BIST 100 9.602,14 %-2,09 Dolar 36,41 %0,38 Euro 38,13 %-0,05 Altın Gram 3.438,12 %0,27 Brent Petrol 74,44 %-2,68 Bitcoin 96.742,42 %1,49
,

Tek bir fiilden verilen 68 kez disiplin cezası için ayrı ayrı dava açılır mı!!!

Anayasa Mahkemesi, izinsiz olarak il dışına çıktığı için tek bir işlemle 68 kez ayrı ayrı 1 günlük aylıktan kesme cezası verilen polis memurunun her bir işlem için ayrı ayrı dava açması gerektiği gerekçesi ile davanın reddedilmesini hak ihlali saydı.

Tek bir fiilden verilen 68 kez disiplin cezası için ayrı ayrı dava açılır mı!!!

Somut olayda ilk açılan davada derece mahkemesi 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar vermiş ancak başvurucu bu eksikliği gidermemiş, aym taleplerle dava dilekçesini yenilemiş ve Mahkemeye sunmuştur. Başvurucu gerek yemlediği dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde Mahkemenin daha Önce benzer konularda tek bir işlem ile tesis edilen birden fezla disiplin cezasını içeren uyuşmazlıkları esastan incelediğini ileri sürmüştür. Başvurucu aynca ekonomik durumu nedeniyle 68 ayn dava açmasının mümkün olmadığını vurgulamıştır.

Başvuruda elverişlilik ve gereklilik İlkeleri yönünden tartışmayı gerektirecek bir yön bulunmamaktadır. Asıl üzerinde durulması gereken, başvurucunun yenilediği davada eksikliklerin tamamlanmadığı şeklindeki değerlendirmeyle diğer iddialar yönünden esastan İnceleme yapılmadan reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkına orantısız bir müdahale oluşturup oluşturmadığıdır.

2577 sayılı Kanuriun 5. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilen hâllerde kararda vurgulanan eksikliğin giderilip giderilmediğini değerlendirmek Anayasa Mahkemesinin görevi değildir. Bu husustaki değerlendirmenin derece mahkemelerine ait olduğunun kabulü gerekir.

Olayda, Mahkemenin daha önce benzer konularda tek bîr işlem ile tesis edilen birden fazla disiplin cezasını içerir uyuşmazlıkları esastan incelediği görülmüştür. Öte yandan iptali istenilen işlemlerin niteliği dikkate alındığında açılacak tek bir dava ile de incelenebileceği açıktır. Nitekim İptali İstenen disiplin cezalan tek bîr işlemle tesis edilmiş olup cezaların arasında maddi ve hukuki yönden bağlılık ve sebep-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Ancak Mahkeme, başvurucunun mahkemeye erişebilmesi noktasındaki ciddî itirazlarını karşılamadan yenilenen davada eksikliklerin tamamlanmadığı sonucuna ulaşmış ve bu durum başvurucunun mahkemeye erişim hakkım ciddi biçimde etkilemiştir.

Buna göre tekbir idari işlemle tesis edilen birden fazla disiplin cezası için ayn ayn 68 dava açmak zorunda bırakılmasına ilişkin değerlendirmenin başvurucunun mahkemeye erişim imkânmı ortadan kaldırarak başvurucu üzerinde ağır bir külfete yol açmaktadır. Üstelik yukarıda da değinildiği üzere Anayasadan 141. maddesinin dördüncü fıkrasına göre davaların en az giderle sonuçlandırılması yargının görevidir. Dolayısıyla başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu ve müdahalenin Ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:


Başvuru Numarası: 2019/38387

Karar Tarihi: 15/3/2023
 

L BAŞVURUNUN KONUSU
1, Başvuru, dilekçenin reddi karan üzerine yenilenen dava dilekçesinde aynı yanlışlıkların bulunduğu belirtilerek davanın reddedilmesi nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir

