Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 38,7967 %0,04 Değişim Euro : 43,0699 %0,09 Değişim Altın : 4.034,38 %-0,02 Değişim BIST 100 : 9.747,07 %3,80 Değişim Brent Petrol : 64,96 %1,64 Değişim Bitcoin : 102.664,62 %-0,03 Değişim

Af çıkacağını bildikleri için belediyeler yasal sınır üstünde SDS ödemeye devam ediyor!

Sayıştay Başkanlığının gerek Temyiz Kurulu ve gerekse Daire karar4larında, belediyelerde istihdam edilen memurlara ve sözleşmeli personele yasal sınırı aşacak şekilde sosyal denge tazminatı ödendiğine ilişkin sürekli yeni kararlar yayımlanmakta. Bu hukuksuzluğa dur denilmediği gibi "nasılsa af çıkar" diyen belediyeler ısrarla buna devam etmektedirler.

Kaynak : Gazete Memur Giriş : Güncelleme :
#Toplu sözleşme
Af çıkacağını bildikleri için belediyeler yasal sınır üstünde SDS ödemeye devam ediyor!

İlk af 6289 sayılı Kanunla gelmişti.

2022 yılında yayımlanan 7417 sayıl Kanunla tekrar af gelmişti.

Daire: 6
Karar Tarihi: 16.01.2025
Karar No: 968
İlam No: 36
Madde No: 1
Kamu İdaresi Türü
Hesap Yılı: 2023

Sosyal Denge Tazminatı

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

.... Belediyesi ile .... Sendikası (....) arasında akdedilen Sosyal Denge Sözleşmeleri kapsamında 2023 yılında Belediyede istihdam edilen memurlara ve sözleşmeli personele yasal sınırı aşacak şekilde sosyal denge tazminatı ödendiği görülmüştür.

30.06.1989 tarih ve 20211 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesinde, “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebilir. Sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarı, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere ilgili belediye ve il özel idaresi ile ilgili belediye ve il özel idaresinde en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenir.” denilmektedir.

4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun;

“Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32’nci maddesinin birinci fıkrasında, “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir.” ,

Geçici 14’üncü maddesinde ise, “15/3/2012 tarihinden önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi kapsamındaki idareler ile ilgili sendikalar arasında toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme, sosyal denge sözleşmesi ve benzeri adlar altında imzalanan sözleşmelerin uygulanmasına, söz konusu sözleşmelerde öngörülen sürelerin sonuna kadar devam edilebilir. Anılan sözleşmelerin uygulanmasına devam edildiği dönem için 32 nci madde hükümleri çerçevesinde ayrıca sözleşme yapılamaz. Söz konusu sözleşmeleri 31/12/2015 tarihinden önce sona eren veya mevcut sözleşmeleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra karşılıklı olarak feshedilen kapsama dahil idareler, sözleşmelerinin sona eriş veya fesih tarihini izleyen bir ay içinde sözleşmelerin sona erdiği veya feshedildiği tarih ile bu Kanunda öngörülen toplu sözleşme dönemi sonuna kadarki dönemle sınırlı olmak üzere üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri çerçevesinde sözleşme yapabilir. Ancak 32 nci madde uyarınca toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarın, unvanlar itibarıyla ilgili personele söz konusu sözleşmeler uyarınca yapılmakta olan ortalama aylık ödemenin altında kalması halinde; üçüncü fıkra hükümleri dikkate alınmaksızın 32 nci madde hükümleri esas alınarak 31/12/2015 tarihine kadar uygulanabilecek sözleşmelerde bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte uygulanan sözleşme uyarınca unvanlar itibarıyla ilgili personele ödenen ortalama aylık tutar tavan olarak esas alınabilir. Bu şekilde yapılacak ödemeler kazanılmış hak sayılmaz.”,

hükümleri yer almaktadır.

25.08.2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2022-31.12.2023 tarihleri arasında yürürlükte olan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme’nin, “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı Dördüncü Bölümü’nün, “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 1’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %120’sidir. Sosyal denge tazminatının verilmesi yönünde yapılabilecek sözleşmelerde, tavan tutarı aşmamak kaydıyla çeşitli adlar altında yapılan ödemeler dahil ödenebilecek tazminatın aylık tutarı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirlenebilir.” denilmekte olup,

Anılan Toplu Sözleşme’nin “Sosyal denge tazminatı süre uzatımı” başlıklı 6’ncı maddesinde ise, “(1) 4688 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinde yer alan “31/12/2015” ibaresi “31/12/2023” şeklinde uygulanır.

