücret gerçeğini" ortaya çıkarmayı hedefliyor. Müfettişler, meslek kodları ile bildirilen ücretler arasındaki tutarsızlıkları incelerken, işverenlerin elden yaptığı bordro dışı ödemeler artık yakın takipte. Gerçek maaş bildirimini eksik yapan işletmeleri geriye dönük ağır cezalar ve prim farkı ödemeleri bekliyor.

SGK uzmanı Özgür Erdursun'un değerlendirmesine göre, Türkiye’de Asgari ücret artık bir taban ücret olmaktan çıktı; neredeyse ülkenin ortalama maaş seviyesine ulaştı.
Resmi rakamlara bakıldığında, 2024 brüt asgari ücreti 26 bin 5 TL iken, SGK’ye bildirilen ortalama brüt maaş sadece 47 bin 676 TL'dir. Yani ortalama ücret, asgari ücretin yalnızca 1,83 katı. Uzmanlar, bu farkın giderek daralmasının, "asgari ücretin ortalama ücret gibi algılandığı" bir ekonomik yapıya işaret ettiğini belirtiyor.
Erdursun’a göre, birçok işletme yüksek maaş ödemesine rağmen, SGK’ye prim bildirimini kasıtlı olarak asgari ücret üzerinden yapıyor. Ücretin kalan kısmı ise elden ödeme yöntemiyle bordro dışı bırakılıyor.
SGK DENETİMLERİ BAŞLADI
SGK, bu kayıt dışılığı ve eksik prim bildirimini sonlandırmak amacıyla yeni bir denetim dalgası başlattı. SGK uzmanı Erdursun'un belirttiğine göre, bu denetimler yalnızca prim eksikliğini değil, Türkiye’deki gerçek asgari ücretli oranını da tespit etmeyi hedefliyor.
Müfettişler, bildirilen ücretler ile çalışanların meslek kodları arasındaki tutarsızlıkları incelemeye aldı. Örneğin, "usta terzi" gibi nitelikli çalışanın asgari ücretle gösterilmesi, sistemde bir uyumsuzluk olarak kabul ediliyor ve denetim tetikleniyor.
Denetimlerde çalışanlara doğrudan “Gerçekte ne kadar maaş alıyorsunuz?” sorusu yöneltiliyor.
Çalışanın, “Asgari ücret bildiriliyor ama daha fazla alıyoruz” şeklindeki beyanı, eksik prim bildirimi tespiti için yeterli bir kanıt olarak kabul ediliyor.
Eksik prim bildiriminin işverenler için sonuçları ağırdır. Yargıtay kararları uyarınca, işçinin gerçek maaşını eksik bildiren işveren hem SGK’ye hem de işçiye karşı sorumlu tutuluyor.
Bu durumda, SGK eksik bildirilen primleri 5 yıla kadar geriye dönük tahsil ediyor, gecikme faizi ve yüksek idari para cezaları uyguluyor. Ayrıca işverenler, prim teşviklerinden mahrum kalıyor. Mağdur olan çalışanlar ise ileride açacakları davalarda, geriye dönük tazminat ve fark prim haklarını talep etme hakkına sahip oluyor.
'HERKES ASGARİ ÜCRETLİ' DÖNEMİ BİTİYOR
SGK’nin başlattığı bu kapsamlı yeni denetimler, Türkiye’de uzun süredir yaygın olan “herkes asgari ücretli” algısını kırmaya yönelik tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzun süredir aynı personeli asgari ücretle gösteren işletmeler artık Kurum tarafından yakın takibe alınmış durumda.
