Bütçeye her ay ek 500 milyon dolar yük binecek
Trump’ın baskısıyla yüzde 2’den 5’e çıkarılan NATO’daki savunma harcaması taahhüdü bütçeye ek bir yük daha getirecek. Yıllık 25 milyar dolar olan savunma maliyetini 60 milyar dolara çıkaracak anlaşma için uzmanlar uyardı: Ekonomide yapısal reformlar gerçekleştirilip normalleşme sağlanmadan bütçe zorlanırsa enflasyon mücadelesi aksar, yeni vergi artışları kaçınılmaz olur.

AYLIK 500 MİLYON DOLAR EK BÜTÇE
ABD Başkanı “Güvenliğinizin korunması için elinizi cebinize atmalısınız” diyerek NATO'daki müttefiklerine rest çekmiş, bunun üzerine Avrupa ülkeleri alternatif NATO konusunu gündeme getirmişti. Trump'ın yüzde 5'e çıkarılmasını istediği savunma bütçesi son NATO Zirvesi deklarasyonunda üye ülkelerin onayıyla yürürlüğe girdi. Atılan bu imzayla Türkiye 1,2 trilyon dolar olan Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yüzde 5’ini savunmaya harcamayı taahhüt etti. Ancak bunun bütçeye maliyeti 2035’e kadar aylık 500 milyon dolar olarak hesaplandı.
YILLIK HARCAMADA 2.4 KAT ARTIŞ
2024’te yüzde 1,92 olan oran, yüzde 2,3’e çıkmıştı. Şimdiyse oran yüzde 5’e çıktı. Böylece Türkiye’nin yıllık 25 milyar dolar olan savunma harcaması, 60 milyar dolara çıkacak. Bütçelendirilmeyen bu rakamın enflasyonla mücadeleye sekte vuracağına vurgu yapan uzmanlar, yüksek faiz riskinin artacağını, halkın daha da yoksullaşacağını belirterek “Türkiye’nin müzmin ikiz açığı yani hem bütçe hem de ödemeler bilançosu açığı daha da artar. Bunu kapatmak için de yeni vergi alınması gerekir. Yani halk daha da fakirleşir” uyarısı yaptı.
BÜTÇEYE HER AY EK 500 MİLYON DOLAR YÜK BİNECEK
NATO’nun aldığı son kararla iç ve dış borç ödemelerine yeni dönemde bir de aylık 500 milyon dolar savunma harcaması eklenecek. Kurlar yükseldiğinde savunma bütçesinin TL cinsinden maliyeti de artacak. Bu da uğruna milyarlarca dolar harcanan, şirketleri batıran, halkı yoksullaştıran enflasyonu yeniden zıplatacak. Yaşanacak bütçe açığı sağlık ve ulaşım gibi altyapı projelerini sekteye uğratırken vergi artışlarını da kaçınılmaz kılacak.
ABD Başkanı Trump’ın NATO üyelerine pamuk eller cebe diyerek savunma bütçelerini yüzde 5’e çıkarma talebi tüm ülkelere olduğu gibi Türkiye’ye de pahalıya patlayacak. Türkiye 1,2 trilyon dolar olan Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yüzde 5’ini savunmaya harcamayı taahhüt etti. Atılan bu imza 2035’e kadar aylık 500 milyon dolarlık harcamaya neden olacak. 2024’te yüzde 1,92 olan oran, yüzde 2,3’e çıkmıştı. NATO kararıyla ise oran yüzde 5’e çıktı. Böylece Türkiye’nin yıllık 25 milyar dolar olan savunma harcaması, 60 milyar dolara çıkacak. Bütçelendirilmeyen bu rakamın enflasyonla mücadeleye sekte vuracağına vurgu yapan uzmanlar, yüksek faiz riskinin artacağını halkın daha da yoksullaşacağını söyledi. Savunma sanayisi harcamasının kamu harcaması olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Ülkenin iç ve dış güvenliğini sağlamak ve korumak devletin aslî görevlerinden biri. Türkiye gibi müzmin ikiz açığı yani hem bütçe açığı hem de ödemeler bilançosu açığı olan ülkelerde, savunma sanayi harcamalarını arttırmak, bütçe açığını ve ödemeler bilançosu açığını daha da arttırır. Bunu kapatmak için de yeni vergi alınması gerekecek. Yani halk daha da fakirleşecek” uyarısında bulundu.
VATANDAŞ YENİ VERGİLERLE KARŞI KARŞIYA KALACAK
Oluşacak açığın vatandaşlardan alınan vergiler ile iç ve dış borç alınarak finanse edilmeye çalışılacağına dikkat çeken uzmanlar, “Bu paranın Merkez Bankası kaynaklarıyla, yani para arzı arttırılarak finanse edilebilmesi yüksek enflasyonla boğuşan ülkemiz için mümkün değil. Zira bu enflasyonu daha da azdırır. Türkiye zaten halihazırda dünyada en fazla savunma harcaması yapan 40 ülke arasında 17. sırada. NATO’nun daha doğrusu Trump’ın dikte ettiği , her NATO üyesi ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 5’i kadar Nato’ya katkı yapması talebini karşılayabilmesi mümkün değil. Bunu diğer NATO üyesi ülkelerin de karşılayabileceklerini zannetmiyoruz. Sadece Almanya buna razı ve istekli görünüyor. Diğer ülkeler açıkça karşı çıkıyorlar”ifadelerini kullandılar. “Trump’ın maksadı, NATO üyesi ülkelere kendi belirleyeceği fiyatlardan diğer silah ve mühimmat satmak ve bütçe açığını daraltmaya çalışmak” diyen uzmanlara göre Türkiye gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 5’ini kesinlikle savunmaya harcayamaz. Harcama gerçekleşirse bunun ülkemize sosyal ve siyasi maliyeti çok ağır olur.
DOLARDAKİ 1 KURUŞLUK ARTIŞ 5 MİLYON LİRA ARTIŞ DEMEK
Dolar kurundaki her yukarı yönlü hareket de vatandaşa ek maliyet olarak yansıyacak. Bir kuruşluk artış, savunma yatırımını ulusal para cinsinden aylık 5 milyon lira, on kuruşluk artış 50 milyon lira, 1 liralık artış ise 500 milyon lira yukarıya taşıyacak. Bu artışlar da vatandaşa yeni vergiler olarak yansıyacak. Enerji, inşaat ,altyapı yatırımları azalacak. Uzmanlara göre önümüzde ki 10 yıllık sürede tüm dünyada yatırımlar savunma sektörüne kayacak. Emeklilik ve yatırım fonları savunma sanayine yatırımlarını artıracak. Sektörel şirket evlilikleri de revaçta olacak.
NATO ÜYELERİNDE EKONOMİK RİSK ARTACAK
Savunma harcamalarının yüzde 5 artırılması Türkiye’yi olduğu kadar diğer NATO üyesi ülkeleri de sıkıntıya sokacak.
ABD: ABD’nin savunma harcamaları zaten GSYH’sinin %5’ine yakın bir seviyede bulunuyor. Ancak, bu hedefin diğer ülkeler için uygulanması, ABD’nin yükünü bir nebze hafifletebilir. Yine de, ABD’nin toplam savunma harcamalarının %5’e çıkması durumunda, mevcut seviyenin yaklaşık iki katına, yani 1.78 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu kadar büyük bir ek bütçenin kısa sürede verimli bir şekilde harcanıp harcanamayacağı konusunda da tartışmalar var.
İspanya: İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkesinin mevcut %2’lik hedefe bağlı kalacağını ve %5 hedefine ulaşamayacağını belirtmişti. Yüzde 5’lik hedefin kabul edilmesi halinde İspanya’nın 2035 yılına kadar savunmaya ek 300 milyar Euro harcamak zorunda kalacağı ve bunun sağlık ile eğitimde kesintilere yol açacağı ifade ediliyor.
Almanya, İtalya, Fransa ve Birleşik Krallık: Avrupa’nın en büyük ekonomileri olan bu ülkelerin yapacağı harcamalar, genel yük paylaşımında sembolik olmaktan öte gerçek bir etki yaratacaktır. Bu ülkelerin önemli ölçüde savunma harcamalarını artırması gerekecek.
Daha Az Savunma Harcaması Yapan Ülkeler: Lüksemburg, Slovenya ve İspanya gibi şu anda GSYH’sinin %2’sinden daha azını ayıran ülkeler için bu hedefe ulaşmak daha da zorlayıcı olacak.
EKONOMİK YANSIMALAR
Bütçe Açıkları ve Borçlanma: Savunma harcamalarındaki bu artış, ülkelerin bütçe açıklarını artırabilir ve borçlanma gereksinimlerini yükseltebilir.
* Enflasyon Riski: Özellikle savunma sanayii tabanı yeterince güçlü olmayan ülkelerde, artan talep enflasyonist baskılar yaratabilir. Ayrıca, bu kadar büyük bir harcamanın genel ekonomide enflasyona yol açabileceği endişeleri de dile getiriliyor.
Kaynakların Yön Değiştirmesi: Savunmaya ayrılan kaynakların artması, sosyal harcamalar (sağlık, eğitim, sosyal güvenlik), altyapı yatırımları ve çevresel projeler gibi diğer önemli alanlardan kaynakların kısılmasına neden olabilir. Bu durum, kamu hizmetlerinde aksaklıklara veya vatandaşların refahında düşüşe yol açabilir.
Savunma Sanayii ve İstihdam: Savunma harcamalarındaki artış, savunma sanayiinde büyümeyi ve istihdamı teşvik edebilir. Ancak, bu sektördeki kapasite ve yeterlilik de bu artışı karşılamada önemli bir faktör olacaktır.
Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etki: Savunma harcamalarının GSYH’ye oranı olarak belirlenmesi, savunma bütçesini ekonomik büyüme hızına bağlı hale getiriyor. Bu durum, ekonomik durgunluk dönemlerinde hedefe ulaşmayı daha da zorlaştırabilir.