Memur-Sen'den sert çıkış: Manipülasyonları bırakın
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, köşe yazısında sendikalar arasındaki tartışmalara sert yanıt verdi. Çakırcı, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na başvurmama kararının memurların haklarını koruma iradesinin bir sonucu olduğunu belirtti ve eleştirilere yanıt olarak sert sorular yöneltti: Hakem'e üye göndermeyerek 58 kazanımın korunmasını sağladıklarını vurguladı.

ARTIK BİRBİRİNİZİ MANİPÜLASYONLA KANDIRMAYI BIRAKSANIZ DA GERÇEKLERLE YÜZLEŞSENİZ!
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvurmama kararı da Hakem’e üye gönderme kararı da büyük mücadelelerle kazanılan hakları koruma iradesinin ve memurların hak kaybına yol açabilecek belirsizliklere fırsat vermeme hassasiyetinin bir sonucudur. Kararlılığımızın ve emek mücadelemizin sınanmaya ihtiyacı yoktur. Varlık sebebimiz olan üyelerimiz dışında, teşkilatımızın iradesini yansıtan kararlarımızı sorgulama hakkı hiç kimseye ait değildir.
Memur-Sen üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş; memur ve memur emeklilerinin talep ve sorunlarını masaya taşımış; hükümete bütün doğruları ve gerçekleri tek tek anlatmış, üzerlerinde istişareler, tartışmalar yapılmış önemli mücadeleler verilmiştir. Kararlılığımız; gerçekleştirilen 25 bin kişilik miting, Maliye Bakanlığı’na yürüyüş, iş bırakma eylemi, 81 ilde basın açıklamaları ve “Memur Nöbette” çadırlarıyla emek mücadelesi alnımızın akı ve dik duruşumuzla sürdürülmüştür.
Hakeme başvuru yapmayarak başlattığımız tartışma ile sendikacılık kanununun değiştirilmesi yönünde uzun yıllardır verdiğimiz mücadeleye yeni bir ivme kazandırdık. Öte yandan, Hakem Heyeti’ne üye göndererek süreç boyunca elde ettiğimiz 58 kazanımın heba olmasına izin vermedik.
Memurlar üzerinden kirli hesap yapanların, ucuz polemik peşinde koşanların, onları siyasi hesaplaşmaların malzemesi haline getirmek isteyenlerin; sosyal medya trollerinin, klavye delikanlılarının ve siyasi vesayetten ibaret bir sendikal geçmişe sahip zevatın yürüttüğü algı operasyonları ve tezviratlar boş laftan ibarettir. Birbirinizi algıyla, yalanla, manipülasyonla motive etmeye çalışmayın! Memuru kirli emellerinize alet etmenize asla izin vermeyeceğiz. Zira sendikacılık sizin anladığınız türden bir mücadele değil;
Sendikacılık; emeği korumak, alın terinin karşılığını almak için mücadele etmektir.
Sendikacılık; üyelerinin haklarını büyütürken milletin değerlerini yüceltmektir.
Sendikacılık; masada müzakereyi, sahada mücadeleyi, meydanda kararlılığı kuşanmaktır.
Sendikacılık; hak ararken adaletten, söz söylerken erdemden, yürürken milletten ayrılmamaktır.
Sendikacılık; günü kurtarmak değil, geleceği inşa etmektir.
Sendikacılık; korkuya, baskıya, vesayete boyun eğmemek; umut, cesaret ve kararlılıkla yol yürümektir.
Hakeme üye vermeyerek sürecin önünü tıkamak, kazanımları kaybetme bahasına meclisi adres gösterenlere soruyoruz;
1. Toplu sözleşme görüşmelerinde talep edilen artışları yapmayan hükümetin Meclis’te bunu vereceklerinin garantisi var mıdır?
2. Uzlaşmazlık tutanağındaki 58 maddeye halel gelmesi halinde etkilenebilecek 3 milyon civarında memurun mali kaybını kim karşılayacak? Örneğin şefin 2015’te aldığı 7 puan ve bugün daha da büyüterek 32 puana (4.117 TL) çıkardığımız tazminatın tamamını kaybetmeme garantisi var mı?
3. Meclis’te sayısal çoğunluk kamu işvereninin temsil ettiği mevcut hükümette değil midir?
4. Bugüne kadar muhalefet partileri bütçe kanununda hangi maddelerin değişmesini sağlamışlar da memur maaşı konusunda hükümetin verdiği oranları değiştirebilsinler?
5. Mecliste, toplantı tutanağında yer alan üzerinde uzlaşılmış 58 maddenin görüşüleceğini ve kanunlaşacağını kim iddia edebilir?
6. Madem Meclis aşamasında muhalefetin baskısıyla kazanımlar elde edileceği söyleniyor, o halde bu muhalefet baskısı neden hükümetin noterliğini yapan Hakem Kurulu için işletilmiyor?
7. Meclis son 20 yılda hangi mali düzenlemeyi muhalefetin baskısıyla kamu çalışanlarının lehine yasalaştırmayı başardı?
8. Hakem Kurulu, Meclis'te yapılacak hangi düzenlemenin önünde engel teşkil etmektedir, Siyasi partilerin istedikleri zaman Meclis'te konuyu gündemleştirmelerine Hakem Kurulu mu engel oluyor?
Algı operasyonları, manipülasyon, kirli motivasyon taktikleri… Memurların çeşitli haklara kavuşmasından çok kendi varlıklarını tahkim etme ve karşıdakine çamur atmayı önceleyen bu güruhu çok iyi tanıyoruz. Yukarıdaki soruların cevaplarını aslında çok iyi biliyorlar. Öyle olmasına karşın yalanla, iftirayla yanıltmaya, hedef saptırmaya çalışıyorlar. Çünkü onların derdi memurun hakkı değil, Memur-Sen’in varlığıdır. Çünkü asıl mesele memurun geleceği değil, Memur-Sen’in gücüdür. Çünkü onların niyeti memura destek olmak değil, Memur-Sen’in karşısında durmaktır.
Kendilerine bir kez daha hatırlatıyoruz: Memur-Sen, Türkiye’nin en büyük emek hareketidir; yıllar geçtikçe daha da güçlenecek, sizler ise yalanlarınızın altında boğulup gideceksiniz.