Yılı | 2017 | |
---|---|---|
Dairesi | 6 | |
Dosya No | 47556 | |
Tutanak No | 50163 | |
Tutanak Tarihi | 15.9.2021 |
Konu: mevzuatın öngördüğü tutardan daha fazla tutarda sosyal denge tazminatı ödenmesi
193 sayılı İlamın 1. maddesi ile, kamu zararı tutarının personele yapılan net ödemelerin dikkate alınması suretiyle eksik hesaplandığı gerekçesiyle Belediye personeline ödenen brüt sosyal denge tazminatı ile brüt tavan tutar karşılaştırılarak kamu zararının yeniden tespit edilmesi, kamu zararının artması durumunda sorumluların savunmalarının tekrar alınarak ek rapor düzenlenmesine değin konunun hüküm dışı bırakılması üzerine;
259 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile, ... Belediye Başkanlığı ile ... Sendikası (...) arasında 30.12.2015 tarihinde imzalanan ve 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olan Sosyal Denge Sözleşmesiyle Özel Kalem Müdürlüğünde görevli personele 2017 yılında mevzuatın öngördüğü tutardan daha fazla tutarda sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucunda ...TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Üst Yönetici …, harcama yetkilileri …, …, …, …, …, …, … ile gerçekleştirme görevlileri …, …, …, …, … ile … aynı mahiyetteki temyiz dilekçelerinde özetle;
Belediye ile sendika arasında akdedilen sözleşmedeki sosyal denge tazminatlarından kaynaklı kamu zararı iddiası ile usul ve yasaya aykırı hüküm ihdas edildiğini, kararın kabulünün mümkün olmadığını, şöyle ki;
1- MALİ SORUMLULUK ŞARTLARININ VÜCUT BULMADIĞINI,
Belediye personeli statüsünde olan harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin; belediye meclisinin bütçe onayından geçen ve başkanlık talimatı ile ödenmesi lazım gelen tazminatları ödememe gibi bir haklarının bulunmadığını,
Kamu kurumlarındaki emir/talimat silsilesi içerisinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesinin adli ve disiplin sonuçlarının olduğunu; yapmanın ise tazminat sorumluluğu doğurduğunu, bu durumun ısrarını harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi olan personelin her halükarda kaçınılmaz olarak mağdur olmalarına sebep olduğunu, mevcut durumda ise daire kararlarının; Sayıştay Genel Kurulunun ilke kararları ile çeliştiğini,
Sayıştay Genel Kurulunun 14.06....7 tarih ve 5189/1 nolu Kararında; mali sorumluluk şartları olarak;
“ - Kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem, eylem bulunmalıdır.
- Ortada bir kamu zararı olmalıdır.
- Mevzuata aykırı karar, işlem ve eylemle zarar arasında bir illiyet olmalıdır. ”
Şeklinde tek tek sıralanmış olup kamu zararının mevcudiyeti için açıkça illiyet bağı kurulma zorunluluğu getirildiğini,
Bu yeni sorumluluk sisteminde objektif kusursuz sorumluluk anlayışından vazgeçildiğini, yalnızca kendisinin görevi kapsamında ve kusurun bulunması halinde sorumlu tutulması gerekirken hiçbir makul gerekçe sunmaksızın sorumluluk yükleyen bu ilamın; Sayıştay’ın da yerleşik içtihatlarına muhalif olacağını,
2- YASAL OLARAK HERHANGİ BİR ÜST SINIR BULUNMADIĞINI,
Toplu sözleşmenin nasıl yapılacağının kanunla düzenlendiğini, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin, toplu sözleşme yapma hakkına sahip olduklarını, toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde tarafların Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabildiğini, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararlarının kesin ve toplu sözleşme hükmünde olduğunu, “Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.” Hükümlerinin yer aldığını,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde, Avrupa Sosyal Şartı ve ILO'nun 88, 91 ve 158 sayılı sözleşmelerinde belirtildiği üzere kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını korumak ve geliştirmek için işverenleri ile eşit koşullarda, özgür biçimde toplu pazarlık yapıp sözleşme imzalaması en temel insan haklarından birisi olduğunun kabul edildiğini, kamu görevlilerinin toplu sözleşme özgülüğü hakkının; çalışanlar ve işveren arasındaki özgür toplu pazarlık hakkını herhangi bir kısıtlamaya tabi olmamak üzere güvenceye alan İLO’nun 98 sayılı sözleşmesinin 4. Maddesi başta olmak üzere ILO'nun 87 ve 151 sayılı sözleşmelerinde açıkça temel bir hak olarak tanımlandığını,
