BIST 100 9.602,15 %-2,09 Dolar 36,42 %0,38 Euro 38,13 %-0,05 Altın Gram 3.438,11 %0,27 Brent Petrol 74,42 %-2,68 Bitcoin 96.884,16 %1,64
,

Memur disiplin hukukunda 'yazılı ikaz' var mı?

Ankara Bölge İdare Mahkemesi İkinci İdari Dava Dairesi, görevin yerine getirilmesinde daha dikkatli olması gerektiği yönünde yazılı olarak uyarıldığı gerekçesi ile müşavir kadrosuna atanan teftiş kurulu başkanını haklı buldu.

Memur disiplin hukukunda 'yazılı ikaz' var mı?

İstinaf mahkemesi, işlemi ipatl eden ilk derece mahkemesş kararını onadı.

Kanunların uygulanmasını göstermek üzere çıkarılan yönetmelikler ve diğer düzenleyici işlemlerde de bu ilkeye uygun davranılması gerektiği, bu durumda, davacı hakkında isnat edilen fiiller nedeniyle "yazı ile ikaz" şeklinde işlem tesis edilmesine hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk görülmemiştir.

T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
İKİNCİ İDARİ DAVA DAİRESİ

Esas    : 2021/2429
Karar    : 2022/693

ÖZET
Dava, Başmüfettiş olarak görev yapan davacı tarafından, dava dışı Teftiş Kurulu eski Başkanı G.A.'nın görevden alınması ve müşavir olarak atanmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle davalı idareye bu işlemin düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunması nedeniyle davalı idare tarafından "hata arayan ve tenkit eden bir anlayışla hareket ettiği, yetkilerini aştığı" gerekçesiyle görevin yerine getirilmesinde daha dikkatli olması gerektiği yönünde yazılı olarak uyarılmasına ilişkin 03/10/2019 tarih ve 97707 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İSTEMİN ÖZETİ :

Davalı idare bünyesinde Başmüfettiş olarak görev yapan davacı tarafından, dava dışı Teftiş Kurulu eski Başkanı G.A.'nın görevden alınması ve müşavir olarak atanmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle davalı idareye bu işlemin düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunması nedeniyle davalı idare tarafından "hata arayan ve tenkit eden bir anlayışla hareket ettiği, yetkilerini aştığı" gerekçesiyle görevin yerine getirilmesinde daha dikkatli olması gerektiği yönünde yazılı olarak uyarılmasına ilişkin 03/10/2019 tarih ve 97707 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Disiplin cezalarının çeşitleri ile ceza uygulanacak fiil ve haller" başlıklı 125. maddesinin birinci fıkrasında, "Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:" ibaresine yer verilmiş olup; anılan maddenin (A) bendinde, "uyarma" cezası "Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir." şeklinde tanımlanarak en alt ceza olarak öngörüldüğü, en alt cezanın uygulanamayacağı hallerde "cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye" dair bir düzenlemeye de yer verilmediğinin görüldüğü, dava dışı Teftiş Kurulu eski Başkanı G.A.'nın görevden alınması ve müşavir olarak atanmasının hukuka aykırı olduğundan bahisle davalı idareye bu işlemin düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunması nedeniyle davalı idare tarafından "hata arayan ve tenkit eden bir anlayışla hareket ettiği, yetkilerini aştığı" gerekçesiyle görevin yerine getirilmesinde daha dikkatli olması gerektiği yönünde yazılı olarak uyarılması üzerine bakılan davanın açıldığı, İdare Hukuku ilkelerinden olan kanuni idare ilkesi idarelerin eylem ve işlemlerinin kanuna aykırı olmamasını gerekli kıldığı, bir başka deyişle idarenin eylem ve işlemlerinin kanunun çizdiği sınırlar içerisinde bulunma zorunluluğunu doğurduğu, aksi durum idari eylem ve işlemlerde keyfi davranılmasına sebebiyet vereceği gibi, aynı zamanda hukuki öngörülebilirlik ve hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum oluşturacak olduğu, nitekim bu hususun Anayasa'nın 8.maddesinde "yürütme yetkisi ve görevi Anayasa ve Kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir." hükmüyle uyulması gereken temel bir norm olarak belirtildiği, Kanunların uygulanmasını göstermek üzere çıkarılan yönetmelikler ve diğer düzenleyici işlemlerde de bu ilkeye uygun davranılması gerektiği, bu durumda, davacı hakkında isnat edilen fiiller nedeniyle "yazı ile ikaz" şeklinde işlem tesis edilmesine hukuken olanak bulunmadığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk görülmediği gerekçesiyle iptali yönünde Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce verilen 31/12/2020 gün ve E:2019/2247, K:2020/2007 sayılı kararın, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ :

Savunma verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce, 2577 sayılı Yasa'nın değişik 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek, gereği görüşüldü:

Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce verilen 31/12/2020 gün ve E:2019/2247, K:2020/2007 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin REDDİNE, yargılama giderlerinin istinaf başvurusunda bulunan taraf üzerinde BIRAKILMASINA, posta gideri avansından artan miktarın istinaf isteminde bulunana İADESİNE, 2577 sayılı Kanun'un değişik 45.maddesinin 6.fıkrası uyarınca KESİN olarak 15.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

corpus

İlişkili Haberler

Manşetler