Örgüt üyeliği suçlamasıyla cezaevinde olan Rahmi Çağan isimli bir mahkum eşine mektup yazdı. Mektupta gündelik yaşamından bahsederken gördüğü bir rüyayı da anlattı. Çağan rüyasında tahliye olup evine dönüyor, sonra bir fabrikada iş bulup çalışmaya başlıyordu. Ancak cezaevinin Disiplin Kurulu Çağan’ın mektupta rüyasını anlattığı kısmı çizerek sansürledi. Mektup muhatabına bu haliyle gönderildi. Kurul sansür kararını "Rüya gibi farklı yöntemlerin başvurucunun suç grubunda örgütsel iletişim amacıyla kullanıldığı..." gerekçesine dayandırdı. Bunun üzerine Çağan sansür uygulamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İnfaz Hakimliğine şikayette bulundu.
Hakimlik kararın usule ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verdi. Söz konusu karara yapılan itiraz da ağır ceza mahkemesince reddedildi ve hüküm kesinleşti. Çağan bunun üzerine dosyayı Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşıdı.
Adalet Bakanlığı, AYM'ye dosyaya ilişkin sunduğu görüşünde "başvurucunun haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğunu" savundu.
Dosyayı inceleyip "kamu makamları ile derece mahkemelerinin haberleşme hürriyetine yönelik müdahalenin zorunlu bir ihtiyaca karşılık geldiğini ve orantılı olduğunu ilgili ve yeterli gerekçelerle ortaya koyma yükümlülükleri olduğunu" vurgulayan Yüksek Mahkeme, Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verdi.
İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması amacıyla yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin Dinar İnfaz Hakimliği'ne gönderilmesini hükmeden AYM, başvurucuya da 3 bin TL manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı.
AYM'DEN KÖTÜ MUAMELE KARARI
Yüksek mahkeme, başvurucu Fevzi Ayber'in "kolluk görevlilerince bir protesto eylemine güç kullanılarak müdahale edilmesi nedeniyle kötü muamele yasağı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiği" iddialarına ilişkin başvurusunu da değerlendirdi. AYM, güç kullanımı nedeniyle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kötü muamele yasağının ve Anayasa’nın 34. maddesinde güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine de karar verdi.
birgün