Dünya, geri dönüşü olmayan iklim eşiklerini aşmak üzere
Bilim insanları uyarıyor: Dünya, geri dönüşü olmayan iklim eşiklerini aşmak üzere. Mercan resifleri çökerken, kutuplardaki buzullar eriyor, Amazon ormanları savanaya dönüşüyor. 2025 Küresel Dönüm Noktaları Raporu, insanlığın zamanla yarıştığı bu kritik dönemde acil eylem çağrısı yapıyor.

Dünya krizin eşiğinde. 2025 Küresel Dönüm Noktaları Raporu’na (GTPR 2025) göre, insanlık iklim sisteminin geri dönüşü olmayan kırılma noktalarına tehlikeli biçimde yaklaştı. Mercan resiflerinden kutup buzullarına, Amazon yağmur ormanlarından Atlantik Okyanusu akıntılarına kadar birçok doğal sistemin, artık kendi kendini onaramayacak düzeyde zarar görmüş durumda olduğu belirtildi.
Bu yılki raporların başyazarları arasında Goethe Üniversitesi Kritik Hesaplamalı Çalışmalar Merkezi’nden Prof. Nico Wunderling yer aldı. Rapora ilişkin konuşan Wunderling, “Bir iklim sisteminin devrilmesi, diğerlerinin de devrilmesini tetikleyebilir. Bu zincirleme risk, 1,5°C eşiği aşıldığında dramatik biçimde artıyor” diyerek uyarıda bulundu.
Raporun en çarpıcı bulgularından biri ise, tropikal mercan resiflerinin artık geri döndürülemez biçimde çökmeye başlaması oldu. Buna göre küresel sıcaklık artışı 1,4°C’ye ulaşarak, mercanların dayanabileceği 1,2°C eşiğini çoktan geçti. Okyanuslardaki ısınma, beyazlama olaylarını sıklaştırarak resifleri yok etmeye başladı. Bilim insanlarına göre sıcaklıklar 1°C’nin altına düşmedikçe, mercan ekosistemleri büyük oranda kaybedilecek.
Yeşil akciğerimiz çöküş sınırına dayandı
Dünyanın ‘yeşil akciğeri’ olarak bilinen Amazon ormanları, hem artan sıcaklıklar hem de süregelen ormansızlaşma nedeniyle çöküş sınırına dayandı. GTPR 2025 raporu, 1,5–2°C’lik bir küresel ısınmanın Amazon’un büyük bölümünü savanaya dönüştürebileceğini bildirdi. Bu dönüşümün, karbon emilimini azaltarak küresel ısınmayı daha da hızlandırabileceği belirtildi. Yine rapora göre Grönland ve Batı Antarktika’daki buz tabakaları da kritik noktaya ulaştı. Wunderling “Bazı bölgeler artık kendi ağırlıkları altında erimeye devam edecek. Bu süreç durdurulamazsa, deniz seviyeleri birkaç metre yükselebilir ve milyonlarca insanın yaşadığı kıyı bölgeleri su altında kalabilir” dedi.
Öte yandan Körfez Akıntısı’nı da kapsayan Atlantik Meridyen Devir Daimi’nin (AMOC), küresel ısınmanın 2°C’nin altında kalması durumunda bile çökme riski taşıdığı ifade edildi. Böyle bir senaryonun, Avrupa’da sert kışlara, tropik bölgelerde muson yağışlarının bozulmasına ve dünya genelinde tarımsal üretimin düşmesine yol açabileceği söylendi.
Her gecikme şansımızı biraz daha azaltıyor
Exeter Üniversitesi’nden Prof. Tim Lenton’ın koordinatörlüğünde hazırlanan rapor, 10 Kasım 2025’te Brezilya’nın Belém kentinde yapılacak 30’uncu Dünya İklim Konferansı öncesinde yayımlandı. 20’den fazla ülkeden 100’ü aşkın bilim insanının katkısıyla hazırlanan GTPR 2025, insanlığın şimdi harekete geçmezse bir ‘iklim zincirleme çöküşü’ ile karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Rapor çıktılarına ilişkin konuşan Prof. Nico Wunderlin, “Gezegenin bazı sistemleri artık alarm veriyor. Her gecikme, geri dönüş şansımızı biraz daha azaltıyor” ifadelerinde bulundu.
Olumlu devrilme hâlâ mümkün
2025 Küresel Dönüm Noktaları Raporu’na göre tüm dönüm noktaları yıkıcı değil. Rapor, toplumların sürdürülebilir teknolojilere yönelmesiyle ‘olumlu devrilme noktalarının’ da mümkün olduğunu vurguluyor. Çünkü yenilenebilir enerji kaynakları artık fosil yakıtlardan daha ucuz; elektrikli araçlar hızla yayılıyor. Politika desteği, yeşil enerjiye geçişi hızlandırabilir. Uzmanlara göre, ‘sosyal bulaşma’ etkisiyle bireysel davranış değişiklikleri örneğin et tüketiminin azaltılması veya kısa mesafelerde uçak yerine tren tercih edilmesi küresel ölçekte büyük fark yaratabilir.
Başak Nur GÖKÇAM

 
							