Netice itibariyle Anayasanın 90. Maddesi hükmü gereğince; Sayıştay tarafından kamu zararı iddiasıyla başlatılan iş bu soruşturmada temel alınması gereken hukuksal dayanakların başta ILO'nun onaylanarak usulüne göre yürürlüğe konulmuş bulunan 87, 98 ve 151 Sayılı sözleşmeleri ve bu sözleşmelere dayalı olarak verilen ILO denetim organlarının kararları olduğunu, ancak Sayıştay'ın haklarında başlattığı ilgili sorguda ülkemiz Anayasasına aykırı bir şekilde sadece mevcut yasal mevzuatta belirlenen miktar, süre vb. sınırların dikkate alınmasının ciddi hukuka aykırılıklar doğurduğunu,
Bu doğrultuda 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nu 28 nci maddesinde; “Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar.” denildiğini,
Söz konusu madde düzenlemesinde sayılan ve ödemelerle ilgili olarak belirtilen “mevzuat hükümlerinin dikkate alınması” hususunun, bu konuları düzenleyen mevzuata aynıyla uyulması anlamına gelmediğini, tersine bir yorumun kabul edilmesi halinde, çalışma koşullarının tarafların iradeleri çerçevesinde yürütülecek pazarlıklar çerçevesinde ve toplu sözleşme ile belirlemesi yönündeki temel hukuki kural ve bu kuralın iç hukukta yerleşmesine gerekçe teşkil eden ILO sözleşmelerinin ve Anayasa hükümlerinin bir kenara itilmiş olacağını, bir başka ifade ile “mevzuata aynıyla uyulması”nın toplu pazarlık ve toplu sözleşmenin mantığına aykırı olacağını, kanun koyucunun bu nedenle “mevzuata uyulması” değil “dikkate alınması” ifadesini kullandığını,
Dolayısıyla kanunda belirtilen üst sınırın üzerinde sözleşmeyle daha yukarıda bir tavan tutarın belirlenmesinde bir engel bulunmadığı, bu bağlamda Belediye ile ilgili Sendika arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesinin iyileştirme zammına (sosyal denge tazminatı) ilişkin düzenlenen hususun, 4688 sayılı Kanunun 28 nci maddesinde sayılan ödemeler kapsamında bir düzenleme olduğundan bu durumun adı geçen Kanuna aykırılık teşkil etmediğini,
Bilindiği ve sorgu kağıdında da yer verildiği üzere, 4688 sayılı yasanın 32 inci maddesinin 1 inci fıkrasında; “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı, Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında topla sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamaz,” düzenlemesine yer verildiğini, bu düzenleme içerisinde memurlara yapılacak ödemeler bakımından herhangi bir sınırlama; tavan uygulaması getirilmediğini,
Dolayısıyla ilamda belirtilen söz konusu zarar ve sorumlu tespitlerinin mevzuata aykırı olduğunu,
3- SOSYAL DENGE SÖZLEŞMELERİNDEN KAYNAKLI KAMU ZARARI İDDİASININ TESPİTİNDE TAKDİRİ YANILGIYA DÜŞÜLDÜĞÜNÜ,
Yukarıda açıkça belirtildiği üzere uluslararası hukuk normlarınca sosyal hakların temeli olan toplu sözleşme hakkının ifası için taraflara herhangi bir sınırlama getirilmesinin uygun bulunmadığını, her ne kadar Sayıştay tarafından uluslararası hukuk normları halen içtihatlara yansıtılmasa da yine de 375 sayılı KHK hükümlerinin kamu zararının tespitinde içtihatlarda sıklıkla anıldığını,
En yüksek memur katsayısına ilişkin aylık kavramının Sayıştay tarafından da henüz ittifakla bir görüş bulamadığını, nitekim Sayıştay 6. Daire Başkanlığının 21/11/2019 tarih ve 230 sayılı ilamındaki karşı oy gerekçesinde;
“Yerel Yönetimler Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşmenin “Sosyal Denge Tazminatı” başlıklı 11. Maddesinde;” Belediyeler ve bağlı kuruluşlar ile özel idarelerin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı kanunun 32. maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’ üdür. Sosyal denge tazminatının verilmesi yönünde yapılabilecek sözleşmelerde, tavan tutarı aşmamak kaydıyla ödenebilecek tazminatın aylık tutarı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirlenebilir denilmektedir.