(2) Bu hüküm çerçevesinde yapılacak ödeme tutarı hiçbir şekilde 1 inci maddede yer alan sosyal denge tazminatı oranı ile belirlenecek tutarı aşamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri kapsamında, sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tavan tutarının, 4688 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan Toplu Sözleşme ile belirlenen tavan tutarı geçmemek üzere, belediye ile belediyede en çok üyeye sahip kamu görevlileri sendikası arasında yapılacak olan sözleşmeyle belirleneceği ve söz konusu bu tutarın görev yapılan birim, iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü gibi kriterlere bağlı olarak belirlenmesinin mümkün olduğu ifade edilmiş, bunun yanısıra taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında öngörülen sosyal denge tazminatı tavan tutarının, 4688 sayılı Kanun kapsamında yapılan Toplu Sözleşme ile belirlenen tavan tutarı aşacak biçimde düzenlenmesine hiçbir koşulda imkan bulunmadığı açıkça vurgulanmıştır.

Bu minvalde, belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen memur ve sözleşmeli personele, 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarının, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %120’sini aşmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.

.... Belediyesi ile .... arasında …. tarihinde imzalanan ve ….-…. tarihlerinde yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi’nin;

“İyileştirme Yardımı” başlıklı 23’üncü maddesinde;

“23.1. Sosyal Denge Tazminatı (SDS) yardımı:

Belediye çalışanlarına aylık memur maaş katsayısı X ….X %120 olacak şekilde belirlenecek ücret miktarında Sosyal Denge Tazminatı (SDS) yardımı ödemesi yapılır.

23.2. Sosyal Yardımlar:

Bu yardımlar madde 23.1’de belirlenen bir aylık SDS yardımı miktarı esas alınarak oranlanır ve belirlenecek tutar üzerinden ödeme yapılır.

a) Ramazan Bayramında, bayramdan en az 10 gün önce %.... oranında SDS yardımı yapılır.

b) Kurban Bayramında, bayramdan en az 10 gün önce %.... oranında SDS yardım yapılır.

c) Her yıl Eylül ayı içerisinde eğitime destek amaçlı olmak üzere;

1- Okul öncesi, İlköğretim, Lise ve Dengi Okullar (Açık öğrenim hariç) için %.... oranında SDS yardımı yapılır.

2- Yüksek Okul ve Üniversitede öğrenim gören (Lisans üstü ve açık öğrenim hariç) için %.... oranında SDS yardımı yapılır.

3- Kendisinin veya eşinin doğum yapması halinde %.... oranında SDS tutarında SDS yardımı yapılır.

4- Kendisi veya çocuklarının resmi nikâh ile evlenmesi halinde %.... SDS tutarında SDS yardımı yapılır.

5- Kendisi, eşi, çocuklarının veyahut anne ve babalarının ölümü halinde %.... SDS tutarında SDS yardımı yapılır.

6- Dünya Engelliler Gününde, engelli personele %.... SDS tutarında SDS yardımı yapılır.

7- 01 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde %.... SDS tutarında SDS yardımı yapılır.

ç) Afetlerden zarar gören ve maliki bulunduğu konutun, deprem, yangın, sel gibi tabii afetlere maruz kalan memur/sözleşmeli personele uğradığı zarara göre aşağıda belirtilen şartları karşılaması halinde SDS tutarının …. katına kadar SDS yardımı yapılabilir. Bu şartlar;

23.3. Diğer Hususlar;

a) 5393 Sayılı Belediye Kanunun 49. Maddesine göre çalıştırılan sözleşmeli personele, 23.1. SDS yardımı, tutarın %....’si oranında, 23.2. Sosyal Haklarda belirtilen SDS yardımlarının ise belirlenen oranların tamamı şeklinde ödeme yapılacaktır.

b) Ödemeler NET olarak ödenecektir. (…)

c) Belediye çalışanlarından, diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan geçici görevlendirmelerde 23. SOSYAL DENGE TAZMİNATI (SDS) YARDIMI başlığı altında yer alan 1. ve 2. maddedeki yardımlardan yararlanamazlar.

