AKP kulislerinde de Nurettin Nebati’nin Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gelmesi ve Aralık ayındaki kur krizi sonrasında enflasyondaki rekor artışın parti oylarına olumsuz yansıdığı kabul ediliyor.
Ancak emekli, asgari ücret zamları, 3600 ek gösterge düzenlemesinin olumlu etkilerinin görülmeye başladığını ve Erdoğan’ın oylarının yüzde 39-41 bandına çıktığını savunan AKP kurmayları, yaşanan durumu aile içi kavgaya benzeterek, “Evet evde geçimsizlik, huzursuzluk var ama bu, boşanacakları anlamına gelmiyor” sözleriyle özetliyor.
Geçen Aralık ayı başında Lütfü Elvan’ın istifasının ardından ekonominin başına, Nurettin Nebati’nin getirilmesi, Erdoğan’ın “faiz neden, enflasyon sonuç” sözleriyle özetlediği, faiz artırımına karşı tutumu doğrultusunda uygulanan ekonomi politikası, Aralık sonunda kur krizi ile sonuçlanmıştı.
İktidarın kur korumalı mevduat sistemini uygulamaya koymasıyla bir süre frenlenen döviz kurlarındaki artış, enflasyon ve hayat pahalılığına ise çözüm olmadı.
İktidar asgari ücrette bu yıl ikinci kez, Temmuz ayında artış yapılmak zorunda kaldı.
Bir anlamda “seçim arifesinde” yaşanan ekonomideki bu olumsuz gelişmelerin ardından emekli, memur ve 3600 ek gösterge düzenlemesi ile ücretli kesimleri enflasyona ezdirmeme hesabı yapan iktidar partisine göre, bu adımlar seçmende de olumlu karşılık buldu.
Oylara nasıl yansıdı?
AKP’de ekonomide alınan kararların oylara nasıl yansıdığı da dikkatle izleniyor. Parti kurmaylarının verdiği bilgiye göre geçen Aralık ayında yaşanan kur krizi nedeniyle yılbaşında partinin oyları yüzde 34’lere, cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oyları da yüzde 46’ya kadar geriledi
Şu anda parti anketlerinde Erdoğan’ın oyu yüzde 49-51 bandında, partinin oyu ise yüzde 38’lerde göründüğünü belirten AKP kurmayları, son üç aydır da bu oranda gerileme olmadığını belirtiyor.
‘Geçimsizlik var’
AKP kaynakları, ekonomik sıkıntılar nedeniyle yurttaşların bunaldığını ve bu nedenle iktidara kızgınlık ifade etse en zor süreçte bile partiden kopmadığını savunuyor.
Hayat pahalılığı nedeniyle yurttaşın rahatsız olduğunu ve tepkisini de gösterdiğini belirten AKP’li bir kaynak, durumu aile içi kavgaya benzetiyor:
“Her evde karı koca arasında geçim sıkıntısı varsa kavga olur. Evet evde bir geçimsizlik, huzursuzluk var, ama bu boşanacakları anlamına gelmiyor.
“Bizim sahada gördüğümüz iç huzursuzluk var, ekonomiden kaynaklı olarak. Küresel kriz kaynaklı bir sorun var. Son 3 aydır niye toparlanma var peki? Çünkü asgari ücret emekli aylıklarında iyileştirme oldu.”
AKP’ye göre CHP oyları yüzde 23-24 bandında seyrederken, İYİ Parti yüzde 12’nin üzerine hiç çıkmadı.
MHP’nin oyunu yüzde 9-10 bandında, HDP’nin ise 9-11 bandında olduğunu savunan AKP’lilere göre parti seçmeni, herhangi bir partiye gitmiş değil:
“Bizden bir yere oy falan gitmiyor. Pandemi başladığında siyasette bir psikoloji oluştu. Kar-kıyamet olduğunda kimse yerinden kıpırdamaz ya, şu anda da öyle bir psikoloji var, herkes yerinde duruyor.”
‘Anketler duygusal, reel olan sandık’
Anketlerin yanıltıcı sonuçları olabildiğine dikkat çeken AKP’li bir parti yöneticisine göre seçmen kızgınlıkla “oy vermeyeceğim” dese de sandığa gittiğinde çoğunlukla tutumunu değiştiriyor:
“Anketlerde sorulan, ‘Oy vermeyeceğim’ ifadesi duygusal bir ifadedir. Ama sandıktaki oy verme davranışı rasyonel. Onun için sandıkla anket arasında rasyonel makas vardır. Adama ‘Bu sorunları kim çözer?’ diye soruyorsun, ‘Erdoğan çözer’ diyor. Aslında seçmen, 'Şu sorunu çözün, ben de sana rahatlıkla oy vereyim' diyor.”
‘Sistemin oturması 10 yıl alır’
AKP anketlerine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile partinin oyları arasında yaklaşık yüzde 11-12’lik far bulunuyor. Parti ile Erdoğan arasındaki geçmiş yıllarda da yüzde 2-10 arası bir makas bulunduğunu belirten bir parti yöneticisi, cumhurbaşkanlığı sisteminin de bu makasın nasıl şekilleneceğine etkisi olacağı görüşünde:
“Biz hala eski sistemin siyasal kültürüyle düşünüyoruz. Çünkü cumhurbaşkanlığı sisteminin siyasal kültürü henüz oluşmadı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili bir siyasal kültür oluşmadığı için her kademede ciddi anlamda kafa karışıklığı var.
“Zaman içinde siyasi partilerin pozisyonu, yürütme ve yasamanın pozisyonu yerli yerine oturacak. Geçişte belli semptomlar oluşacak oluşacak. Bu, zaman içinde parti ve cumhurbaşkanı arasındaki ilişkinin oylara yansıması şeklinde de olabilir.”
bbc.com/türkçe