Bu bağlamda 4688 sayılı kanunun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32. Ve geçici 14. Maddesi ile 375 sayılı KHK'nın ek 15. Maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde belediye personeline sosyal denge tazminatı ödenebilmektedir. Ancak, uygulamada belediye personeline ödenen sosyal denge tazminatının tavan tutarının belirlenmesine esas teşkil eden “aylık ” kavramının dar anlamda yorumlanması bir tereddüt meydana gelmektedir. Toplu sözleşmede bahsedilen aylık kavramı sadece gösterge ve ek gösterge aylıklarının toplamını ifade etmemektedir. Bu tanıma taban aylık ve kulem aylık tutarlarının da dahil edilmesi suretiyle sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin tavan tutarın tespit edilmesi gerekir. Zira aylık kavramı ve kapsamı 657 sayılı Kanun’un ... yılı aşan uygulama sürecinde değişiklikler geçirmiştir. Alınan aylık unsurunun yerine yeni ve ek unsurlar ilave edilmiştir. Günümüzde ise kamu görevlilerine genel olarak temel maaş, zam ve tazminatlar ile sosyal yardımlar adıyla üç başlık altında aylık ödemesi yapılmaktadır. Analitik bütçe sınıflandırmasına da temel maaş unsurları;” Bir kadroya dayalı olarak istihdam edilenlere ilgili mevzuatına göre yapılan aylık, ek gösterge, kıdem aylığı ve taban aylığı ödemeleri olarak” tanımlanmıştır.
Buradan hareketle en yüksek devlet memuru aylığı kavramını dar anlamda düşünmekte ve değerlendirmekte günümüz uygulamasında ki gerçekliğe uygun düşmez.
Ayrıca 4688 sayılı kanunun geçici 14. Maddesinde geçen”...ancak 32. Madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibariyle ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32. Madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibariyle ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir.” İbaresindeki ortalama aylık ödeme kavramının sosyal denge tazminatı ödemelerinde dikkate alınması gerekir.
Nitekim Sayıştay bu hususta; “4688 Sayılı Kanun’un geçici 14 üncü maddenin birinci fıkrası, 15.03.2012 tarihinden önce akdedilen sözleşmelerin uygulanmasına, sözleşme sürelerinin sonuna kadar devanı edileceğine hükmetmiştir. Dolayısıyla Belediye ile Sendika arasında imzalanan ve 31.12.2015 tarihine kadar geçerli olan sözleşmenin tüm hükümleri sözleşme sonuna kadar güncellemeler dâhil geçerlidir. Ancak maddenin devamında 15.03.2012 tarihinden önce imzalanan sözleşme süreleri sona erdikten sonra maddenin yürürlüğe girdiği tarihteki (11.04.2012) sözleşme hükümleri değil, sözleşmede yer alan ortalama aylık tutar koruma altına alınmıştır. Yani 11.04.2012 tarihinde yürürlükte olan sözleşmede unvanlar itibariyle personele ödenen ortalama aylık tutar ne ise bir sonraki sözleşmede, önceki sözleşmedeki güncelleme veya zam yapılmasına ilişkin hükümler dikkate alınmaksızın, o tutarın tavan olarak uygulanması zorunluluğu mevcuttur. Bu tutarın her dönem için güncellenerek artırılması durumunda bu tutar ile 4688 Kanununun 32 inci maddesi gereğince imzalanan sözleşmeler için toplu sözleşmelerde öngörülen tavan tutar arşındaki farkın kapanması mümkün olmayacaktır. Bu durum ise sosyal denge sözleşmeleri ile amaçlanan aynı işi yapan kişiler arasında ücret dengesini sağlamak, sosyal barışı sağlamak hususlarına hizmet etmeyecektir.” (Sayıştay 16/10/2018 Tarih ve 154 İlam no ’lu kararı)
Ayrıca toplu sözleşmelerden kaynaklanan kamu zararı iddiasının bir diğer nedeni olarak da söz konusu sosyal denge ödemelerinin en yüksek memur aylığının brüt değil net olarak hesaplandığı iddiasından kaynaklandığını,
Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 4,3 ve 2’inci Dönem Toplu Sözleşmenin Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme başlıklı Dördüncü Bölümünde Sosyal Denge Tazminatı dahil sair tüm ödemelerin tutarının ne olacağı hususunda açıklamaya yer verilmişken bu ödemelerin brüt ya da net olacağı şeklinde bir ayrıma ya da açıklamaya yer verilmediğini,
Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 4,3 ve 2’inci Dönem Toplu Sözleşmenin Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme başlıklı Dördüncü Bölümünün 1’inci maddesinde açıkça “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 inci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’dür. ” düzenlemesine yer verildiğini, bu düzenlemenin de üzerinde durulan kısmın ödenebilecek tavan tutarın tespiti olduğunu,
Aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydı ile ilamda bu husus izah edilmemiş olup, kamu zararı iddiasında hesap hatasına düşüldüğünü belirterek verilen tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Başsavcılık mütalaasında;
Dairesince, Belediye ile Sendika arasında imzalanan 1.1.2016-31.12.2017 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmeye göre, belediyede çalışan sendika üyesi tüm personele 2017 yılında mevzuatta belirlenen sınırlara uyulmaksızın sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucu oluşan kamu zararının sorumlulardan tazminine karar verilmiştir.
