657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesiyle kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında yer alan kariyer uzmanlıkları için getirilen atama şartlarının, istihdam uzmanlığı görevinin gerektirdiği asgari nitelikler olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Kuralda ise Kurumun taşra teşkilatı olan Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüklerinde görev yapan il müdürlerinin söz konusu kadroda üç yıl süreyle görev yapmış olmak kaydıyla anılan maddede yer alan şartları taşımadan istihdam uzmanı kadrosuna atanmasına imkân tanınmaktadır.
İstihdam uzmanlığının Kurumun merkez teşkilatında yer alan bir kadro olduğu gözetildiğinde, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında yer alan kariyer meslek kadrolarına atanmak için 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinde düzenlenen asgari şartlar aranmaksızın Kurumun taşra teşkilatında üç yıl süreyle il müdürü olarak görev yapanların da anılan kariyer meslek kadrolarına atanmalarına imkân tanıyan kuralın görevin gerektirdiği niteliklere sahip olma ölçütünü karşıladığı söylenemez. Bu itibarla kural Anayasa’nın 70. maddesiyle güvence altına alınan kamu hizmetine alımda ve hizmetin devamında aranan liyakat ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
Esas Sayısı : 2024/14
Karar Sayısı : 2024/145
Karar Tarihi : 23/7/2024
R.G.Tarih-Sayı : 10/12/2024-32748
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 4. İdare Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanun’un 59. maddesiyle eklenen ek 37. maddenin dördüncü fıkrasında yer alan “…İş Kurumu İl Müdürü…” ibaresinin Anayasa’nın 2., 10., 49. ve 70. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.
OLAY: Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü olarak görev yapmakta iken görevden alınan kişinin istihdam uzmanı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN VE İLGİLİ GÖRÜLEN KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KURALLARI
A. İptali İstenen Kanun Hükmünde Kararname Kuralı
Kanun Hükmünde Kararname’nin (KHK) itiraz konusu kuralın da yer aldığı ek 37. maddesi şöyledir:
“Ek Madde 37 – (Ek: 1/7/2022-7417/59 md.)
Mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Ek göstergeleri 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak” ibaresi ile “ek göstergesi 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak” ibaresi “Ek göstergeleri bakanlık bölge müdürü (dâhil) ila bakanlık genel müdürü dengi (hariç) arasında” şeklinde, aynı fıkranın (ç) bendinde yer alan “Ek göstergesi 3600’den daha düşük” ibaresi ise “Ek göstergesi bakanlık bölge müdüründen daha düşük” şeklinde uygulanmak suretiyle; 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu hariç olmak üzere, tabi oldukları personel kanununa bakılmaksızın Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı, Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlar, bakanlıklar ve bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ile 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda, mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen yönetici kadroları ile bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının il müdürü kadrolarından ek 35 inci madde kapsamına girmeyen kadrolarda bulunup görevden alınan veya görevleri sona erenler hakkında mülga ek 18 inci madde hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümleri hâkim ve savcılar, Dışişleri meslek memurları, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı, milli istihbarat hizmetleri sınıfı, emniyet hizmetleri sınıfı, jandarma hizmetleri sınıfı ve sahil güvenlik hizmetleri sınıfı kapsamına giren ve yönetici kadrolarında bulunanlar ile mevzuatı uyarınca görevde yükselme sınavıyla atanılabilecek kadro veya pozisyonlarda bulunanlar hakkında uygulanmaz.
Bu madde ve ek 35 inci madde hükümleri kapsamında 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlara atanma hakkı kazananlar, görevden alındıkları veya görevlerinin sona erdiği kurumların yönetici kadro veya pozisyonlarında toplam en az üç yıl görev yapmış olmaları kaydıyla talepleri halinde görevden alındıkları veya görevlerinin sona erdiği kurumların bu kapsamdaki kadro veya pozisyonlarına da atanabilir. Bu madde kapsamına girenlerden, görevden alındığı veya görevinin sona erdiği kurumda mezkûr nitelikte kadro bulunmayanların atanacağı kurum, kariyeri, öğrenim durumu ve ilgilinin tercihi dikkate alınarak Cumhurbaşkanlığınca tespit edilir.
Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadrosunda bulunanlardan görevden alınan veya görevleri sona erenler hakkında da mülga ek 18 inci maddenin (c) bendi ve bu bende bağlı hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra:27/12/2023-7491/78 md.) 5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda, ek göstergesi bakanlık genel müdürü dengi ve üzeri olup ek 35 inci madde kapsamına girmeyen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanlar hakkında da mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ve bu bende bağlı hükümleri, bunların atamalarının kurumlarının ilişkili olduğu bakanlık kadrolarına yapılması suretiyle uygulanır.
