Somut uyuşmazlıkta; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu, nitekim şube müdürü olarak ataması yapılmakla birlikte, aynı işlemle daire başkanı olarak görev yapmak üzere görevlendirilmesinin yapıldığı, bir başka ifadeyle, görevlendirme suretiyle fiilen daire başkanı görevini sürdürdüğü görülmektedir.
Bu durumda; davacının, daire başkanlığından alınarak şube müdürü olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2024/1012
Karar No : 2024/4915
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU :
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem:
Dava; Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünde daire başkanı olarak görev yapan davacının, (aynı Genel Müdürlük emrinde daire başkanı olarak görev yapmak üzere) şube müdürü olarak atanmasına ilişkin 18/05/2022 günlü Bakanlık Oluru ile 23/05/2022 günlü, 417 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü işleminin iptali ve işlem nedeniyle yoksun kalınan mali hakların 25/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
...İdare Mahkemesince verilen... günlü, E:..., K:... sayılı kararla; üst düzey kamu yöneticilerinin kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen kişiler ya da bu kişilerin emir direktifleri yönünde uygulama yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesi uyarınca idarenin atama yapma ve görevden alma konusunda sahip olduğu takdir yetkisinin, bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü gerektiği, dosya kapsamına göre davacının üst düzey kamu yöneticiliği görevine atanmadan önce bulunduğu görev ile kariyer ve liyakat ilkelerine uygun bir şekilde daire başkanı kadrosuna atandığı, ancak daire başkanı kadrosunda iki ay görev yaptığı, sonrasında yargı kararı üzerine söz konusu kadroya atama yapılması dolayısıyla daire başkanlığı görevinden alındığı, idarenin sahip olduğu takdir yetkisini kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında kullandığına ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmadığı, davacının kazanılmış hak aylık ve kadro derecesi ile ek göstergesi korunmak suretiyle daire başkanlığı görevinden alınarak, bu göreve atanmadan önce bulunduğu görev olan şube müdürlüğü kadrosuna (daire başkanı olarak görev yapmak üzere) atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti:
... Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; ... İdare Mahkemesince verilen istinafa konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun şekilde kullanılmadığı, dava konusu işlemin ölçülülük ilkesine, mülkiyet hakkına ve özel hayata saygı ilkesine aykırı olduğu, daire başkanlığı görevinden alınmasına rağmen dava konusu işlem ile tekrar daire başkanı olarak görevlendirildiği, bu durumun kariyer ve liyakat açısından daire başkanlığı görevine uygun olduğunu gösterdiği, yaş haddinden emekli edilmesine kısa bir süre kala dava konusu işlemin tesis edilmesiyle emeklilik özlük haklarından mahrum bırakıldığı, idarece herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI :
Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava dosyasının incelenmesinden; 1982 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Enstitüsü (Balıkesir Necati) Matematik alanında mezun olan, 1997 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Matematik branşında lisans tamamlayan ve 2004 yılında da Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme alanında yüksek lisans yapan davacının, 1983 yılında aday öğretmen olarak kamu görevine başladığı ve 1993 yılına kadar farklı okullarda öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür olarak görev yaptığı, 1993 - 1994 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında ve Türkiye Büyük Millet Meclisinde şef ve şube müdürlüğü görevlerinde bulunduktan sonra, 1994 - 2009 yılları arasında çeşitli il ve okullarda öğretmen ve müdür; 2009 - 2020 yılları arasında Bakanlığın farklı birimlerinde şube müdürü ve eğitim uzmanı olarak görev yaptığı, 07/09/2020 - 14/03/2022 tarihleri arasında Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünde görevlendirme suretiyle yürüttüğü daire başkanlığı görevine 14/03/2022 tarihinde asaleten atamasının yapıldığı, bu görevi yürütmekte iken 18/05/2022 günlü Bakanlık Oluru ve ... günlü, ... sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü işlemiyle daire başkanlığından alınarak (Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü emrinde daire başkanı olarak görev yapmak üzere) şube müdürü kadrosuna atanması üzerine, temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinde, "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler. Memurlar istekleri ile, kurumlarında kazanılmış hak derecelerinin en çok üç derece altında aynı veya başka yerlerdeki kadrolara atanabilirler. Aşağı dereceye atananların 68. maddede yazılı süre kaydı aranmaksızın eski derecelerine tekrar atanmaları mümkündür. ..." düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ile davalı idareye, personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu, nitekim şube müdürü olarak ataması yapılmakla birlikte, aynı işlemle daire başkanı olarak görev yapmak üzere görevlendirilmesinin yapıldığı, bir başka ifadeyle, görevlendirme suretiyle fiilen daire başkanı görevini sürdürdüğü görülmektedir.
Bu durumda; davacının, daire başkanlığından alınarak şube müdürü olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan; İdare Mahkemesince, dava konusu atama işleminin tesisi sırasında idareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri dışında subjektif nedenler kullanıldığına dair hukuken geçerli bilgi ve belgenin bulunmadığı, aksine daire başkanlığı kadrosuna yargı kararı üzerine atama yapılması dolayısıyla davacının görevinden alındığı sebebine dayanılmış ise de; dava dışı ...'nın, daire başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin işleme karşı açmış olduğu davada verilen yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne yönelik ...İdare Mahkemesinin ... günlü, E:... sayılı kararının, ... Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin ... günlü, YD İtiraz No:... sayılı kararıyla kaldırılarak, yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği, uyuşmazlığın esası hakkında devam eden yargılama neticesinde işlemin iptali yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın da, ... Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla kaldırılarak davanın reddine hükmedildiği ve istinaf kararının da Dairemizin 22/11/2023 günlü, E:2023/2669, K:2023/5463 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmakla; işbu dava konusu işleme yönelik gösterilen sebep unsurunun da ortadan kalktığı anlaşılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'a 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2024 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Uyuşmazlık konusu olayda; davacının, daire başkanı kadrosunda asaleten görev yaptığı süre dikkate alındığında, temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararı hukuka ve usule uygun olup, anılan kararın onanması gerektiği oyuyla, kararın bozulmasına yönelik çoğunluk kararına katılmıyorum.
(XX) KARŞI OY :
Uyuşmazlıkta, davacının muhtelif görevlerde bulunduktan sonra görevlendirme suretiyle yürüttüğü daire başkanlığı görevine 14/03/2022 tarihinde asaleten atamasının yapıldığı, yaklaşık iki ay bu görevi sürdürdükten sonra yargı kararının uygulanması kapsamında daire başkanlığından alındığı, dava dışı ... tarafından açılan davada da, nihai karar verilmeden önce davacının 04/08/2022 tarihinde yaş haddinden emekliye ayrıldığı hususu gözetildiğinde, temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin... günlü, E:..., K:... sayılı kararı hukuka ve usule uygun olup, anılan kararın onanması gerektiği oyuyla aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.