Sorumlu savunmasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, T.C. Anayasası, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 28, 32 ve geçici 14. maddesi, emsal Sayıştay kararları ve diğer ilgili mevzuat hükümleri ile belediye meclisinin ve belediye başkanının onayladığı sözleşmeye göre ödemelerin yapıldığını, günümüzde taban aylık kavramının farklı olduğunu belirtilerek tazmin hükmünün kaldırılmasını talep etmektedir.
Sosyal denge sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin, gerek 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 32 ve Geçici 14. maddesi, gerekse 375 sayılı KHK'nin Ek 15. madde hükmü gereği, sözleşmeleri sona eren veya karşılıklı feshedilen idarelerin sözleşmeleri, sona erdiği ya da feshedildiği tarihi izleyen bir ay içerisinde, sona erdiği veya feshedildiği tarih ile Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere, Kanunun 32. maddesi hükümleri çerçevesinde sözleşme imzalayabilecekleri belirtilmiştir.
Geçici 14. maddesine göre 15.03.2012 tarihinden önce idareler ve sendikalar arasında değişik adlar altında yapıla sözleşmelerin uygulanmasında, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebileceği, 31.12.2017 tarihinden önce sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi ve yeni sözleşme düzenlenmesi halinde, 31.12.2017 tarihine kadar sosyal denge tazminatının, sona eren sözleşmede öngörülen hükümler esas alınabileceği, dolayısıyla 15.3.2012 tarihinden önceki sözleşmede belirlenen ödeme kalemleri yıllık artış oranında esas alınabileceği belirtilmektedir.
Anılan madde hükümleri gereği, 15.3.2012 tarihinden sonra yeni yapılacak ek sözleşmeyle veya protokolle, önceki sözleşmede belirtilen sosyal denge tazminat miktarlarına ve unsurlarına ilave hükümlerle artışa gidilemeyeceğinden, 1.10.2011-1.10.2013 tarihleri arasında geçerli sözleşmeye, 15.3.2012 tarihinden sonra, 15.8.2012 tarihinde imzalanan, 1.9.2012-11.1.2013 tarihli ek protokol, 1.10.2013-30.3.2014 tarihleri arası geçerli sözleşme, 1.4.2014-31.12.2015 tarihleri arası geçerli sözleşme, 1.1.2016-31.12.2017 tarihleri arası geçerli sözleşme ile eklenen ödeme unsurları ile kanunda ve sözleşmede belirlenen tavan tutarın üzerinde, sosyal denge tazminatı ödenmesinin ilgili mevzuata hükümlerine aykırı olduğu değerlendirilmektedir.
Buna göre, 15.3.2012 tarihinden önce 14.9.2011 tarihinde imzalanan 11.4.2012 tarihinde uygulanan (1.10.2011-1.10.2013 tarihli eski sözleşme) sözleşmenin, 15.8.2012 tarihinde imzalanan 1.9.2012-1.10.2013 tarihli ek ek protokol ile değiştirilmesi ve süresi biten eski sözleşmede belirlenen konulardan farklı, 2017 yılı için imzalanan sözleşmeyle ilave ödeme unsurlarının bulunması ve bunlarında ödenmesi nedeniyle, gerekçeli Daire kararının tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Arz olunur.” Denilmiştir.
Dosyadaki mevcut belgelerin okunup, incelenmesinden sonra;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
259 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile, ... Belediye Başkanlığı ile ... Sendikası (...) arasında 30.12.2015 tarihinde imzalanan ve 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olan Sosyal Denge Sözleşmesiyle Özel Kalem Müdürlüğünde görevli personele 2017 yılında mevzuatın öngördüğü tutardan daha fazla tutarda sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucunda ...TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Sorumluluk yönünden inceleme;
Harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin harcama sürecindeki görev ve sorumlulukları ...18 sayılı Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmiştir. ...18 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32 nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,
“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33 ncü maddesinde;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yine, aynı Kanunun 55 ve devamı maddelerinde kamu idarelerinin iç kontrol sistemlerini oluşturmaları öngörülmüş ve bu çerçevede harcama birimlerinin yapılan mali işlemler üzerinde gerçekleştirecekleri kontroller açıklanmış olup, harcama birimlerinin asgari yapmaları gereken kontroller, malî hizmetler birimi tarafından ön malî kontrole tâbi tutulacak malî karar ve işlemlerin usûl ve esasları ile ön malî kontrole ilişkin standart ve yöntemler Maliye Bakanlığınca belirleneceği hükme bağlanmıştır.
Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan İç Kontrol ve Ön Mali Kontrole İlişkin Usul ve Esaslar'ın 10 uncu maddesinde, ön mali kontrol işleminin harcama birimleri tarafından da yerine getirileceği belirtilerek, gelir, gider, varlık ve yükümlülüklere ilişkin mali karar ve işlemlerin harcama birimi tarafından mali mevzuat hükümlerine uygunluk yönüyle kontrol edileceği,
Usul ve Esasların 12 nci maddesinde de, süreç kontrolünün nasıl yapılacağı belirtilerek, mali işlemlerin yürütülmesinde görev alanların yapacakları işlemden önceki işleri de kontrol edecekleri, ödeme emrini düzenlemekle görevlendirilen gerçekleştirme görevlilerinin de ödeme emri belgesi ve eki belgeler üzerinde ön mali kontrol işlemini yapacakları belirtilmektedir.
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerinden, her bir harcamanın harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi tarafından süreç kontrolü çerçevesinde yapılan işlemlerin ilgili mevzuat hükümlerine uygun olup olmadıkları ön mali kontrole tabi tutularak kontrol edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Sayıştay Genel Kurulunun 14.06....7/5189-1 sayılı Kararının “sorumlular” başlıklı 3 üncü bölümünde, harcama yetkililerinin ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumlulukları açıklanmış olup; ödeme emri belgesini düzenlemekle görevlendirilmiş gerçekleştirme görevlilerinin düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.
...18 sayılı Kanun ve yukarıda belirtilen Sayıştay Genel Kurul Kararı uyarınca, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, giderin gerçekleştirilmesi ve harcamanın yapılması süreçlerinde, mevzuata uygunluk açısından kontrolleri sağlamakla yükümlüdürler. Yapılacak harcama, nitelik itibariyle hukuka aykırı nitelik taşıyorsa, söz konusu işlemleri yapmaktan kaçınmak durumundadırlar. Dolayısıyla, Belediye ile Sendika arasında imzalanan ve hukuka aykırı nitelik taşıyan sözleşme hükümlerini yerine getiren harcamalar ile ilgili harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu bulunmaktadır. Bu itibarla; sorumluluk yönünden yapılan itirazların reddine, karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Esas yönünden inceleme
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 15’inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde; “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir(…)” denilmektedir.
Aynı Kanun’un Geçici 14’üncü maddesinde ise; “15/3/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzeri adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir. Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz. (…)” ifadesi yer almaktadır.
Öte yandan 23.08.2015 tarih ve 29454 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı 4’üncü bölümünün “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 1’inci maddesinde; “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32’nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100'üdür. (…)” denilmekte, mezkûr Sözleşme’nin “Sosyal denge tazminatı süre uzatımı” başlıklı 7’nci maddesinde de; “4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan "31/12/2015" ibaresi "31/12/2017" şeklinde uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; 15.03.2012 tarihinden önce bir sözleşme imzalanmışsa bu sözleşme, süresi bitinceye kadar geçerli olacaktır. Ayrıca söz konusu sözleşmenin çeşitli sebeplerle 31.12.2017 tarihinden önce sona ermesi durumunda 31.12.2017 tarihine kadar yeni bir sözleşme imzalanabilecek, ancak eski sözleşmede unvanlar itibarıyla belirlenen sosyal denge tazminatı tutarının, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı (2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşme’nin 4’üncü bölümün 1 inci maddesi gereğince belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı (en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %100’üdür.) geçmesi durumunda bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yani 11.04.2012 tarihinde uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilecektir. Başka bir deyişle, 11.04.2012 tarihinde uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutarlar, 2016 ve 2017 yıllarını kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmede belirlenen tavan tutardan (en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %100'ü) yüksek ise yüksek olan bu tutarlar tavan olarak alınabilecek, ancak yeniden bir artışa gidilmesi mümkün olmayacaktır.
Diğer taraftan, 11.04.2012 tarihinde uygulanan sözleşmede öngörülen sosyal denge tazminatı tutarı, 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmede belirlenen tavan tutardan (en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %100’ü) düşük ise bu defa yeni yapılacak sözleşmede öngörülebilecek en yüksek tutar, 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu Sözleşmede belirlenen tavan tutar (en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %100’ü) kadar olabilecektir.
... ... Belediyesi ile ... arasında imzalanan ve 01.01.2016 – 31.12.2017 tarihleri arasında geçerli olan Sosyal Denge Sözleşmesinin, “Sosyal Denge Tazminatı” başlıklı 14’üncü maddesinde;
“14.09.2011 tarihli sözleşme ve buna bağlı olarak yapılan sözleşmeler ile alınmış olan yürürlükteki ücretler;
Madde 1- Ekonomik Yardım
... Belediyesinde çalışan ... üyeleri ile sendikaya dayanışma aidatı ödeyen 657 sayılı DMK göre verilen ücrete ilave olarak işverence tüm çalışanlara aylık net ... TL sözleşme ücreti ödenir.
