Mustafa Şipar Anadolu Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni Nesrin Uzelli, okul yolunda gördüğü metruk haldeki yapıyı geçen yıl satın aldı.
Eve yeniden hayat vermek üzere çalışmaya başlayan Nesrin öğretmene öğrencileri de destek oldu. El birliğiyle tamamlanan restorasyonun ardından ev, ailelerin bağışladığı eski eşyalarla donatıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen AB destekli e-twinning platformu kapsamında bir projeye de dahil olan atölye, ilçedeki okulların ardından 6 ildeki 10 okulun öğrencilerini de ağırlamaya hazırlanıyor.
Öğrencilerin geleneksel kıyafetleri giyerek yöre türkülerini ve oyunlarını öğrendiği atölyede hamur açma, ocakta ateş yakma ve ekmek pişirme gibi eğitimler veriliyor.
Öğrencilerin konaklama imkanı da bulduğu atölyede yörenin kına gecesi, sünnet ve düğünlerinin yanı sıra cenaze evi kültürlerine ilişkin de uygulamalı bilgiler aktarılıyor.
"Bu ev benim yeniden doğuşum diyebiliriz"
Öğretmen Nesrin Uzelli, AA muhabirine ilkokul çağında bir öğretmeninin kendilerine verdiği uygulamalı eğitimden esinlenerek yöre kültürünü gelecek nesillere aktarabilmek adına yola çıktığını söyledi.
Harap durumdaki evi ayağa kaldırmak için çok uğraştıklarını, bazı bölümleri gelecek nesillerin görebilmesi için olduğu şekliyle bıraktıklarını anlatan Uzelli, "Bu ev benim yeniden doğuşum, tamamlanmam ve özüme dönüşüm diyebiliriz. Yıkık ve vazgeçilmiş bir binaydı ama ben görünce aşık oldum. Evin son halini o an görmüştüm." dedi.
Derslerde öğrencilerine yöresel kültürü ve motifleri öğretmeye çalıştığını, bunların yaşayarak öğrenilmesinin daha faydalı olacağına inandığını belirten Uzelli, evin restorasyonu sürecinde okul olarak e-twinning projesine başladıklarını ifade etti.
"Yerel Yeni Küresel" başlıklı projenin, hayata geçirmek istedikleriyle örtüştüğünü görerek evi projeye dahil ettiklerini dile getiren Uzelli, öğrencileriyle yaptıkları ilk eğitimlerin ardından Kahramanmaraş, Gaziantep, Konya, İzmir, Manisa ve Eskişehir'deki 10 okuldan 72 öğrenciyi ağırlamaya hazırlandıklarını söyledi.
"Güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum"
Eve gelen öğrencilerin geçmişlerini ve kültürlerini daha iyi anladıklarına işaret eden Uzelli, şöyle konuştu:
"Yaşadığımız çevrenin tüm geleneklerini, eski yaşam biçimini, kullanılan eşyaları, düğün, sünnet ve taziye gibi kültürlerini aktarmak istedim. Öğrencilerim çok severek çalıştılar. Bu işin bilincindeler. Güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Buradaki her eşyanın yaşanmışlığı var. Hepsi geçmişimizle alakalı. Gelenek ve göreneklerimizi her yaş grubundan gençlerle geleceğe aktaracağız."
Eski zamanlara yolculuk
Atölyeye giren öğrencilerin geleneksel kıyafetleri giydiğini, kültürel eğitimin bu noktadan başladığını aktaran Uzelli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Giysilerin günlük hayatta kullanıldığını söylediğim zaman heyecanlandılar. Zor olduğunu fark ettiler. Bunca giysinin gün boyunca nasıl kontrol edilebildiğini sorguladılar. Öğrencilerim bu kapıdan içeriye girdikleri anda bir zaman yolculuğuna çıkıyor, o eski zamanlara, ortamlara gitmiş gibi hissediyorlar."