2026 asgari ücreti tartışmalarında son dönemece girildi
Asgari Ücret Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesi talebi ve TÜRK-İŞ’in komisyona katılmayacağı kararını sürdürmesinin ardından, Aralık ayı itibariyle başlaması beklenen Komisyon çalışmaları öncesi son dönemece girildi.

TÜRK-İŞ bugün Başkanlar Kurulu’nu toplayarak hareket tavrını belirleyecek. EKONOMİ’ye bilgi veren kaynaklar, çalışmaların sonuçlanmasını aksatmayacak bir yapıyı içeren somut bir öneri ortaya çıkması durumunda bunun değerlendirebileceklerini, ancak bunun düşük bir ihtimal olduğunu belirttiler. Sadece senaryo olarak ortaya çıkan bir ihtimal de, TÜRK-İŞ’in kurumsal olarak komisyona katılmaması ancak sendikaların bazılarının temsilci vererek komisyonun başlangıcını yapmasına imkan vermesi, daha sonra katılmaması yönünde olduğu vurgulandı.
Ekim ayı enflasyonunun açıklanmasının ardından, yıl sonunda asgari ücrete yapılacak artışın daha yoğun tartışılır hale geleceği kaydedildi. Hükümet, gelecek dönem enflasyonunu bazlı bir ücret artışında ısrar ediyor.
Asgari ücret, yalnızca asgari ücret değil. Geçmiş yıllarda, başka bazı ücret ve ödemelerde asgari ücret artışının kıyas kabul edilmesine dair mevzuat eleştiri konusu yapılmış ve bunun sadece bir koruma ücreti belirlemesinin ötesine geçtiği belirtilmişti. Bugün için teknik düzeyde kalan bu tartışmanın çok ötesinde olgular ortaya çıktı. Çeşitli hesaplara göre çalışanların yarısı asgari ücret ya da asgari ücrete “komşu” denilen, asgari ücretin çok az miktar üzerindeki seviyelerde maaş alıyor. Böyle olunca da asgari ücret bir “toplu sözleşmeye” dönüşmüş durumda. Çalışanların yarısının ücretinin belirlendiği ancak tarafların, özellikle işçi kanadının hiçbir yaptırım gücünün, zorlama yolunun olmadığı bir toplu sözleşme.
TÜRK-İŞ’in bugün başkanlar kurulunu toplayıp pozisyonuna yönelik yeni bir açıklama yapması bekleniyor. Şimdilik katılma yönünde bir karar alınması ihtimali yok gibi ama özellikle Bakanlığın “işçi haklarını korumak ancak masaya gelmekle mümkün” demesinin ardından bir formül arayışının gündeme gelebileceği kaydedildi.
Yasal durum ve “hızlı çalışma isteği”
Burada küçük bir not vermekte fayda var: Asgari ücretin 1 Ocak’ta açıklanması bir zorunluluk değil. TÜRK-İŞ’in katılmaması halinde de komisyon çalışabilir. Her ikisinin önünde yasal ya da ikincil mevzuatta bir engel yok. Ancak emek kesimi, geçim zorluğu altında 1 Ocak’ta bir ücret artışı görmek isteyecektir. Siyaseten de asgari ücretin masada işçi olmadan görüşülmeye başlanması uygun görünmeyecektir. Veri olarak değil, ancak kulis seviyesinde yorum yapanlar, asgari ücret komisyonunun ilk toplantısına TÜRK-İŞ’in kurumsal olarak katılmadan, bazı sendikalardan temsilciyle girerek “başlama vuruşunun yapılmasına” imkan sağlayabileceği, sonrasında ise komisyonun işçi kanadı olmadan çalışmasını sürdürebileceği belirtiliyor. Bütün bunlar, işçi kanadından yakın zamanda bir komisyon yapılanması ve çalışma usulüne yönelik somut bir öneri gelmesi halinde değişecek gibi. Ancak zamanın bu kadar daraldığı ortamda, hele hele komisyonda karar çıkmasını güçleştirecek-uzun müzakerelere yol açacak bir oy dengesinin sağlanması olası görünmüyor. Ana senaryo, biraz zaman kazanılıp, komisyonun belki birkaç hafta kala toplanarak hızla karar alacağı yönünde. Elbette Ankara’da senaryolar sıralanır ancak başka şeyler gerçekleşebilir.
Mehmet KAYA
