Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 42,4341 -0,04 Değişim Euro : 49,2947 0,15 Değişim Altın : 5.698,34 %0,40 Değişim BIST 100 : 10.918,90 %-0,24 Değişim Brent Petrol : 63,34 0,33 Değişim

'50 kuruş için bin 600'den fazla dava açmak' hakkın kötüye kullanımıdır

AYM, bankacılık sistemindeki bir açıktan yararlanarak, karşı vekalet ücreti alabilmek için yakınları üzerinden bin 600'den fazla dava açan ve aleyhine çıkan kararlarla ilgili de bireysel başvuruda bulunan kişinin "başvuru hakkını kötüye kullandığına" hükmetti, ayrıca idari para cezasına çarptırdı.

Kaynak : Resmi Gazete Giriş : Güncelleme :
'50 kuruş için bin 600'den fazla dava açmak' hakkın kötüye kullanımıdır

Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü 28/5/2025 tarihinde, A.E. ve diğerleri (B. No: 2024/5814) başvurusunun, başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar vermiştir.

Olaylar

Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından Türkiye Bankalar Birliğine (Birlik) yazılan yazı üzerine bankalar tarafından, fiziki teslimat olmaksızın banka hesapları üzerinden yapılan altın satış işlemleri için banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) hesaplanıp vergi idaresine ödenmeye başlanmıştır. İlerleyen süreçte söz konusu BSMV'nin iptali talebiyle açılan davada Danıştay, GİB'in ilgili yazısı ve bu yazıya istinaden yapılan vergilendirme işleminin iptaline karar vermiştir. Danıştay kararının tebliğ edilmesi üzerine GİB tarafından yazılan yazı ile BSMV alınmaması yönünde uygulamaya gidilmesi Birliğe bildirilmiştir. Bununla birlikte bankalar tarafından bir süre daha müşterilerinden BSMV kesintisi yapılmaya devam edilmiştir.

Başvurucular vekili bir kısım akrabalarının banka hesapları üzerinden çok düşük tutarlarda işlemler yaparak her bir işlem için ayrı ayrı toplamda 1.600'ün üzerinde dava açmıştır. GİB'in Birliğe ikinci yazısından önce ve sonra olmak üzere açılan bu davaların konusu, ayrı ayrı yapılan bankacılık işlemleri ile kesilen her biri 0,50 TL ilâ 4 TL tutarındaki BSMV'lerin iptali ve iadesi talepleridir. Açılan davaların konusu çok düşük olduğundan vergi mahkemelerince kesin olarak karar verilmiştir. Bu davaların bir kısmında farklı miktarlarda vekâlet ücretlerine hükmedilirken bazı davalarda ise vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Bireysel başvuru dosyasına konu diğer bir kısım davada ise olayda hakkın kötüye kullanılmasının söz konusu olduğu ve başvurucular lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Başvurucular lehine vekâlet ücretine hükmedilmeyen bu kararların gerekçelerinde; başvurucular vekilinin kendisinin ve eşinin akrabaları adına 1.000'den fazla dava açtığı, başvurucuların banka hesapları üzerinden her gün yaklaşık 0,40 gram altın alımı yaparak ayrı ayrı dava açtığı, dava konusu işlemlerin başvurucular vekili tarafından vekâlet ücreti kazanmak amacıyla gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı hususlarına yer verilmiştir.

İddialar

Başvurucular, banka hesapları üzerinden fiziki teslim olmaksızın yapılan altın alımı işlemlerinden banka ve sigorta muameleleri vergileri kesilmesi nedeniyle mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

Mahkemenin Değerlendirmesi

Bireysel başvuru usulünün amacına açıkça aykırı olan davranışların başvuru hakkının kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi mümkündür. Anayasa Mahkemesi, önüne gelen her başvuruda somut olayın özelliklerini gözeterek kötüye kullanmanın var olup olmadığını değerlendirebilir. Bu kapsamda, hukuk sistemindeki boşluklardan yararlanılarak haksız ve fahiş şekilde vekâlet ücreti almak amacıyla kişiler ya da kamuya karşı gerçek bir temeli olmayan ve bir hakkın korunmasını amaçlamayan çok sayıda dava açılması ve bu davaların bireysel başvuruya konu edilmesinin de kötüye kullanma teşkil edebileceği açıktır. Mahkemelerin görevi önlerine gelen uyuşmazlıkların çözümü ve adaletin sağlanmasıdır. Bu bağlamda mahkemelerin suni uyuşmazlıklar oluşturularak kişisel zenginleşme aracı olarak kullanılmasına cevaz verilmemelidir. Buna karşılık çok sayıda vekâlet ücreti almak amacıyla suni olarak dava sayılarının çoğaltılması suretiyle bireysel başvuru hakkının kötüye kullanıldığı sonucuna varmak için somut olayın koşulları altında kötüye kullanmanın açık ve bariz olduğunun tespit edilmesi gerekir.

Somut olayda başvurucular vekili, açtığı davalarda davanın kabulü yönünde verilen ve lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilen davalar dışındaki davaları aynı zamanda bireysel başvuruya da konu etmiştir. Bu şekilde toplam 29 bireysel başvuru dosyası açılmıştır.

Başvuruya konu olayda başvurucuların, banka hesaplarındaki tasarruflarının değerlendirilmesi amacından ziyade, vergi kesintisi yapılması yönündeki idari uygulama değişikliğinin sistemsel olarak kanuni dayanağının sorunlu olmasından yola çıkarak hareket ettikleri değerlendirilmiştir. Bir başka deyişle aralarında yakın akrabalık ilişkisi bulunduğu da anlaşılan başvurucular ve vekillerince gerçekleştirilen altın alış işlemleri üzerine kesilen BSMV'lerin iptali ve iadesi talebiyle açılan davaların gerçek bir uyuşmazlığa dayanmadığı ve hükmedilmesi olası çok sayıda vekâlet ücretine odaklanılarak davaların suni olarak oluşturulduğu gözlemlenmiştir. Bu kapsamda başvurucular vekili, vergi mahkemelerinde yüzlerce dava açarak bu mahkemelerin iş yüklerinin ciddi şekilde artmasına ve yaşanan emek kaybı nedeniyle bu mahkemelerde görülen davaların yargılama sürelerinin uzamasına neden olmuştur. Aynı şekilde başvurucular vekilinin bu davaların bir kısmını bireysel başvuruya da konu ederek benzer bir tutumu Anayasa Mahkemesi nezdinde de sürdürdüğü tespit edilmiştir. Somut olayın koşulları bir bütün olarak değerlendirildiğinde dava ve bireysel başvuru hakkının açıkça kötüye kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle başvurunun 366 davaya ilişkin kısmının başvuru hakkının kötüye kullanılması nedeniyle reddine karar vermiştir.