Disiplin soruşturması her kamu görevlisinin memuriyet hayatı boyunca belki hiç, belki de nadiren karşılaştığı ama çalışma hayatı boyunca olumsuz izler bırakan bir durumdur.
Kamu düzeninin devamlılığı için gerekli olan yaptırımlar suç-ceza dengesi çerçevesinde ve belirli usul şartları içerisinde kendini göstermekte, gerek yasama gerekse de yürütme erklerince karar verilerek çeşitli hiyerarşide ki normlar ile hayata geçirilmektedir.
Genellikle Uyarma, Kınama, Aylıktan Kesme, Kademe İlerlemesinin Durdurulması ve Devlet Memurluğundan ya da Kamu Görevinden Çıkarma gibi cezai yaptırım çeşitlerini ihtiva eden disiplin soruşturmaları, yapısı itibarıyla bazı hususiyetleri haizdir.
Mevzuatta yer alan bir kısım kavramların gerek soruşturmacı ve ilgili amirler gerekse de soruşturulan tarafından yeterince anlaşılamaması nedeniyle soruşturma sürecinin aksak işletilmesine ve taraflar açısından çeşitli mağduriyetlere neden olabilmektedir.
Yazımızda ifade ve savunma kavramları ve bu kavramlara dair süreçlerde dikkat edilmesi gereken bazı hususlara yer vereceğiz.
İfade kavramı, Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlükte; “Anlatım, tanık ve sanıkların olay hakkında yargı organlarına yaptıkları sözlü açıklama” şeklinde tanımlanmaktadır. Disiplin soruşturması özelinde ise soruşturmaya konu iddiaların açıklığa kavuşturulması amacıyla hakkında soruşturma yapılan ile tanıkların konu hakkında bilgilerine başvurulması amacıyla yapılan bir işlemdir. Henüz bir suçun varlığına dair kanaat oluşmadığı için ilgili mevzuatında savunmaya dair yer verilen usul süreçlerine tabi değildir.
Savunma ise hakkında soruşturma yapılan kişi için var olan iddialar ve suçlamalar ile bu iddiaların ilgili mevzuatında yer verilen suç maddelerinin hangisinin kapsamına girdiğinin hukuki nitelendirmesi sonrasında yerine getirilen bir süreçtir. Bu süreç için ilgili mevzuatında ayrıntılı tanımlamalar yapılmıştır.
Gazetememur.com olarak yukarıda yer verilen kavramsal çerçeveden sonra gerek soruşturmacının, gerek hakkında soruşturma yapılanın gerekse de disiplin amirinin dikkat etmesi gereken bazı hususları şu şekilde sıralayabiliriz.
- Soruşturmalarda öncelikle ifade alma ve delil toplama işlemi yapılmalıdır.
- İfade işlemi konuyu açıklığa kavuşturma, bilgilenme amacı taşıdığından bu işlem sürecinde kişi ya da kişileri suçlayıcı nitelemelere yer verilmemelidir.
- Soruşturmalarda asıl olan, ifade alma işleminin sözlü olarak gerçekleştirilmesidir. Bunun mümkün olmaması ya da çeşitli sebeplerle yazılı ifade alınmasını gerektirir durumlarda muhataplara sorulacak olan soruların detaylı bir şekilde aktarılması, yazı metninde muğlak ifadelere yer verilmemesi gerekir.
- Özellikle yazılı ifade alım işlemlerinde savunma işleminde olduğu gibi muhatabın cevaplaması için belirlenmiş bir zaman sınırı bulunmamaktadır. Bununla birlikte soruşturma sürecinin sağlıklı bir şekilde işletilmesi ve zamanaşımı sürelerinin dolmaması için makul bir süre içinde ifade alma işleminin yerine getirilmesi gerekmektedir.
- Savunma alma işlemi ifade alım ve delil toplama süreçlerinden sonra yerine getirilmelidir. Bilgi edinilmeden ve iddialar açıklığa kavuşturulmadan savunma alma aşamasına geçilmemelidir.
- Memura savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilemez.
- Savunma istem yazılarında, suçlamaya dair iddianın ne olduğu detaylandırılmalı ilgili mevzuatında bu konu ve fiillerin hangi suça karşılık geldiği açıkça yazılarak hukuki nitelendirmesi yapılmalıdır. Hakkında soruşturma yapılanın hangi olay/iddia karşısında hangi suçla suçlandığını bilmeden savunma yapması beklenemez. Bu türden durumlar idari yargı yerlerince işlemin iptaline konu olabilmektedir.
- Savunma isteminin yerine getirilmesi için ilgili mevzuatında genellikle asgari süreler belirlenmiştir. Disiplin amiri ya da kurulu asgari süreden az olmamak üzere kendi belirleyeceği bir zaman süresinde ilgilinin savunmasını vermesini isteyebilir.
- Savunma süreci yerine getirilmesi zorunlu bir aşama ve Anayasal bir haktır. Disiplin amiri ya da kurulları bu hakkı ilgilisine kullandırmak zorunda olmakla birlikte kişiler bu haktan faydalanmak istemeyebilir. Kişinin savunma hakkından vazgeçip geçmediğini öğrenmek ve sonraki süreçleri sağlıklı bir şekilde takip edebilmek için savunma istem yazısının kişiye tebliği çok önemli bir aşamadır.
- Tebligat işlemi için uygun olan tüm araçlar kullanılmalı, tebligatın gerçekleşmemesi durumunda nihai olarak ilgilinin MERNİS adresine tebligat mazbatası ile tebligat işlemi gerçekleştirilmelidir.
- Kendisinden savunma istenen personel, istem yazısını tebellüğ ettikten sonra savunma istem yazısında belirtilen süre içinde savunmasını vermesi gerektiğinin farkında olmalıdır. Aksi halde savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağını bilmesi gerekir.