II. BAŞVURU SÜRECİ
2.    Başvuru 15/11X2019 tarihinde yapılmıştır.
3.    Başvuru, başvuru formu ve eklerinin İdari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4.    Komisyonca başvurucunun adli yardım talebinin kabulüne karar veri İmiştrr.
5.    Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafindan yapılmasına karar verilmiştir.
6.    Bölüm Başkam tarafindan başvurunun kabul edilebilirlik ve esas İncelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
7.    Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
8.    Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledin
9.    Edime 11 Emniyet Müdürlüğü Koruma Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan başvurucu hakkında 12/5/2017 ile 16/10/2018 tarihleri arasında senelik İzinli veya görevli olmaksızın yurt dışına giriş çıkış yaptığından bahisle disiplin soruşturması başlatılmıştır.
10.    Başvurucu hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucu Edime Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu Başkanlığının 14/2/2019 tarihli tek işlemi ile 68 kez, ayn ayn 1 günlük aylıktan kesme cezası verilmiştir. Uygulanan işlem dayanağının 31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin (3) fîkrasmm (8) numaralı bendi olduğu belirtilmiştir.
11.    Başvurucu işlemin iptali talebiyle Edime İdare Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Mahkeme 10/4/2019 tarihli kararla 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı tdari Yargılama Usulü Kammu'mm 5. maddesi gereğince dilekçenin reddine karar vermiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucunun amirinden izin almaksızın görevli bulunduğu il sınırları dışına 68 defa çıktığından bahisle hakkında disiplin cezası tesis edildiği ve her bir olayın birbirinden bağımsız olması nedeniyle talepler arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç İlişkisi bulunmadığına vurgu yapılmıştır. Buna göre her bir aylıktan kesme cezasına ayn olmak üzere 68 ayn dava açılması gerektiği belirtilmiştir.
12.    Başvurucu 2/5/2019 tarihinde dava dilekçesini süresinde yenilemiş, yine tek bir dilekçe ile işlemlerin iptalini Mahkemeden istemiştir. Başvurucu yenilediği dilekçesinde; davaya komi ettiği cezaların tek bir İşlemle yapıldığını, bu sebeple aralarında maddi ve hukuki yönden bağlılık ve sebep-sonuç ilişkisi bulunduğunu, aynı sebebe dayanan tek bir işlem için 68 ayn dava açmama usul ekonomisiyle uyuşmayacağım belirtmiştir.
13.    Mahkeme 8/5/2019 tarihli kararıyla 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin son fıkrası gereği davanın reddine hükmetmiştir. Kararın gerekçesinde, başvurucu tarafından dilekçe ret karan Üzerine düzenlenen dava dilekçesinde aynı yanlışlığın tekrarlandığım, 68 ayn disiplin cezasına karşı başvurucunun yeniden aynı dilekçe ile dava açtığını belirtmiştir.
14.    Başvurucu, Mahkemenin daha önce benzer konularda tek bir işlem ile tesis edilen birden fâzla disiplin cezasını içeren uyuşmazlıkları esastan incelediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Yapılan başvuru İstanbul Bölge idare Mahkemesi 2. tdari Dava Dairesi (Daire) tarafından 20/9/2019 tarihli karar ile kesin olarak reddedilmiştir.
15.    Nihai kararın 20/10/2019 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmesi üzerine başvurucu süresinde başvuruda bulunmuştur.

IV. İLGİLİ HUKUK
...
V, İNCELEME VE GEREKÇE
19.    Anayasa Mahkemesinin 15/3Z2023 tarihinde yapmış olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları ve Bakanlık Görüşü

20.    Başvurucu; davaya konu ettiği 68 kez, ayrı ayn 1 günlük aylıktan kesme cezalarının Edime Valiliği (İdare) tarafından tek bir karârla alındığım, bu sebeple cezaların arasında maddi ve hukuki yönden bağlılık ve sebep-sonuç ilişkisi bulunduğunu, aynı sebebe dayanan tek bir işlem için 68 ayn dava açmanın usul ekonomisiyle uyuşmayacağım belirtmiştir. Başvurucu ayrıca aylık maaşının 5.000 TL civarında olduğunu, buna karşm 68 ayn dava için yaklaşık 27.000 TL harç vc posta masraf yatırması gerektiğine dikkat çekmiştir. Düzenli bir geliri olmadığı için adli yardımdan da faydalanamayacağım, söz konusu durumun hak arama hürriyetim ihlal edeceğini ileri sürmüştür. Başvurucu son olarak Mahkemenin daha önce benzer konularda tek bir işlem ile tesis edilen birden fazla disiplin cezasını İçeren uyuşmazlıkları esastan incelediğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etmiştir.