(Ek fıkra:27/12/2023-7491/78 md.) Mülga ek 18 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi ile dördüncü fıkra kapsamına girenler hakkında anılan alt bent hükümleri, bunların kurumların idari uzman unvanlı kadro veya pozisyonlarına atanması suretiyle uygulanır.
(Ek fıkra:27/12/2023-7491/78 md.) Bu madde ile ek 35 inci madde kapsamında atama yapılan idari uzman unvanlı kadro ve pozisyonlar mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından ek 10 uncu madde kapsamına dahil idarelerin merkez teşkilatlarına ait mali hizmetler uzmanı unvanlı kadroya denktir.
Bu maddenin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkilidir.”
B. İlgili Görülen Kanun Hükmünde Kararname Kuralı
KHK’nın mülga ek 18. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları şöyledir:
“22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu hariç olmak üzere, tabi oldukları personel kanununa bakılmaksızın Başbakanlık, bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşlar ile başkan ve üyeleri hariç olmak üzere 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (III) sayılı Cetvelde sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda;
a) Görevden alınan veya görev süreleri sona eren müsteşarlar ile ek göstergesi 7600 ve daha yüksek tespit edilen yönetici kadrolarında bulunanlar Başbakanlık merkez müşaviri kadrolarına, ek göstergesi 7000 olan yönetici kadrolarında bulunanlar Başbakanlık müşaviri kadrolarına,
b) (a) bendinde belirtilenler hariç olmak üzere ek göstergesi 6400 ve daha yüksek tespit edilen yönetici kadrolarında veya pozisyonlarında bulunanlardan Başbakanlık Merkez Teşkilatı ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde Başbakanlık müşaviri, bakanlık merkez teşkilatları ile bağlı ve ilgili kuruluşlarında olanlar bakanlığın müşavir kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda olanlar kurumlarının müşavir veya danışman kadro veya pozisyonlarına,
c) Ek göstergeleri 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde;
1) Daha önce 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik arz eden merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda bulunanlar daha önceki bu kadro veya pozisyonlarına,
2) Daha önce (1) numaralı alt bentte belirtilen kadrolarda bulunmayanlardan ek göstergesi 3600 (dâhil) ila 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar ilgili kuruma ait (1) numaralı alt bentte yer alan kadro veya pozisyonlardan kurumlarınca tespit edilmiş olan kadro veya pozisyonlarına,
3) (2) numaralı alt bentte belirtilenlerden üç yıldan az görev yapmış olanlar, bu maddeye göre ihdas edilmiş sayılan merkez veya taşra teşkilatına ait araştırmacı kadro veya pozisyonlarına,
ç) Ek göstergesi 3600’den daha düşük tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanlar görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde;
1) Daha önce 657 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik arz eden kadro veya pozisyonlarda bulunanlar daha önceki bu kadro veya pozisyonlarına,
2) Diğerleri, bu maddeye göre ihdas edilmiş sayılan merkez veya taşra teşkilatına ait araştırmacı kadro veya pozisyonlarına,
atanırlar. Bu şekilde atananlardan bir ay içinde talepte bulunanlar, atamaya yetkili amirler tarafından bu fıkra kapsamında yer alan yönetici kadro veya pozisyonları dışındaki daha önce bulundukları veya öğrenim durumları itibarıyla ihraz etmiş oldukları unvanlara ilişkin kadro veya pozisyonlara bir ay içinde atanırlar.
Birinci fıkra kapsamında atananlar ile anılan fıkranın son cümlesi uyarınca talep üzerine yapılacak atamalar için uygun boş kadro veya pozisyon bulunmaması hâlinde, bunlar için başka bir işleme gerek kalmaksızın, söz konusu kadro veya pozisyonlar ihdas edilmiş ve kurumların kadro veya pozisyon cetvellerinin ilgili bölümlerine eklenmiş sayılır. Bu şekilde ihdas edilmiş sayılan kadro ve pozisyonlar boşalması hâlinde, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın iptal edilmiş sayılır. Anılan kadro ve pozisyonlara atananlar, atamaya yetkili amirleri tarafından belirlenen birimlerde istihdam edilir.
Birinci fıkra hükmü kapsamında atananlardan birinci fıkra kapsamında yer alan yönetici kadro veya pozisyonlarında kesintisiz olarak en az iki yıl fiilen görev yapmış olanların mali hakları, atandıkları söz konusu kadro veya pozisyonlarda bulunmaları kaydıyla, atandıkları tarihi takip eden ay başından itibaren ikinci yılın sonuna kadar fiili çalışmaya bağlı ödemeler hariç, önceki görevine ait ödeme unsurları esas alınarak verilmeye devam edilir.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, Basri BAĞCI, İrfan FİDAN ve Kenan YAŞAR’ın katılımlarıyla 18/1/2024 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.