Madde 2- Bayram Yardımı ve İkramiye
Ramazan Bayramı için net ...-TL, Kurban Bayramı için net ...-TL, 9 Eylül İzmir’in kurtuluşunda net ... TL, Cumhuriyet Bayramında net:...-TL ve 1 Mayıs işçi Bayramında net ... TL olmak üzere tüm çalışanlara ikramiye ödenir.
Madde 3- Eğitim Yardımı
15 Ekim'de öğrencisi olan tüm çalışanlara her öğrenci başına eğitim yardımı yapılır. Kreş, ilköğretim, ortaöğretim Ve Üniversite öğrencisi için: ... TL ödenir.
Madde 4- Yakacak Yardımı
01 Ekim’de kışa girerken tüm çalışanlara net ... TL yakacak yardımı yapılır.
Madde 5- Sosyal Paket
01 Ocak 2016 tarihinden geçerli olmak üzere tüm çalışanlara her ay net ... TL ulaşım bedeli, her ay net: ... TL sosyal paket (yiyecek, giyecek, kültürel faaliyet, izin harçlığı ve tatil için) olmak üzere toplam her ay net ... TL yardım yapılır.
Madde 6- Artış Uygulaması
İş bu Toplu İş sözleşmesinin, mali ve sosyal haklar maddelerinde düzenlenmiş bulunan yardım tutarları sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ödenmeye başlanacak olup, her yıl ilgili bütçe yılı içerisinde açıklanan yeniden değerleme oranlarına +3 puan artış yapılmak suretiyle ödenir.
EK MADDE
01 Ocak 2016 tarihinden geçerli olmak üzere Müdür olarak iş ve işlemleri tedviren veya vekaleten yürüttüğü halde herhangi bir ek ücret almayan veya alamayan personele aylık net ... TL ödenir.”
hükümleri yer almaktadır.
Söz konusu sözleşmenin artış uygulamasını içeren maddenin de nazara alınması suretiyle personele aylık ile birlikte her ay olmak üzere Tablo 1’de belirtilen tutarlarda sosyal denge tazminatı ödemelerinde bulunulmuştur.
Tablo 1: Aylık ile Birlikte Her Ay Olmak Üzere Ödenen Sosyal Denge Tazminatı Kalemlerinin Yeniden Değerleme Oranlarına Göre Artırılmış Tutarları
Ekonomik Yardım Sosyal Paket (Yiyecek, giyecek, vb.) Yol Yardımı TOPLAM
2017
(Ocak - Ekim) ... ... ... ...
2017
(Kasım - Aralık) ... ... ... ...
Ek madde ile bazı personele verilen ... TL tutarındaki hak hesaplamaya dahil edilmemiştir.
Ayrıca, aynı Sözleşmenin artış uygulamasını içeren maddenin de nazara alınması suretiyle personele aylık ödemelerinden ayrı olmak üzere muhtelif tarihlerde tek seferliğine Tablo 2’de belirtilen tutarlarda ikramiye ve yardım ödemelerinde bulunulmuştur.
Tablo 2: Maaş Ödemelerinden Ayrı Olmak Üzere Muhtelif Tarihlerde Ödenen Tek Seferlik İkramiye ve Yardım Kalemlerinin Yeniden Değerleme Oranlarına Göre Artırılmış Tutarları
İkramiye
(Ramazan) İkramiye
(Kurban) İkramiye (1 Mayıs) İkramiye (9 Eylül) Yakacak
Yardımı İkramiye(29 Ekim) İkramiye
(Yılbaşı)
2017
(Ocak - Ekim Gerçekleşen) ... ... ... ... ... ...
2017 (Kasım - Aralık
Gerçekleşen) ...* ...* ...
*Kasım ayında yeniden değerleme oranının açıklanmasına müteakip 1 Ekim'den ödemeler için oluşan farklar aylıklar ile birlikte ödenmiştir.
Bu itibarla yeniden değerleme oranlarının uygulanması suretiyle ortaya çıkan ... TL tutarlarındaki farklar maaşlar ile birlikte ödenmiştir.
en itibaren yapılan
214,00 TL ile
Dosya kapsamından, Tablo 2’de belirtilen ikramiye ile yardım kalemleri tutarları dikkate alınmadığı takdirde dahi her ay aylık ile birlikte ödenen ekonomik yardım, sosyal paket ve yol yardımı tutarlarının 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3’üncü Dönem Toplu Sözleşme ile belirlenen sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarlarını geçtiği görülmüştür.