21.    Bakanlık görüşünde; başvurucunun açtığı dava ile İlgili olarak idari yargı mercileri tarafindan başvurucunun talebinin incelendiği, ilgili ve yeterli gerekçe gösterilerek başvurucunun davasının reddine karar verildiği belirtilmiştir. Mevcut başvuruda ilgili mahkemelerin dava konusu maddi olay ve olguları, delillerin değerlendirmesini, hukuk kurallarının yorumlanması ve uygulanmayım, uyuşmazlıkla ilgili vardığı sonucu ve kullandığı takdir yetkisinin sebeplerini gerekçelendirdiği ifede edilmiştir,
B. Değerlendirme

22.    Anayasa’nm "Hak arama hürriyetf kenar başlıklı 36. maddesinin birinci fikrası şöyledir
"Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma holdana sahiptir."

23.    Anayasa’nm "Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması'1 kenar başlıklı 141. maddesinin dördüncü fikrası şöy ledir
"Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargmm görevidir"

24.    Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki tavsifini kendisi tekdir eder (Zo/rir Canan* B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Başvurucunun diğer haklarla bağlantı kurarak ileri sürdüğü iddialarının adıl yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı yönünden İncelenmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
1. Kabul EdflebflirUk Yönünden

25.    Açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan mahkemeye erişim hakkmm ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir.

2.   Esas Yününden
a.    Hakkm Kapsamı ve Müdahalenin Varlığı
26.    Anayasa’nm 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddiada bulunma ve savunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla mahkemeye erişim hakkı, Anayasa’nm 36. maddesinde güvence altına alman hak arama özgürlüğünün bir unsurudur. Diğer yandan Anayasa’nm 36. maddesine "adil yargılarmuf ibaresinin eklenmesine ilişkin gerekçede, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözteşmelercc de güvence altına alman adil yargılanma hakkının madde metnine dâhil edildiği vurgulanmıştır. Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesini (Sözleşme) yorumlayan Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi Sözleşme'nuı 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasının mahkemeye erişim hakkım içerdiğini belirtmektedir (özbakun özel Sağlık Hiz. kış. Tur. San. ve Tic. Ûd. ŞtL, B. No: 2014/13156,20/4/2017, § 34).

27.    Anayasa’nm 36. maddesinde güvence altma alman hak arama özgürlüğü, bir temel hak olmanın yanında diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanmayı ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. Bu bakımdan davanın bir mahkeme tarafından görülebilmesi ve kişinin adil yargılanma hakkı kapsamına giren güvencelerden faydalanabilmesi için Hk olarak kişiye İddialarını ortaya koyma imkânının tanınması gerekir. Diğer bir ifadeyle dava yoksa adil yargılanma hakkının sağladığı güvencelerden yararlanmak mümkün olmaz (Mohammed Aynosah, B. No: 2013/8896, 23/2/2016, § 33).

28.    Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru kapsamında yaptığı değerlendirmelerde mahkemeye erişim hakkmm bir uyuşmadığı mahkeme Önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isleyebilmek anlamına geldiğini ifade etmiştir (Özkan Sen. B. No: 2012/791, 7/11/2013, § 52).

29.    Somut olayda tek işlemle tesis edilen birden fezla disiplin cezasına karşı açılan iptal davasında dilekçenin Mahkemece reddedilmesi üzerine aynı yanlışlıkların yemden yapıldığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi nedeniyle başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik bir müdahalede bulunulduğu görülmektedir.
b.    Müdahalenin İhlal Oluşturup Oluşturmadığı
30.    Anayasa*nm 13. maddesi şöyledir:
"Temel hak ve hürriyetler, Özlerine dokunulmaksam yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aylan olamaz. "

31.    Yukarıda anılan müdahale, Anayasa'mn 13. maddesinde belirtilen koşullara uygun olmadığı takdirde Anayasa'mn 36. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu sebeple müdahalenin Anayasa'mn 13. maddesinde öngörülen ve somut başvuruya uygun düşen, kanun tarafından öngörülme, haklı bir sebebe dayanma ve Ölçülülük İlkesine aylan olmama koşullarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

I. Kanunilik
32.    Başvurucunun disiplin cezasının iptali istemiyle açtığı davada dilekçenin reddi kararına yönelik aynı yanlışlıklan tekrar yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilirken 2577 sayılı Kenun'un 15. maddesinin (5) numaralı fikrasma dayamldığı görülmektedir. Anılan maddede, dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği öngörülmektedir. Dolayısıyla somut olayda başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik müdahalenin kanuni dayanağının mevcut olduğu anlaşılmıştır.