ç) 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş bölgesinde meydana gelen deprem felaketine yardıma görevlendirme ile giden ve .... Belediye Meclisinin onayı ile bir defaya mahsus olmak üzere .... Belediyesi Devle Memurları Performans Yönergesi ve 5393 sayılı kanunun 49. maddesinin 9. fıkrasına istinaden bir brüt asgari ücret tutarında ödül ödenebilir. Ödül ücretleri her 6 aylık dönem için meclis kararını takip eden ayda ödenir.” ,

hükümleri yer almaktadır.

Belediye ile adı geçen Sendika arasında imzalanan ve ….-…. tarihleri arasındaki dönemde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen …. tarihli Protokol çerçevesinde ise, sözleşme kapsamındaki personele yapılacak olan iyileştirme yardımı, sosyal yardımlar ve çeşitli diğer hususlar yeniden düzenlenmiş olup, anılan Protokol’ün sosyal yardımlara ilişkin Ek 26’ncı maddesinin (a) bendinin 5’inci alt cümlesinde çalışanın kendisi, eşi, çocukları veya anne-babalarının ölümü halinde …. TL ölüm yardımı yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca sosyal denge tazminatı tavan tutarının en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %120’sini aşması mümkün olmadığı halde, 2023 yılında Belediye bünyesindeki memur ve sözleşmeli personele mevzuatta öngörülen tavan tutarın üzerinde sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle …. TL kamu zararına neden olunmuştur.

Sorumlularca, 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde yer alan düzenlemede personele yapılacak ödemeler açısından herhangi bir alt sınır, üst sınır veya taban ya da tavan uygulamasına yer verilmediği, söz konusu tavan sınırının 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme’nin Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Dördüncü Bölümü’nde yer aldığı, normlar hiyerarşisi gereği Kanun’da yer almayan kısıtlayıcı bir hükmün Sözleşme kapsamında getirilemeyeceği ifade edilmişse de;

4688 sayılı Kanun’un “Mahalli İdarelerde Sözleşme imzalanması” başlıklı 32’nci maddesinde, Kanun kapsamına dahil idareler ile sözleşme yapma yetkisine sahip sendikalar arasında akdedilecek sözleşmeler çerçevesinde ödenecek sosyal denge tazminatının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesi hükümleri çerçevesinde belirleneceği hüküm altına alınmıştır. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesinde ise, sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarının, 4688 sayılı Kanun’a göre yapılacak toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçemeyeceği açıkça ifade edilmiştir.

Bu çerçevede, 4688 sayılı Kanun’un 375 sayılı KHK’nın Ek 15’inci maddesine atıf yapan 32’nci maddesi hükmü uyarınca, bahse tavan tutar doğrudan Kanun’dan kaynaklanmakta olup, savunmaların kabul edilmesi mümkün değildir.

Sorumlularca, 4688 sayılı Kanun’un Geçici 14’üncü maddesi ile 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı Bölümü’nün “Sosyal denge tazminatı süre uzatımı” başlıklı 6’ncı maddesinin, 15.03.2012 tarihinden önce yapılan sözleşmeler bakımından 31.12.2023 tarihine kadar yine 32’nci madde çerçevesinde sözleşme yapabilme ve mevcut sözleşmeleri yenileyebilme olanağı getirdiği ifade edilmişse de;

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme’nin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” başlıklı Dördüncü Bölümü’nün, “Sosyal denge tazminatı süre uzatımı” başlıklı 6’ncı maddesinin ikinci fıkrasında, “Bu hüküm çerçevesinde yapılacak ödeme tutarı hiçbir şekilde 1 inci maddede yer alan sosyal denge tazminatı oranı ile belirlenecek tutarı aşamaz” denilmek suretiyle ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarının, en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %120’sini hiçbir koşulda aşamayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Anılan hüküm kapsamında, önceki dönem sözleşme hükümleri uyarınca unvanlar itibarıyla personele ödenen ve toplu sözleşme ile belirlenen tutarın üzerinde olan ortalama aylık tutarların, yeni yapılan sözleşmelerle sosyal denge tazminatı tavan tutarı olarak belirlenebilmesi şeklindeki uygulamanın hukuki dayanağı ortadan kaldırıldığından, savunmalar isabetli görülmemiştir.