2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3’üncü Dönem Toplu Sözleşme ile belirlenen sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %100’üdür. Dolayısıyla sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı;
01.01.2017 – 30.06.2017 tarihleri arasında aylık ... TL (9... x 0,096058),
01.07.2017 – 31.12.2017 tarihleri arasında ise aylık ... TL (9... x 0,096058),
olmaktadır.
4688 sayılı Kanun’un Geçici 14 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 tarihinde uygulanmakta olan 01.10.2011–01.10.2013 tarihleri arasında geçerli olan Sosyal Denge Sözleşmesinin;
“Ekonomik Yardım” başlıklı 16’ncı maddesinde, “Çalışan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre verilen ücrete ilave olarak işverence Tüm-Bel-Sen üyesi müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara aylık net ... TL, memurlara (sözleşmeli memurlar dahil) ise aylık net ...,00 TL toplu sözleşme ücreti ödenir.”,
“Bayram Yardımı ve İkramiye” başlıklı 17’nci maddesinde;
“a) Ramazan bayramı için Müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara net ... TL, memurlara ise ... TL ikramiye ödenir.
b) Kurban bayramı için Müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara net ... TL, memurlara ise ... TL ikramiye ödenir.
c) Yılbaşı için Müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara net ... TL, memurlara ise ... TL ikramiye ödenir.
d) 29 Ekim Cumhuriyet bayramı için Müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara net ... TL, memurlara ise ... TL ikramiye ödenir.
e) 1 Mayıs İşçi bayramı için Müdür ve birimlerin başında sorumlu memurlara net ... TL, memurlara ise ... TL ikramiye ödenir.”,
“Eğitim Yardımı” başlıklı 18’inci maddesinde,
“15 Ekim’de öğrencisi olan memura eğitim yardımı yapılır.
İlköğretim öğrencileri için ... TL ödenir.
Ortaöğretim öğrencileri için ... TL ödenir.
Üniversite öğrencileri için ... TL ödenir.”,
“Yakacak Yardımı” başlıklı 19 uncu maddesinde ise“30 Ekim’de kışa giriş sırasında her memura net ... TL yakacak yardımı yapılır.”, denilmektedir.
Söz konusu sözleşmenin ekonomik yardım, yakacak yardımı, eğitim yardımı ve bayram yardımı ile ikramiyelerine ilişkin dört farklı maddesi beraber değerlendirildiğinde 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14’üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 tarihinde ... Belediyesinde yürürlükte olan sözleşme uyarınca memur, müdür ve birim sorumlusu memurlar tarafından alınan ortalama aylık tutarlar aşağıdaki tablolarda belirtildiği gibidir:
Tablo 3: 11.04.2012 Tarihinde Yürürlükte Olan Sözleşme Kapsamında Memurlara Yapılan Ödemelerin Aylık Brüt Ortalaması*
01.10.2011-01.10.2013 tarihleri arasında geçerli olan ve 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14 üneii maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 tarihinde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi Ödeme Zamanı Memurlara
Yapılan
Ödemeler Memurlara
Yapılan
Ödemelerin
Aylık
Ortalama Net Tutarı Memurlara Yapılan Ödemelerin Aylık Ortalama Brüt Tutarı
Ekonomik Yardım (Madde 16) Aylık ... ... ...
Ramazan İkramiyesi (Madde 17) Yılda Bir Defa ... ... ...
Kurban İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Yılbaşı İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Cumhuriyet Bayramı İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
İşçi Bayramı İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Yakacak Yardımı (Madde 19) ... ... ...
Eğitim Yardımı (Madde 18) Çocuksuz 0 0 0,00
1 Çocuklu ... ... ...
2 Çocuklu ... ... ...
3 Çocuklu ... ... ...
Ortalama Tutarlar Çocuksuz ... …
1 Çocuklu … …
2 Çocuklu ... …
3 Çocuklu … …
Tavan Tutarlar** İlk 6 Ay Son 6 Ay
Çocuksuz ... ...
1 Çocuklu ... ...
2 Çocuklu ... ...
3 Çocuklu ... ...
Ortalama aylık tutarlar; ikramiye, eğitim yardımı ile yakacak yardımı adı altında gerçekleştirilen tek seferlik ödemelerin 12'ye bölünmesi suretiyle hesap edilmiş olup, eğitim yardımı çocuk sayısına göre hesap edildiğinden ayrı ayrı satırlarda gösterilmiştir.
