TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları martta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,4 azalarak 105 bin 476 oldu. Konut satışları ocak-mart döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,5 azalışla 283 bin 215 seviyesine geldi.
Ancak buna rağmen fiyatlardaki artış sürüyor. Merkez Bankası verilerine göre konut fiyatlarındaki yıllık artış şubatta yüzde 141,5 ölçüldü. Aylık artışsa yüzde 8,4 oldu. Böylelikle fiyatlarda sekiz ayın en hızlı artışı kaydedildi.
Yıldırım: Konut hala iyi bir servet koruma aracı
Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım’a göre talep azalırken piyasa mantığına ters bir şekilde fiyatların artmasının iki ana nedeni var:
1.Bunlardan birisi konut yatırımının hala enflasyona karşı iyi bir servet koruma aracı olması. Seçim sonrasında uygulanacak politikalar belirsizken, enflasyona karşı bir korunma aracı olarak konutun önemi daha da artıyor.
2.İkinci nedense kredi kullanarak konut almak isteyenler için şartlarda bir kötüleşme olmaması: ”Konut fiyatlarına asıl etki yapacak olan konut kredi faizi. Faizin reel anlamda 1 puan yükselmesi fiyatları ters yönde 2 puan düşürüyor.”
Yıldırım, ”Gayrimenkul piyasasının ve konut fiyatlarının yönünü seçim sonucunda ortaya çıkacak siyasi tablo, uygulamaya konulacak para ve ekonomi politikaları belirleyecek gibi” dedi.
Akademisyen Aslanoğlu: Döviz bazında baskıya girebilir
Akademisyen Erhan Aslanoğlu’ysa fiyatların yüksekliğiyle birlikte kur korumalı mevduat (KKM) faizleri ve dövizde beklenen yukarı hareketin satışlarda yavaşlamaya neden olduğunu anlattı.
Aslanoğlu, mevcut ekonomi politikasının faiz ve kurları yukarı yönlü açık hale getirdiği için konut talebinde baskının devam edebileceğini söyledi.
Ancak Aslanoğlu, fiyatlarda TL bazında gerileme beklemiyor. Kurlardaki hareket, döviz cinsinden fiyatları aşağıya çekebilir: ”Kurlardaki olası hareketler inşaat maliyetlerini de etkileyeceği için konut fiyatlarında TL bazında gerileme ihtimali daha zayıf görünüyor. Bölgesel ve proje bazında elbette nominal fiyatlarda da gerilemeler olabilir. Bununla birlikte kurlardaki hareket ve olası talep düşüşü konutların döviz cinsinden fiyatlarını muhtemelen aşağı çekebilir. Bu durumunda da fiyatların bölgesel ve proje bazında farklılıklar gösterebileceğini unutmamak gerekiyor.”
DİKEN