Sorumlularca, Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin son bendi gereği ülkemizin kabul ettiği insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerin iç hukuktaki kanunlardan öncelikli olduğu, bu nedenle yargı mercilerinin iç hukukta imzalanan toplu sözleşmeleri dikkate almamasının uluslararası hukuk kurallarına aykırı olacağı ifade edilmişse de;

Uluslararası Çalışma Örgütünün değişik tarihlerde gerçekleştirdiği genel konferanslarında kabul edilen sözleşmelerle, kamu hizmetlerinde çalışanların örgütlenme hakkı ve istihdam koşullarının belirlenme yöntemleri konularında bazı hakların sağlanması yoluna gidilmiştir. Ancak, bu sözleşmeler kapsamında sendikal örgütlenme ve toplu sözleşme hakkına ilişkin genel bir çerçeve çizilmiş olup, sözleşmelere taraf olan ülkelerin sosyo-ekonomik güçlerine ve mali durumlarına ilişkin farklılıklar dikkate alınarak, mali konularda ayrıntılı düzenlemelere yer verilmemiştir. Uygulamaya ilişkin ayrıntılar ülkelerin kendi iç hukuk normlarıyla düzenlenmektedir.

Anayasa’nın “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı İkinci Kısmı’nın “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlıklı Üçüncü Bölümü’nün “A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı 53’üncü maddesinde, “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.

Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir.

Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler.

…”, hükmüne yer verilerek, toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı hususundaki mevzuların, kanun ile düzenleneceği hüküm altına alınmış ve bu hükme binaen 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu yasalaşmıştır. Bu Kanun kapsamında da Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6’ncı Dönem Toplu Sözleşme imzalanmış olup, anılan Sözleşme 25.08.2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Yargılamaya konu edilen husus, toplu sözleşme imzalanmasının hukuki niteliği ile ilgili değil, sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin yasal sınır içerisinde olması gerektiği ile ilgilidir. Anayasa’nın 53’üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü ile diğer hususların kanunla düzenlenmesi gerekmekte olup sosyal denge tazminatına ilişkin toplu sözleşmelere kanunla tavan tutar sınırlaması getirilmesi Anayasa’nın mezkur hükmü gereğidir. Uluslararası antlaşmalar veya Anayasa’da toplu sözleşme hakkı verilmesi bu hakkın sınırsız bir şekilde kullanılacağı anlamına gelmemektedir. Bu hakkın nasıl kullanılacağı kanunlarla belirlenir. 4688 sayılı Kanun ile de bu belirleme yapılmış olup ödenecek sosyal denge tazminatına ilişkin tavan tutar uygulamasına yönelik bir yöntem benimsenmiştir. Bu çerçevede iç hukuk düzeni ile uluslararası anlaşmalar arasında ihtilaflı herhangi bir durum bulunmamaktadır.

Sorumlularca, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 71’nci maddesi ile Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4’üncü maddesinde sayılan hallerde kamu zararından söz edilebileceği, bu bentlerde sayılan hususlar dışında kalan hallerde ise kamu zararının söz konusu olmadığı ifade edilmişse de;

5018 sayılı Kanun’un 71’inci maddesinin birinci fıkrası ile Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde kamu zararı, “…kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması.” şeklinde tanımlanmıştır.

Anılan Kanun’un bahse konu maddesinin ikinci fıkrasının (g) bendi ile Yönetmeliğin 6’ncı maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde ise, “Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması” kamu zararının belirlenmesinde esas alınacak haller arasında sayılmıştır.

Bu minvalde, .... Belediyesi ile .... arasında imzalanan ve 2023 yılında geçerli olan Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında mevzuatta öngörülen tavan tutarı aşacak şekilde sosyal denge tazminatı ödenmesi sonucunda kamu zararına neden olunmuştur.