II- Meşru Amaç
33.    Anayasa'mn 36. maddesinde, hak arama özgürlüğü için herhangi bir sınırlama nedeni Öngörülmemiş olmakla birlikte bunun hiçbir şekilde sınırlandırılması mümkün olmayan mutlak bir hak olduğu söylenemez, özel sınırlama nedeni öngörülmemiş hakların da hakkin doğasından kaynaklanan bazı sınırlan bulunduğu kabul edilmektedir. Ayrıca hakkı düzenleyen maddede herhangi bîr sınırlama nedenine yer verilmemiş olsa da Anayasa'mn başka maddelerinde yer alan kurallara dayanarak bu hakların sınırlandırılması mümkün olabilir. Dava açma hakkının kapsamına ve kullanım koşullarına ilişkin bir kısım düzenlemelerin bak arama Özgürlüğünün doğasından kaynaklanan sınırlan ortaya koyan ve hakkın norm alanım belirleyen kurallar olduğu açıktır (AYM, E.2014/112, 0014/203, 25/12/2014).

34.    Gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısmm azaltılması ve böylece mahkemelerin fuzuli yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkları makul sürede bitirebilmesi amacıyla başvuruculara belli yükümlülükler öngörülebilir. Bu yükümlülüklerin kapsamını belirlemek kamu otoritelerinin takdir yetkisi içindedir. Öngörülen yükümlülükler dava açmayı imkânsız hâle getirmedikçe ya da aşın derece zorlaştırmadıkça mahkemeye erişim hakkmtn ihlal edildiği söylenemez (Sarkan Acar, B. No: 2013/1613,2/10/2013 § 39).

35.    Somut olayda başvurucunun açtığı davada dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçede aym yanlışlıklar yapılması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dilekçenin reddedilmesi üzerine yeniden verilen dilekçelerde aym yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğine hükmedilmesinin öngörülmesindeki amaç, mahkemelerin görevlerini gereği gibi yerine getirmeleri için gereksiz yere dava açılmasını önlemek, uyuşmazlığın konusunu net olarak belirlemek ve bu suretle mahkemelerin iş yükünü hafifletmek olduğundan dilekçenin reddi suretiyle Mahkemece belirtilen hususların düzeltilmesinin istenmesinin meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır.

III- Ölçülülük
36.    Anayasa'mn 13. maddesi uyannea hak ve özgürlüklerin smırlandmlmasında dikkate alınacak ölçütlerden biri olan ölçülülük, hukuk devleti ilkesinden doğmaktadır. Hukuk devletinde hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması istisnai bir yetki olduğundan bu yetki ancak durumun gerektirdiği ölçüde kullanılması koşuluyla haklı bir temele oturtulabilir. Bireylerin hak ve özgürlüklerinin somut koşulların gerektirdiğinden daha fazla smırlandınhnast, kamu otoritelerine tanınan yetkinin aşılması anlamına geleceğinden hukuk devletiyle bağdaşmaz (AYM, E.2013/95.KJ2014/176,13/11Z2014).

37.    Ölçülülük ilkesi öngörülen müdahalenin ulaşılmak İstenen amacı gerçekleştirmeye elverişli olmasını, ulaşılmak istenen amaç bakımından müdahalenin zonmlu olmasmı ve bireyin hakkına yapılan müdahale ile ulaşılmak istenen amaç arasında makul bir dengenin gözetilmesi gerekliliğim ifâde etmektedir. Öngörülen tedbirin kişiyi olağan dışı ve aşın bir yük altına sokması durumunda müdahalenin Ölçülü olduğundan söz edilemez (AYM, E2012/102, IC2012/2Û7, 27/12/2012; E2014/176, İL2015/53, 27/5/2015; E20I6/13, IC2016/127,22/6/2016; Mehmet Akdoğan ve (Sğerleri^. No: 2013/817,19/12/2013, § 38).

38.    Öte yandan mahkemelerin usul kurallarım uygularken yargılamanın hakkaniyetine zarar getirecek ölçüde katı şekilcilikten kaçınmaları gerektiği gibi kanunla öngörülmüş usul şartlarının ortadan kalkmasına neden olacak Ölçüde aşın esneklikten de kaçınmaları gerekir (Kamil Kaç, B. NO: 2012/660, 7/11/2013, § 65).

