Her hafta bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yutuyoruz
Sıfır Atık Vakfının ‘Plastiksiz Temmuz’ farkındalık kampanyası kapsamında hazırladığı yeni araştırma raporunda, tek kullanımlık plastiklerin doğaya, insan sağlığına ve ekonomiye etkileri ortaya konuldu. Rapora göre bir insanın ortalama haftada 5 gram yani bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yuttuğu tahmin ediliyor.

Sıfır Atık Vakfının ‘Plastiksiz Temmuz’ farkındalık kampanyası kapsamında hazırladığı yeni araştırma raporu yayınlandı. Çalışmada yer alan veriler, küresel plastik krizinin ve kullanımının ulaştığı çarpıcı boyutları, bu krizin çevresel, ekonomik ve toplumsal sonuçlarını çok yönlü biçimde ortaya koydu. Küresel plastik krizinin sürdürülemez boyutlara ulaştığına işaret edilen raporda, plastik kullanımının ulaştığı boyut, mikroplastiklerin oluşturduğu görünmeyen tehdit ve döngüsel ekonomi perspektifinden çözüm yolları anlatıldı.
Rapora göre, plastik kirliliğinin etkisinin yalnızca çevreyle sınırlı olmadığı, bunun insan sağlığını da tehdit ettiği vurgulanarak, “Mikroplastikler hava, su ve gıda yoluyla vücudumuza giriyor. Bir insanın ortalama haftada 5 gram yani bir kredi kartı büyüklüğünde plastik yuttuğu tahmin ediliyor. Mikroplastikler, anne karnındaki fetüsten kan dolaşımına, akciğer dokularından anne sütüne kadar pek çok alanda tespit edilmiş durumda. Araştırmalar, mikroplastiklerin bağışıklık sistemi, hormon dengesi ve sindirim sistemi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteriyor. Endokrin sistem bozuklukları, bağışıklık sistemi baskılanması, üreme sorunları ve kanser risklerinin mikroplastiklerle bağlantılı olabileceğine dair bilimsel kanıtlar artıyor” ifadelerine yer verildi.
400 milyon ton plastiğin yüzde 9’u geri dönüşüyor
Raporda, 2024 itibarıyla dünyada yılda yaklaşık 400 milyon ton plastik üretildiği, bunun yaklaşık yüzde 36’sının ambalaj olarak büyük ölçüde tek kullanımlık ürünlerden oluştuğu belirtildi. Bunun yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğü, yüzde 19’unun yakıldığı, yüzde 50’den fazlasının ise doğaya karıştığı aktarılan raporda, “Her yıl doğaya karışan 11 milyon ton plastik atık, deniz canlılarının yaşamını doğrudan tehdit ediyor. Bu veriler, plastik üretimi ve atık yönetimi arasında ciddi bir dengesizlik olduğunu gösteriyor. Üstelik plastik üretiminin yüzde 99’u hala fosil yakıtlardan sağlanıyor. Bu da plastik kirliliğinin aynı zamanda bir iklim sorunu olduğunu ortaya koyuyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Plastik atıkların, kara ve deniz ekosistemlerinde telafisi zor zararlara yol açtığına işaret edilen raporda, deniz kaplumbağalarının yüzde 90’ının, deniz kuşlarının yüzde 44’ünün, balina türlerinin yüzde 18’inin vücutlarında plastik atık bulunduğu belirtildi.
Plastik parçalar canlıların iç organlarını tıkıyor
Sindirilemeyen plastik parçaların canlıların iç organlarını tıkayarak ölümlerine neden olduğu kaydedilen raporda, mercan resiflerinin yüzeyine yerleşen plastik parçalarının, bu hassas ekosistemlerin yüzde 85’inde enfeksiyon riskini artırdığı, plastik ağlar ve ambalajların canlıları fiziksel olarak tuzağa düşürerek yaşamlarını tehdit ettiği, toprakta biriken plastiklerin tarım arazilerinin verimliliğini düşürdüğü, toprak canlılarının genetik yapısını etkilediği bildirildi.
Ne yapmalı?
Raporda, plastik kullanımına karşı bireylerin atabileceği etkili adımlar ise şöyle sıralandı:
1-Plastik poşet yerine bez çanta, file veya sepet kullanmak
2-Tek kullanımlık plastik şişeler yerine cam veya metal matara taşımak
3-Plastik pipet yerine bambu, cam veya paslanmaz çelik alternatiflere yönelmek
4-Ambalajsız ve dökme ürünler tercih ederek plastik atık oluşumunu azaltmak
5-Geri dönüşüm kutularını doğru ve etkin şekilde kullanmak
Her yıl 11 milyon ton plastik atık doğaya karışıyor
Her yıl doğaya karışan 11 milyon ton plastik atık, deniz canlılarının yaşamını doğrudan tehdit ediyor. Plastik üretiminin ise yüzde 99’u hâlâ fosil yakıtlardan sağlanıyor.