Konunun sorumluluk yönünden değerlendirilmesi;

Üst Yöneticinin sorumluluğunun değerlendirilmesi;

5018 sayılı Kanun’un “Üst Yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesiyle, üst yöneticilerin sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, mali yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve bu Kanun’da belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden sorumlu oldukları ifade edilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Başkanı” başlıklı 37’nci maddesinde, Belediye başkanının belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olduğu ifade edilmiş, aynı Kanun’un “Belediye başkanının görev ve yetkileri” başlıklı 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ise, “Belediye teşkilatının en üst amiri olarak belediye teşkilatını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak” belediye başkanının görevleri arasında sayılmıştır.

Sayıştay Genel Kurulunun, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu Çerçevesinde Sorumlu Tutulacak Görevli ve Yetkililerin Belirlenmesi Hakkındaki 14.06.2007 tarih ve 5189/1 sayılı Kararı’nda da, üst yöneticilerin, Sayıştay’a karşı özel Kanunlardan doğan sorumluluklarının olabileceği ve bu durumun, meselenin Sayıştay yargısı sırasında hükme bağlanacak bir konu olduğu ifade edilmiştir.

4688 sayılı Kanun’un “Mahalli İdarelerde Sözleşme imzalanması” başlıklı 32’nci maddesi uyarınca, sosyal denge sözleşmesini imzalamaya münhasıran Belediye Başkanı yetkili kılınmıştır.

Anılan hükümlerden hareketle, Belediye Başkanı tarafından İdare adına imzalanan ve ….-…. tarihleri arasındaki dönemde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen …. tarihli Protokol ile …. tarihinde imzalanan ve ….-…. tarihleri arasında yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi, İdare için bağlayıcı olduğundan oluşan kamu zararında Belediye Başkanı ....’in sorumluluğu bulunmaktadır.

Sözleşmeyi imzalayan diğer görevlilerin sorumluluklarının değerlendirilmesi;

5018 sayılı Kanun’un “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde kamu zararı, “kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Hesap yargısı çerçevesinde sorumluluğun belirlenmesinde ise, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7’nci maddesinde, 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk hallerinin esas alınacağı hükme bağlanmaktadır.

Anılan mevzuat hükümleri uyarınca kamu zararının kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda oluşması, başka bir ifadeyle kamu zararı ile mevzuata aykırı karar, işlem veya eylem arasında illiyet bağının bulunması gerektiği açıktır. Dolayısıyla, mevzuata aykırı bir ödemeden doğan sorumluluğun belirlenmesinde her bir olayın münferiden değerlendirmeye tabi tutulması ve harcama süreci dikkate alınarak, genel olarak harcama yapılmasına ilişkin bağlayıcı bir karar alan, talimat veren veya düzenleme yapan kişilere de yetki-sorumluluk dengesi prensibine uygun olarak sorumluluk yüklenmesi gerekmektedir.

Yargılamaya konu hususta ortaya çıkan kamu zararı, 2023 yılında geçerli olmak üzere imzalanan ve mevzuat uyarınca öngörülen parasal sınırı aşan ödemelerin dayanağını oluşturan sosyal denge sözleşmelerinin doğrudan sonucudur. Dolayısıyla, sözleşmeleri imzalayan İdare temsilcileri açısından fiil ve netice arasında 5018 sayılı Kanun’un 71’inci madde hükmü ile 6085 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi uyarınca sorumluluk tesisi için aranan uygun illiyet bağı mevcuttur.

Bu kapsamda, yapılan ödemeler suretiyle sebep olunan kamu zararından, ….-…. tarihleri arasındaki dönemde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen …. tarihli Protokol ile …. tarihinde imzalanan ve ….-…. tarihleri arasında yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi’ni İdareyi temsilen imzalayan komisyon üyeleri (Destek Hizmetleri Müdürü) ...., (Mali Hizmetler Müdürü) ...., (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) .... ve (Belediye Başkan Yardımcısı) ....’un sorumluluğu bulunmaktadır.

Öte yandan, her ne kadar Yargılamaya Esas Raporda, …. tarih ve …. sayılı ödeme emrine ilişkin olarak (Destek Hizmetleri Müdürü) .... komisyon üyesi olarak sorumlu tutulmuşsa da, bahse konu ödeme emri çerçevesinde gerçekleştirilen fazla ödemenin dayanağı, Belediye ile adı geçen Sendika arasında imzalanan ve ….-…. tarihleri arasındaki dönemde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen …. tarihli Protokol olup, bahse konu Protokol’de ....’in komisyon üyesi sıfatıyla imzası bulunmadığından, adı geçenin söz konusu ödeme emri ile sınırlı olarak oluşan kamu zararında sorumluluğu bulunmamaktadır.

Harcama Yetkilisi ve Gerçekleştirme Görevlisinin sorumluluklarının değerlendirilmesi;

5018 sayılı Kanun’un;

“Harcama talimatı ve sorumluluk” başlıklı 32’nci maddesinde, “Bütçelerden harcama yapılabilmesi, harcama yetkilisinin harcama talimatı vermesiyle mümkündür. Harcama talimatlarında hizmet gerekçesi, yapılacak işin konusu ve tutarı, süresi, kullanılabilir ödeneği, gerçekleştirme usulü ile gerçekleştirmeyle görevli olanlara ilişkin bilgiler yer alır.

Harcama yetkilileri, harcama talimatlarının bütçe ilke ve esaslarına, kanun, tüzük ve yönetmelikler ile diğer mevzuata uygun olmasından, ödeneklerin etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasından ve bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken diğer işlemlerden sorumludur.”,

“Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde ise, “…Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” ,

hükümleri yer almaktadır.

Sayıştay Genel Kurulunun 14.06.2007 tarih ve 5189/1 sayılı Kararı’nın III’üncü Bölümünün, “Ödeme Emri Belgesini Düzenlemekle Görevlendirilen Gerçekleştirme Görevlisinin Sorumluluğu” başlıklı “4.a” alt başlığında, ödeme emri belgesini düzenleyen sıfatıyla imzalayan gerçekleştirme görevlisinin, düzenlediği belge ile birlikte harcama sürecindeki diğer belgelerin doğruluğundan ve mevzuata uygunluğundan harcama yetkilisi ile birlikte sorumlu olduğu ifade edilmiştir.

Harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlileri, giderin gerçekleştirilmesi ve harcamanın yapılması süreçlerinde mevzuata uygunluk açısından kontrolleri sağlamakla yükümlüdürler. Yapılacak harcama, nitelik itibariyle hukuka aykırılık taşıyorsa, söz konusu işlemleri yapmaktan kaçınmak durumundadırlar.

Bu kapsamda, Belediye ile Sendika arasında imzalanan ve mevzuatta öngörülen parasal sınırın üzerinde ödeme yapılmasına neden olunan ….-…. tarihleri arasındaki dönemde geçerli olan Toplu İş Sözleşmesi’ne ek olarak akdedilen …. tarihli Protokol ile …. tarihinde imzalanan ve ….-…. tarihleri arasında yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi’nin ifası niteliğindeki harcamaları gerçekleştiren harcama yetkilileri ve gerçekleştirme görevlilerinin oluşan kamu zararından sorumluluğu bulunmaktadır.

Bu itibarla, .... Belediyesinde istihdam edilen memur ve sözleşmeli personele 2023 yılında yasal sınırı aşacak şekilde sosyal denge tazminatı ödenmesi suretiyle neden olunan kamu zararı tutarı …. TL’nin;

…. TL’sinin Üst Yönetici (Belediye Başkanı) ...., Harcama Yetkilisi (Temizlik İşleri Müdür V.) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Mühendis) …. ve Diğer Sorumlular (Belediye Başkan Yardımcısı) ...., (Mali Hizmetler Müdürü) ...., (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) .... ile (Destek Hizmetleri Müdürü) ....’e,

…. TL’sinin Üst Yönetici (Belediye Başkanı) ...., Harcama Yetkilisi (Temizlik İşleri Müdür V.) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Mühendis) …. ve Diğer Sorumlular (Belediye Başkan Yardımcısı) ...., (Mali Hizmetler Müdürü) .... ile (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) ....’e,

…. TL’sinin Üst Yönetici (Belediye Başkanı) ...., Harcama Yetkilisi (Özel Kalem Müdürü) …., Gerçekleştirme Görevlisi (Zabıta Memuru) …. ve Diğer Sorumlular (Belediye Başkan Yardımcısı) ...., (Mali Hizmetler Müdürü) ...., (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) .... ile (Destek Hizmetleri Müdürü) ....’e,

….,

müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine, anılan Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Daha Fazla Haber : #Toplu sözleşme