39.    Somut olayda ilk açılan davada derece mahkemesi 2577 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar vermiş ancak başvurucu bu eksikliği gidermemiş, aym taleplerle dava dilekçesini yenilemiş ve Mahkemeye sunmuştur. Başvurucu gerek yemlediği dilekçesinde gerekse istinaf dilekçesinde Mahkemenin daha Önce benzer konularda tek bir işlem ile tesis edilen birden fezla disiplin cezasını içeren uyuşmazlıkları esastan incelediğini ileri sürmüştür. Başvurucu aynca ekonomik durumu nedeniyle 68 ayn dava açmasının mümkün olmadığını vurgulamıştır.

40.    Başvuruda elverişlilik ve gereklilik İlkeleri yönünden tartışmayı gerektirecek bir yön bulunmamaktadır. Asıl üzerinde durulması gereken, başvurucunun yenilediği davada eksikliklerin tamamlanmadığı şeklindeki değerlendirmeyle diğer iddialar yönünden esastan İnceleme yapılmadan reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkına orantısız bir müdahale oluşturup oluşturmadığıdır.

41-2577 sayılı Kanuriun 5. maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilen hâllerde kararda vurgulanan eksikliğin giderilip giderilmediğini değerlendirmek Anayasa Mahkemesinin görevi değildir. Bu husustaki değerlendirmenin derece mahkemelerine ait olduğunun kabulü gerekir.

42.    Olayda, Mahkemenin daha önce benzer konularda tek bîr işlem ile tesis edilen birden fazla disiplin cezasını içerir uyuşmazlıkları esastan incelediği görülmüştür. Öte yandan iptali istenilen işlemlerin niteliği dikkate alındığında açılacak tek bir dava ile de incelenebileceği açıktır. Nitekim İptali İstenen disiplin cezalan tek bîr işlemle tesis edilmiş olup cezaların arasında maddi ve hukuki yönden bağlılık ve sebep-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Ancak Mahkeme, başvurucunun mahkemeye erişebilmesi noktasındaki ciddî itirazlarını karşılamadan yenilenen davada eksikliklerin tamamlanmadığı sonucuna ulaşmış ve bu durum başvurucunun mahkemeye erişim hakkım ciddi biçimde etkilemiştir.

43.    Buna göre tekbir idari işlemle tesis edilen birden fazla disiplin cezası için ayn ayn 68 dava açmak zorunda bırakılmasına ilişkin değerlendirmenin başvurucunun mahkemeye erişim imkânmı ortadan kaldırarak başvurucu üzerinde ağır bir külfete yol açmaktadır. Üstelik yukarıda da değinildiği üzere Anayasadan 141. maddesinin dördüncü fıkrasına göre davaların en az giderle sonuçlandırılması yargının görevidir. Dolayısıyla başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçlarla orantısız olduğu ve müdahalenin Ölçülü olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

44.    Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altma alınan adil yargılanma hakla kapsamındaki mahkemeye erişim hakkın m ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

45.    Anayasa Mahkemesinin yukarıda aktarılan değerlendirmesinin ve vardığı sonuç yalnızca mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin olup davanın esasına ilişkin bir unsur içermemektedir (Yysyf Kuşluk B. No: 2015/20072,31/10/2018. § 46).

3- Giderim Yönünden
46.    Başvurucu, İhlalin tespiti İle yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.

47.    Tespit edilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin usul ve esaslar 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kamın'un 50. maddesinde yer almaktadır.

48.    Başvuruda tespit edilen adil yargılanma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yemden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen İlkelere uygun yeni bir karar vermektir (6216 sayılı Kanuriun

50. maddesinin (2) numaralı fıkrasında düzenlenen bireysel başvuruya Özgü yeniden yargılama kurumunun Özelliklerine ilişkin kapsamlı açıklamalar için bkz. Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54- 60; Aligül Albaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60,66; Kadri Enis Berberogu (3) [GKJ, B. No: 2020/32949,21/1/2021, §§ 93-100).

VL HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A.    Adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B.    Anayasa’nm 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
U.    Kararın bir örneğinin mahkemeye erişim hakkının İhlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Edime İdare Mahkemesine (E.2019/541, 0019/562) GÖNDERİLMESİNE,
V.    364,60 TL harç ve 9.900 TL vekâlet Ücretinden oluşan toplam 10.264,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,
W.    Ödemenin karamı tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten Ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
X.    Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 15/3/2023 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

 

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler