Ofiste 'ayak kokusu' riski
Pandemi sonrası evden ya da hibrit çalışmaya devam eden çalışanlarını yeniden ofise çekmek isteyen şirketler ne yapacağını şaşırmış durumda. Son olarak İngiliz şirketleri çalışanlarına şirin gözükmek için ofiste “yalın ayak çalışma” izni verdi.

COVID- 19 pandemisi, birçok iş kolunda çalışmak için ofise gitmek gerekmediğini ortaya çıkardıktan sonra çalışma ve iş hayatında büyük değişiklikler yaşandı. Özellikle ofis işlerinde bütün dünyada beyaz yakalılar evden çalışmaya geçerken pandemi sonrasında da bu akım “hibrit çalışma sistemi” olarak devam etti.
Ancak pandemi sonrası çalışanların ofiste daha üretken olduğunu düşünen birçok şirket çalışanlarını ofise çekmek için ne yapacağını şaşırmış durumda.
Çalışanlarını ofise ilk çağıran şirketler Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketleri oldu. Aralarında Tesla, Space X ve X’in sahibi Elon Musk’ın da bulunduğu birçok teknoloji milyarderi pandemi sonrası çalışanlarına ofise geri dönmeyi zorunlu kıldı, ancak bunun yanında ofis hayatını daha “çekilir” hale getirmek için çeşitli yollara başvurdular.
Örneğin Ernst & Young şirketi, ev hayatına alışan çalışanlarını ofise çekebilmek için ABD'deki çalışanlarının tüm ulaşım masraflarını, bakmakla yükümlü oldukları kişilerin bakım masraflarını ve evcil hayvan bakım masraflarını karşılayan “E&Y çalışma şekli geçiş fonu”nu başlattı. O zamandan bu yana ofiste birlikte geçirilen sürede yıllık yüzde 150'lik bir artış görüldü.
Deutsche Bank ise çalışanlarını yeniden ofise çekmek için New York'taki yeni genel merkezini tasarladı. “İş sadece masa başında yapılmaz” mottosuyla hareket eden Gensler (Deutsche Bank'ın tasarım ortağı), tasarıma çok sayıda yemek alanı, bar, sağlık ve zindelik tesisleri, anne odaları ve hatta geceleri kullanılmak üzere, gündüzleri ise dinlenme salonu olarak hizmet veren bir bilardo salonu dahil etti. Tüm bu değişikliklerin ardından 2024’te de yöneticilerini haftada dört gün ofise geri çağırdı.
Son olarak İngiltere’deki bazı şirketler, çalışanların “rahatlığını artırmak ve moralini yükseltmek için" iş yerinde ayakkabısız, yani yalın ayak ya da çorapla işe gelme trendini başlatmış durumdalar.
Yanlış duymadınız, İngiliz şirketler, odaklanma, rahatlık ve moral düzeyini artırmak için iş yerinde ayakkabı giyilmemesi politikasını deniyorlar.
Stresi azaltmak ve yaratıcılığı artırmak için çalışanların yaşam standardını yükseltmek ya da maaşlarına zam yapmak yerine terlikler, çoraplar ve ayak ısıtıcıları kullanılıyor. Çalışanlarına ayakkabılarını kapıda bırakmalarını isteyen şirketlere soracak olursanız, amaçları “işyerini biraz daha az iş yeri gibi hissettirmek.”
Ofis kuralı: Deliksiz çorap
Örneğin İngiltere'deki ofisinde “sadece çorap giyme” politikası uygulamaya başlayan kozmetik şirketi “helloSKIN”in kurucusu Natalie James, ofis politikasını şöyle açıklıyor: “Ayakkabılarınızı çıkarmak gibi küçük bir şey sizi daha rahat hissettiriyorsa ve böylece daha yaratıcı olmanızı sağlıyorsa, bu hiç de düşünülmeyecek bir şey değildir!”
Ancak bu politika ofiste “ayak kokusu” gibi riskleri de beraberinde getiriyor. James, bunun önüne geçmek için ofiste çıplak ayakla dolaşmayı yasaklamış, sadece temiz çoraplarla dolaşma izni vermiş. Ayrıca ofis kurallarına göre çorapların deliksiz olması da şart (!).
Teknoloji şirketi Tao Climate'ın CEO'su Gary Brynes ise dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarını “ayakkabısız çalışmayı benimsemeye” çağırıyor. “Ofis, çok sıkıcı ve çok zorlu bir yer” diyen Brynes, “Ofislerde sıkça rastlanan bir durum, insanların orada olmaktan hoşlanmamasıdır. Ofisi daha kolay hale getiren her şey, üretkenlik, refah ve mutluluk için iyidir” sözleriyle de “ayakkabısız ofis” politikasından adeta mucize (!) bekliyor.
“Konsantrasyonu düşürüyor” iddiası
Tech West Midlands'ın CEO'su Andy Hague için ayakkabısız çalışmak bir zorunluluk. Hague, iş yerinde ayakkabı giymenin odaklanmasını zorlaştırdığını ve ayakkabısız çalışmanın “küçümsenmemesi gerektiğini” söylüyor:
“Ayakkabı giymek beni zeminden kopmuş hissettiriyor. Bu his kaybı beni derinden dengesizleştiriyor. Ayakkabının etkisi o kadar güçlü ki, konsantre olabilme yeteneğim yüzde 70'e düşüyor.”
“Ayakkabılara inanıyoruz”
Ancak ayakkabısız ofis fikrine karşı çıkanlar da var. “Ayakkabılara inanıyoruz” diyen iş destek platformu Enterprise Nation'ın CEO'su Aaron Asadi, “Biz çalışanlarımıza tavsiyelerde bulunurken ofis içi çorap yorumları yerine işbirliği araçları, nakit bilinci ve AI entegrasyonunun etiği üzerine odaklanmayı tercih ediyoruz” diyor.
Tüm dünyada çalışanların işle ilgili streslerinin rekor seviyelere ulaşması, tükenmişliğin artması ve işgücünün maaştan çok refaha odaklanması nedeniyle şirketler bu tür küçük değişikliklerle çalışanlarını rahatlatmaya çalışıyorlar.
Ancak şurası bir gerçek: İş ve çalışma hayatında pandemi bir kırılma noktası oldu ve artık hiç kimse bütün vaktini bir plazanın içinde, aynı masada aynı bilgisayarın başında geçirmek istemiyor.
Zaten tam da bu nedenle işverenler artık Z kuşağını eski kuşaklar gibi tam zamanlı çalıştıramıyorlar çünkü onlar X ve Y kuşağı gibi eski çalışma sistemlerine alışkın değil. Bu nedenle de şirketler pandemi sonrası çalışanlarını ofise geri getirmek istiyorlarsa “ayakkabısız çalışma olanağı” gibi faydasız çabalar yerine çalışanların refah seviyesini artıracak önlemlere başvurması gerekiyor.
İpek YEZDAN