Bazı hasar danışmanlık şirketleri, kaza yapanlara hızla ulaşarak tazminat süreçlerini üstlenme teklifinde bulunuyor.
Mağdurların iletişim bilgilerini hukuka aykırı elde ettiği ortaya çıkan şirketler hakkında çok sayıda şikayet iletiliyor.
Kaza tutanakları sayesinde kişisel verilere ulaşan bu kişilerin "kendilerine vekaletname verilmesi halinde sigorta şirketlerinden değer kaybı tazminatı alacaklarını" söyledikleri ancak alınan tazminatın büyük kısmını kendilerine ayırdıkları tespit edildi.
Yasaya aykırı şekilde kişisel verileri elde eden firmalardan biri avukat Muhammed Emre Yalçın'ın şikayeti üzerine ortaya çıkarıldı.
300 bin lira ceza kesildi
Durumu fark edip KVKK'ye başvuran Yalçın'ın dikkati sayesinde firmaya 300 bin lira idari para cezası kesildi.
Avukat Muhammed Emre Yalçın, yaptığı açıklamada, trafik kazasından sonra bir danışmanlık firmasının kendisine ulaştığını söyledi.
Aracın tamir sürecinden kısa süre sonra bir numaradan arandığını dile getiren Yalçın, "Bu kişi, hasar danışmanlık şirketinden olduğunu ve tazminat işlemlerini yürütebileceğini söyledi. WhatsApp'tan mesaj attıktan sonra numaramı nereden aldığını sordum. Bana sigortaya bildirilen evraktan aldıklarını söyledi. Ardından kaza tespit tutanağımı gönderdi. Bu kişilerin, kişisel verilerimi hukuka aykırı olarak ele geçirdiklerini anladıktan sonra delillerimle birlikte KVKK'ye şikayet ettim. KVKK, yaptığı inceleme sonucunda bu firmaya 300 bin lira idari para cezası verilmesine hükmetti." diye konuştu.
"Şikayetimi geri çekmedim"
Yalçın, bu tür faaliyetlerin mağdurları daha fazla hak kaybına uğrattığını, vatandaşların yalnızca yetkili avukatlarla süreci yürütmesi gerektiğini anlattı.
Sonrasında şirketin sahibinin kendisine ulaşıp özür dilediğini aktaran Yalçın, "Bana bir yanlışlık olduğunu söyledi. Bunun nasıl telafi edilebileceğinden bahsetti. Ben de kendilerine bu işi bırakmaları gerektiğini çünkü vatandaşların mağdur edildiğini, avukat meslektaşlarımızın bu kişiler yüzünden mesleklerini yapamama durumuna geldiklerini belirttim ve şikayetimi geri çekmedim." ifadelerini kullandı.
Yalçın, söz konusu firmaları avukatlarla rekabete girmeleri sebebiyle Ticaret Bakanlığının Reklam Kuruluna da şikayet ettiğini dile getirerek, vatandaşların mağdur olmaması için bunlara itibar etmemelerini istedi.
"Mağdur kandırıldığını kendisine çarpan kişiyle yolda karşılaşınca öğreniyor"
Trafikte Haklarım Derneği Kurucu Başkanı Yasemin Usta, kendilerine bu konuda birçok ihbar geldiğini belirtti.
Bu firmaların, mağdurları tazminat haklarını en yüksek oranda alacaklarını söyleyip ikna etmeye çalıştıklarını aktaran Usta, şöyle konuştu:
"Maalesef bu kişilere bilgilerimiz satılıyor. Derneğimize ulaşan bir mağdur, kandırıldığını kendisine çarpan kişiyle yolda karşılaşınca öğreniyor. Firma, mağdura, '100 bin lira tazminat aldık. Yüzde 20'si benim 80 bin lirası senin.' diyor. Ancak kazayı gerçekleştiren kişi 'Ben 200 bin lira tazminat ödedim.' deyince mağdur kandırıldığını anlıyor. Sonrasında ise bu kişilere bir daha ulaşamıyor."
Ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının ardından bazı hasar danışmanlık firmalarının duygusal yakınlık kurup, mağdurlara yaklaştığına dikkati çeken Usta, "Cenazelere ve mevlitlere kadar gelip güven oluşturmaya çalışıyorlar. Acımızı yaşamamıza bile izin vermiyorlar." dedi.
"Araya katılan her bir katman bu tip dataların paylaşılması için bir kaynak oluyor"
Türkiye Sigortalar Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Balkır Demirkan ise pandemi sürecinde trafik kazası sayısının azalmasıyla aracı firmaların kişisel verilere yöneldiğini anlattı.
Bunların kişisel verilere hızlı ulaştığına ilişkin şikayetlerin arttığını kaydeden Demirkan, verilerin sızmasının tespiti halinde KVKK ile cumhuriyet savcılığına şikayette bulunduklarını kaydetti.
Demirkan, "Hasar olduğu andan itibaren, çekici hizmeti, servis hizmeti, ekspertiz hizmeti, hasta ihbarı hizmeti, rücu hizmeti, avukatlık hizmeti gibi birçok katman var. Bu dataları elde etmek isteyen yapıların, bütün bu noktalara giderek bu datalar karşılığında bir ücret teklif ettiklerini duyuyoruz. Bu sayede de kişilerin kaza tespit tutanaklarına ve iletişim bilgilerine bir biçimde ulaşıyorlar. Ağırlıklı olarak IT altyapılarından bu dataları aldıklarına ilişkin duyumlarımız var." ifadelerini kullandı.
Sigorta şirketlerinin kişisel verilerin korunması için detaylı çalışmalar yürüten güvenilir kurumlar olduğunu dile getiren Demirkan, mağdurların doğrudan sigorta şirketleriyle iletişim kurmasının en doğru yöntem olduğunun altını çizdi.
Demirkan, kaza yapan kişilere, araya hiç kimseyi katmadan şirketlerin çevrim içi sistemlerini ve aplikasyonlarını kullanmalarını veya doğrudan şirketlerin çağrı merkezlerine ihbarda bulunmalarını önerdi.
Kişisel verileri ihlal edilen kişi ne yapmalı?
Avukat Eyüp Kuruay da kişisel veri ihlali durumunda izlenmesi gereken süreçleri anlattı.
Kuruay, veri sorumlusuna başvurarak kişisel verinin işlenip işlenmediğini, işlenmişse amacına uygunluğunu öğrenme, yurt içi veya yurt dışında üçüncü kişilere aktarılıp aktarılmadığını sorgulama, silinmesini talep etme ve zararın tazminini isteme hakkının bulunduğunu söyledi.
Veri sorumlusunun 30 gün içinde yanıt vermemesi, başvuruyu reddetmesi veya yetersiz cevap vermesi durumunda, başvuru sahibinin bu tarihten itibaren 30 gün içinde KVKK'ye başvurması gerektiğine dikkati çeken Kuruay, şu bilgileri verdi:
"Kişisel verilerimizi ihlal eden kişiler için Türk Ceza Kanunu'nda cezai yaptırım ve idari para cezası olarak ayrı ayrı yaptırımlar bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu 136. maddesine göre 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına yayan veya ele geçiren kişi' 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası alır. Ayrıca, veri güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere 2024 yılı itibarıyla 141 bin 934 lira ile 9 milyon 463 bin 213 lira arasında değişen idari para cezaları uygulanır."