,

Öğretmenlik Meslek Kanunu, kapsayıcı olmalı

Eğitim-Bir-Sen, 81 ilde bir araya gelerek Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Eylemlerin Ankara ayağında konuşan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kanunun yeniden düzenlenmesinde önemli adımların atılması için çağrıda bulundu.

Öğretmenlik Meslek Kanunu, kapsayıcı olmalı

Eğitim-Bir-Sen, yeniden gündeme gelen ve yeniden hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yer alan bazı düzenlemelere tepki göstererek 81 ilde eylem kararı aldı. Eylemlerin Ankara ayağı ise TBMM Çankaya kapısı önünde gerçekleştirildi. Ankara’daki eylemde konuşan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uygulamada bulanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun beklentileri karşılamadığını belirterek, “Öğretmenlerin beklentilerini karşılayamadığı gibi eğitim çalışanları arasında da ayrıştırıcı, farklılaştırıcı, dışlayıcı bir içerikle yürürlüğe girmiştir. Öncelikle kanun eğitimcileri bir bütün olarak görmeli, ayrıştırmamalıdır” dedi.

"KANUN BİR BÜTÜN OLARAK GÖRMELİ"

Yeniden hazırlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin beklentilerini duyurmak için bir araya geldiklerini ifade eden Yalçın, taleplerine dikkat çekerek, “Öncelikle kanun eğitimcileri bir bütün olarak görmeli, ayrıştırmamalıdır. Kanun tasarısında şube müdürü, uzman, araştırmacı, müfettiş, millî eğitim müdürü ve yardımcıları kadrolarında bulunan eğitim çalışanlarına uzman öğretmen ve başöğretmenlik ünvanı hakkı tanınsın diyoruz. Ülkemizin kamu personel sistemi, kamu politikasının belirlenmesi, yürütülmesi ve düzenlenmesi konusunda yönetim hizmetleri kadro grubunun söz sahibi olacağı şeklinde tasarlanmıştır. Nitekim kariyer uzmanlığından şef ve daha üstü kadrolara uzanan bir mesleki kariyer ve görevde yükselme silsilesi kurgulanmıştır” dedi.

"UZMAN VE BAŞÖĞRETMENLİK HAKKI YÖNETİCİLERE DE VERİLMELİ"

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun kapsamı bakımından da ilk baştan yanlış gidildiğinin altını çizen Yalçın, uzman ve başöğretmenlik hakkının şube müdürleri ve üstüne tanınmadığını belirterek, “Eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan, sorunları sırtlayan ve aslında öğretmen olan millî eğitim uzmanı, bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı ve eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik, başöğretmenlik ünvanına dayalı hakların tanınmamasını kabul etmiyor; meslek kanunu tasarısında bu konudaki değişiklik talebini ve ihtiyacını bir defa daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.

"EŞİT, ADİL VE HAKKANİYETLİ BİR KANUNU MÜMKÜN VE ELZEM GÖRÜYORUM"

Kanun ile ilgili kamuoyuna da bilgilerin geldiğini ifade eden Yalçın, kanun içerisindeki ayrıştırıcı tavrın devam ettiğini belirterek, “Meslek kanununun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak, bir kanun önerisi hazırlayarak Millî Eğitim Bakanlığı’na, TBMM Başkanlığı’na, Meclis’te grubu bulunan partilerin yöneticilerine sunmuştuk. Söz konusu önerimizde şube müdürü, dengi veya üstü eğitim yönetimi, denetimi kadrolarında bulunanlara da kariyer basamakları sürecinde ünvan için başvuruda bulunma hakkı tanınmasını ifade etmiştik. Biz, Eğitim-Bir-Sen olarak, meslek kanununda, bütün eğitim çalışanlarının statü ve ünvan farkı gözetilmeksizin aynı haklara erişimlerinin mümkün hâle getirilmesini, özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyor ve bekliyoruz. Biz, hedefler ve gerçekler bağlamında eğitimciyi ayrıştırmayan, eğitimi ve eğitimciyi bir bütün olarak, eşit, adil ve hakkaniyete uygun bir bakışla ele alan bir meslek kanunu içeriğinin oluşmasının mümkün ve elzem olduğuna inanıyoruz” dedi.

Kaynak : DHA

İlişkili Haberler

Manşetler