Yasal sınırın üzerinde alkollü olarak araç kullanan sanığın, hakkında işlem yapılmasını engellemek amacıyla uygulama icra eden müşteki polis memurunun üzerine aracını sürerek olay yerinden kaçtığı anlaşılmakla, eyleminin TCK'nın 265/1-4. mad. görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kasten yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
T.C.
YARGITAY
BEŞİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2013/11240
Karar : 2014/12631
Tarih : 11.12.2014
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanığın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Kasten yaralamaya teşebbüs suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinde, yasal sınırın üzerinde alkollü olarak araç kullanan sanığın, hakkında işlem yapılmasını engellemek amacıyla uygulama icra eden müşteki polis memuru M.. Ü..'ın üzerine aracını sürerek olay yerinden kaçtığı anlaşılmakla, eyleminin TCK'nın 265/1-4. maddesi kapsamında görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kasten yaralamaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Suç vasfından beraet kararı verilemeyeceği nazara alınmadan, CMK'nın 225. maddesinin açık hükmüne aykırı biçimde sanığın aynı eylemiyle ilgili olarak “görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraatine”, “kasten yaralamaya teşebbüs suçundan mahkumiyetine” şeklinde kararlar verilerek çelişki oluşturulması
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.