BIST 100 9.006,56 %0.68 Dolar 34,27 %0.02 Euro 37,23 %0.04 Altın Gram 3.071,13 %0.47 Brent Petrol 73,10 %2.81 Bitcoin 72.835,99 %0.64
,

Gayri resmi elden edilen adli sicil bilgisi ile memurun görevine son verilemez

Danıştay 12. Dairesi, Ortaokulu'nda hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde öngörülen Devlet memuru olabilme şartını sonradan kaybettiğinden bahisle aynı Kanunun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince Devlet memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin işlemi hukuka aykırı buldu.

Gayri resmi elden edilen adli sicil bilgisi ile memurun görevine son verilemez

Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının memuriyete başladığı 13/08/2010 tarihinde hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, dolayısıyla davacının özlük dosyasında herhangi bir adli sicil kaydının bulunmadığı, okul müdürlüğünün davacının adli sicil kaydı bilgilerine re'sen erişim yetkisi olmadığı halde davacı hakkındaki mahkumiyet bilgisini hukuka ve yukarıda ifade edilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak elde ederek (internet üzerinden) İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdiği, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin de bu bilgi üzerinden işlem tesis ettiği, gizli ve özel nitelikteki kişisel veri niteliğindeki adli sicil bilgilerinin en başta hukuka aykırı olarak elde edilmiş olmasının bu veriye dayanılarak tesis edilen işlemi de başlangıçtan itibaren hukuka aykırı hale getireceği, zira hukuka uygun olmayan bir işlem üzerine hukuka uygun bir işlemin tesis edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda; Adli Sicil Kanunu hükümlerine göre idari makamlarca doğrudan elde edilmesi mümkün olmayan adlî sicil kayıtlarına dayalı olarak davalı idarece davacı hakkında bir işlem tesisi hukuken mümkün olmadığından; davacı hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48 inci maddesinde belirtilen şartları kaybetmiş olması nedeniyle idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk görülmemiştir.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/1667
Karar No: 2022/1813

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ: Av.…

İSTEMİN KONUSU:
 … Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 
Çankırı ili, ... Ortaokulu'nda hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde öngörülen Devlet memuru olabilme şartını sonradan kaybettiğinden bahisle aynı Kanunun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince Devlet memurluğunun sona erdirilmesine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:
 … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; davacının, 06/05/2009 tarihinde işlemiş olduğu "silahla yağma" suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 149/1-a,c,d maddesi uyarınca "2 yıl 6 ay" hapis cezası ile cezalandırıldığı ve Yargıtay incelemesi ile mahkumiyetin kesinleştiği, memurluğa alınmadaki şartları sonradan kaybetmesi nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 
… Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) bendinin 5. alt bendinde yağma suçunun sayılmadığı, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ: 
Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:
Davacının, 13/08/2010 tarihinde memuriyete başladığı, görevde iken 27/01/2016 - 27/01/2017 tarihleri arasında aylıksız izne ayrıldığı, 22/08/2016 tarihli dilekçe ile görev yaptığı ... Ortaokul Müdürlüğüne aylıksız iznini bitirerek tekrar göreve başlamak istediğini bildirdiği, Ortaokul Müdürlüğü tarafından davacının göreve dönme dilekçesinin ve adli sicil kaydının İlçe İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderildiği, adli sicil kaydının incelenmesinden; davacının "başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma" suçundan… Ağır Ceza Mahkemesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği ve mahkeme kararının 07/11/2014 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, davacının görevine devam edip edemeyeceği konusunda İl Milli Eğitim müfettişleri tarafından inceleme yapıldığı ve inceleme kapsamında davacının ifadesine başvurulduğu, davacının ifadesinden; ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi üzerine 31/01/2016 tarihinde cezaevine girdiği, 30/04/2017 tarihine kadar denetimli serbestlik kararı ile 17/08/2016 tarihinde ceza evinden çıktığı, denetimli serbestlik hakkında hakim kararı ile Kızılırmak Belediyesinde görevlendirildiğinin anlaşıldığı, 31/10/2016 tarih ve 97 sayılı inceleme raporuyla ceza mahkemesi kararının kesinleştiği 07/11/2014 tarihinden itibaren davacının Devlet Memurluğunun sona ermesinin teklif edildiği ve teklif doğrultusunda davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendindeki Devlet memuru olabilme şartını sonradan kaybettiğinden bahisle aynı Kanunun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince … tarihli ve … sayılı işlem ile Devlet memurluğunun sona erdirilmesine karar verildiği ve bu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı görülmüştür.

İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendinde, "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, (...) zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Kanunun "Memurluğun sona ermesi" başlıklı 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; "Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi" hallerinde memurluğunun sona ereceği kurala bağlanmıştır.
5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun “Adlî sicil bilgileri verilebilecek olanlar” başlıklı 7. maddesinde ; “(1) Adlî sicil bilgileri, kullanılış amacı belirtilmek suretiyle;
a) İlgili kişiye veya vekaletnamede açıkça belirtilmek koşuluyla vekiline,
b) Kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, verilebilir." hükmüne; "Adlî sicil bilgilerini verebilecek merciler" başlıklı 8.maddesinde "Adlî sicil bilgileri; mahalli adlî sicillerde Cumhuriyet başsavcılıklarınca, kaymakamlıklarca yurt dışında elçilik ve konsolosluklarca, merkezî adlî sicilde ise Adalet Bakanlığı Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce verilir." hükmüne, 11.maddesinde ise; "Adli sicil ve arşiv bilgileri gizlidir. Bu bilgiler, görevlilerce açıklanamaz ve bu Kanun hükümlerine göre verilen kişi, kurum ve kuruluşlarca veriliş amacı dışında kullanılamaz." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 15. maddesine dayanılarak çıkarılan Adlî Sicil Yönetmeliği’nin “Adlî sicil bilgileri verilebilecek olanlar” başlıklı 9. maddesinde de; “Adlî sicil bilgileri, kullanılış amacı ve verileceği merci belirtilmek suretiyle; ilgili kişiye veya vekaletnamede açıkça belirtilmek koşuluyla vekiline, kamu kurum ve kuruluşlarına, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına verilebilir. Taleplerin yazılı olarak yapılması sırasında, adlî sicil bilgisinin niçin istendiğinin belirtilmesi ve nüfus kimlik bilgilerini içeren belgenin dilekçeye eklenmesi; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarınca da kimlik bilgilerinin tereddüde yer vermeyecek şekilde bildirilmesi zorunludur." hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME
Dosyanın incelenmesinden; davacının 13/08/2010 tarihinde memuriyete başladığı, görevde iken 27/01/2016-27/01/2017 tarihleri arasında aylıksız izne ayrıldığı, 22/08/2016 tarihili dilekçe ile görev yaptığı... Ortaokul Müdürlüğüne aylıksız iznini bitirerek tekrar göreve başlamak istediğini bildirdiği, Ortaokul Müdürlüğü tarafından davacının göreve dönme dilekçesinin ve adli sicil kaydının İlçe İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderildiği, adli sicil kaydının incelenmesinden; davacının "başkasını bir malı teslimi veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılmak suretiyle yağma" suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 2 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildiği ve mahkeme kararının 07/11/2014 tarihinde kesinleştiğinden bahisle davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendindeki Devlet memuru olabilme şartını sonradan kaybettiğinden bahisle aynı Kanunun 98. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince … tarihli ve … sayılı işlem ile Devlet memurluğunun sona erdirilmesine karar verildiği görülmüştür.

Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri ile dosyadaki bilgi ve belgeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının memuriyete başladığı 13/08/2010 tarihinde hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı, dolayısıyla davacının özlük dosyasında herhangi bir adli sicil kaydının bulunmadığı, okul müdürlüğünün davacının adli sicil kaydı bilgilerine re'sen erişim yetkisi olmadığı halde davacı hakkındaki mahkumiyet bilgisini hukuka ve yukarıda ifade edilen mevzuat hükümlerine aykırı olarak elde ederek (internet üzerinden) İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderdiği, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin de bu bilgi üzerinden işlem tesis ettiği, gizli ve özel nitelikteki kişisel veri niteliğindeki adli sicil bilgilerinin en başta hukuka aykırı olarak elde edilmiş olmasının bu veriye dayanılarak tesis edilen işlemi de başlangıçtan itibaren hukuka aykırı hale getireceği, zira hukuka uygun olmayan bir işlem üzerine hukuka uygun bir işlemin tesis edilemeyeceği sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda; Adli Sicil Kanunu hükümlerine göre idari makamlarca doğrudan elde edilmesi mümkün olmayan adlî sicil kayıtlarına dayalı olarak davalı idarece davacı hakkında bir işlem tesisi hukuken mümkün olmadığından; davacı hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48 inci maddesinde belirtilen şartları kaybetmiş olması nedeniyle idarece tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk görülmemiştir.

Bu itibarla, davanın reddi yönündeki… İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın… Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.
 

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler