Ramazan ÖZDEMİR
4688 sayılı Sendikalar Kanunu'nda "aynı unvana sahip farklı kurumlardaki personel arasında eşitsizlik yaratacak teklifler yapılamaz" denmesine rağmen, toplu sözleşme dönemlerinde her kurum sendikasının farklı talepleri göz önüne alınarak kanunun bu hükmü ihlal edilmiştir. Bu durum, farklı kurumlardaki aynı unvanda çalışan memurların farklı kazanımlar elde etmesine ve eşitsizliklerin oluşmasına neden olmuştur.
2011 yılında "eşit işe eşit maaş" anlayışıyla çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sonrası da kamu personel rejimi bozulmuş, başlangıçta hedeflenen eşitlik sağlanamamıştır.
Bir diğer önemli mesele, memurun derece, kademe, eğitim ve konumuna göre belirlenen ek göstergenin, belirli bir kesimin memnun edilmesi amacıyla bozulmasıdır. 3600 ek gösterge düzenlemesi, emeklilikte avantaj sağlayacağı ve maaşlarda artış yaratacağı varsayımıyla yapılmış olsa da, mevcut düzeni bozmuş ve beklenen faydayı sağlayamamıştır. Memur maaşlarında taban maaşın düşük olması nedeniyle ek göstergenin yarattığı fark, sadece sembolik düzeyde kalmıştır.
Taban maaş düşüklüğü ve devletin maaş artışlarını ek ödeme ve özel hizmet tazminatı şeklinde vermesi, çalışan memurların geleceğini olumsuz etkilemektedir. Bu durum, emekli olmayı hak eden memurların emekli olmaktan çekinmesine yol açmıştır. Nitekim, son yapılan seyyanen zam ile çalışan ve emekli maaşları arasındaki fark 16.000 TL’ye kadar yükselmiştir. Sadece seyyanen yapılan ödeme nedeniyle, çalışan ve emekli arasındaki fark 15.000 TL gibi büyük bir tutarla başlamaktadır. Taban maaşın düşüklüğü nedeniyle çalışan ile emekli maaşı arasında 3/1 oranında bir fark oluşmuştur.
Son olarak, yıllarca çalışan kesimin katkılarıyla biriken SGK kaynakları, emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesiyle büyük ölçüde harcanmış ve kamu maliyesi üzerindeki yük artırılmıştır. Bu durum, hem çalışanların hem de emeklilerin uzun vadeli ekonomik güvenliğini tehlikeye atmıştır.
Sonuç:
Kamu personel rejimindeki bu sorunların çözümü için; eşitlik ilkesine uygun bir maaş düzenlemesi yapılmalı, taban maaş artırılmalı ve ek ödeme ağırlıklı sistem yerine emekli maaşlarını da içerecek adil bir ücret sistemi benimsenmelidir.