Tablo 4: 11.04.2012 Tarihinde Yürürlükte Olan Sözleşme Kapsamında Müdür ve Birim Sorumlusu Memurlara Yapılan Ödemelerin Aylık Ortalaması*
01.10.2011-01.10.2013 tarihleri arasında geçerli olan ve 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14 üncü maddesinin yürürlüğe girdiği 11.04.2012 tarihinde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi Ödeme
Zamanı Müdür ve
Birim
Sorumlu-larına
Yapılan
Ödemeler Müdür ve Birim
Sorumlularına Yapılan Öde- melerin Aylık Ortalama Net Tutarı
Müdür ve Bilim
Sorumlularına
Yapılan
Ödemelerin
Aylık
Ortalama Brüt Tutarı
Ekonomik Yardım (Madde 16) Aylık ... ... ...
Ramazan İkramiyesi (Madde 17) Yılda Bir Defa ... ... ...
Kurban İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Yılbaşı İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Cumhuriyet Bayramı İkramiyesi (Madde 17) - ... … ...
İşçi Bayramı İkramiyesi (Madde 17) ... ... ...
Yakacak Yardımı (Madde 19) ... ... ...
Eğitim Yardımı (Madde 18) Çocuksuz - 0 0,00 0,00
1 Çocuklu ... ... ...
2 Çocuklu - ... ... ...
3 Çocuklu ... ... ...
Ortalama Tutarlar Çocuksuz ... ...
1 Çocuklu ... ... .
2 Çocuklu ... ...,
3 Çocuklu ... ...
Tavan Tutarlar** İlk 6 Ay*** Son 6 Ay***
Çocuksuz ... ...
1 Çocuklu ... ...
2 Çocuklu ... ...
3 Çocuklu ... ...
♦Ortalama aylık tutarlar; ikramiye, eğitim yardımı, yakacak yardımı adı altında gerçekleştirilen tek seferlik ödemelerin 12‘ye bölünmesi suretiyle hesap edilmiş olup, eğitim yardımı çocuk sayısına göre hesap edildiğinden ayrı ayrı satırlarda gösterilmiştir.
Sonuç olarak, 01.01.2016 – 31.12.2017 tarihleri arasında geçerli olan Sosyal Denge Sözleşmesine istinaden her ay ödenen sosyal denge tazminatı ödemeleri, 11.04.2012 tarihinde geçerli olan sosyal denge sözleşmesindeki ortalama aylık tavan tutarı aştığı için kamu zararına neden olunmuştur.
Bu itibarla, 259 sayılı Ek İlamın 1. Maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE, (... Daire Başkanı … ile Üye …’ın aşağıda yazılı karşı oy gerekçelerine karşı) oyçokluğu ile,
Karar verildiği 15.09.2021 tarih ve 50163 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi
... Daire Başkanı … ve …’ın karşı oy gerekçesi
Esas yönünden verilen Kurul kararına katılmakla birlikte, sorumluluk yönünden;
İlamda, üst yönetici olarak sosyal denge sözleşmesini imzalayan Belediye Başkanı, harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri oluşan kamu zararından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuşlardır.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32. maddesinde;
“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir...” denilmektedir.
Yukarıdaki mevzuat hükmüne göre, belediyelerde toplu sözleşme yapma yetkisi belediye başkanına aittir. İlama konu olayda, Belediye Başkanınca mevzuata aykırı hükmüler içeren bir sözleşme akdedilme işlemi ile bu sözleşme hükümlerine istinaden yapılan ödeme neticesinde kamu zararına sebebiyet verildiğinden Belediye Başkanının sorumluluğu bulunmaktadır.
Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
Harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin yasal sorumluluk ve yükümlülükleri ...18 sayılı Kanunu’nun 32 ve 33’üncü maddelerinde düzenlenmektedir. ...18 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunun “Harcama Talimatı ve Sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde;
“Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır. Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, Ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,
“Giderlerin Gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde;
“Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır. Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.” hükümlerine yer verilmektedir.
Bu hükümler bağlamında, somut olayda harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu, ödeme emrine konu ödemeye dayanak olan yürürlükteki Sosyal Denge Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde harcama yapmaktır. 4688 sayılı Kanun ve 5393 sayılı Kanun’un ilgili hükümleri mucibince akdedilecek sosyal denge sözleşmesinin içeriğinin düzenlenmesine ilişkin kendilerine sorumluluk yüklenebilecek bir yasal yetki ve görevleri bulunmamaktadır.
Netice itibariyle, sosyal denge sözleşmesinin akdedilme aşamasında herhangi bir yetki ve sorumluluğu bulunmayan harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin, sadece ilişikli ödeme emri belgeleri üzerinde imzası bulunması hasebiyle sorumluluğuna hükmedilmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, 259 sayılı EK İlamın 1. maddesi ile verilen tazmin hükmünün, bozularak, sorumlulukların yeniden belirlenmesini teminen daireye gönderilmesine, karar verilmesi gerekir.