III. ESASIN İNCELENMESİ
2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Derya ATAKUL tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili görülen KHK kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
A. Sınırlama Sorunu
3. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunmasının yanı sıra, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
4. 375 sayılı KHK’nın ek 37. maddesinin dördüncü fıkrasında Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadrosunda bulunanlardan görevden alınan veya görevleri sona erenler hakkında aynı KHK’nın mülga ek 18. maddesinin (c) bendi ve bu bende bağlı hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. İtiraz konusu kural, anılan fıkrada yer alan “…İş Kurumu İl Müdürü…” ibaresidir. Buna göre Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadrosuna atanan kamu görevlisi görevden alındığında veya görev süresi sona erdiğinde 375 sayılı KHK’nın mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca; bir kariyer meslek mensubu ise tekrar kariyer meslek kadrosuna atanacak, daha önce herhangi bir kariyer meslek grubuna dâhil olmayan kamu görevlilerinden ise aynı bendin (2) numaralı alt bendine göre yönetici pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış olmak şartıyla kurumlarınca belirlenen bir kariyer meslek kadrosuna atanabilecektir.
5. İtiraz yoluna başvuran Mahkemede görülmekte olan davanın konusu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış, daha önce kariyer meslek mensubiyeti olmayan kamu görevlisinin görevden alındıktan sonra, özel yarışma sınavıyla girilen ve bir kariyer uzmanlığı olan istihdam uzmanlığı kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptali talebine ilişkindir. Bu durumda bakılmakta olan davanın konusu gözetildiğinde kuralın esasına ilişkin incelemenin anılan KHK’nın mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi yönünden yapılması gerekir.
B. Anlam ve Kapsam
6. İtiraz konusu ibarenin yer aldığı ek 37. maddenin dördüncü fıkrasında, Sosyal Güvenlik İl Müdürü ile Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadrosunda görev yapmakta iken görevden alınan veya görev süresi sona eren kamu görevlilerinin, görevden alındıktan sonra atanabilecekleri kadroların belirlenmesinde 375 sayılı KHK’nın mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve bu bende bağlı hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmektedir.
7. Kuralın atıfta bulunduğu mülga ek 18. maddenin birinci fıkrasında başbakanlık, bakanlıklar, bağlı ve ilgili kuruluşlar ile -başkan ve üyeleri hariç olmak üzere- 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (III) sayılı Cetvel’de sayılan düzenleyici ve denetleyici kurumlar ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunda yönetici pozisyonunda görev yapan kamu görevlilerinin, görevlerinden alınması veya görev sürelerinin sona ermesi durumunda bu madde kapsamında atanacakları kadrolara yer verilmiştir.
8. Anılan fıkrada atama yapılabilecek kadrolara çok çeşitli ve ayrıntılı şekilde yer verilmiş olmakla birlikte itiraz konusu kuralla atıfta bulunulan birinci fıkranın (c) bendinde, ek göstergeleri 3600 (dâhil) ilâ 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında bulunanların görevden alındıklarında veya görev süreleri sona erdiğinde atanacakları kadrolar düzenlenmiştir. Buna göre;
- Daha önce 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde sayılan ve kariyer meslek olarak da adlandırılan merkez teşkilatına ait kadrolar ile mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri ve yeterlilikleri aynı veya benzer nitelik taşıyan merkez teşkilatına ait kadro veya pozisyonlarda bulunanlar, daha önceki bu kadro veya pozisyonlarına atanacaktır. Böylece 3600 (dâhil) ilâ 6400 (hariç) ek göstergeli yönetici kadrosuna atanan bir denetim elemanı veya uzman, görevden alındığında veya görev süresi sona erdiğinde tekrar denetim elemanı veya uzman kadrosuna atanabilecektir.
- Daha önce (1) numaralı alt bentte belirtilen kadrolarda bulunmayanlardan ek göstergesi 3600 (dâhil) ilâ 6400 (hariç) olarak tespit edilen yönetici kadro veya pozisyonlarında toplam en az üç yıl görev yapmış olanlar da ilgili kuruma ait (1) numaralı alt bentte yer alan kariyer meslek kadro veya pozisyonlarından kurumlarınca tespit edilmiş olan kadro veya pozisyonlara atanacaktır. Başka bir ifadeyle daha önce herhangi bir kariyer meslek grubuna dâhil olmaksızın ek göstergesi 3600 ilâ 6400 arasında olan yönetici pozisyonundaki bir kadroya atanan kamu görevlisi, görevden alınması veya görev süresinin sona ermesi durumunda, yönetici pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış olması şartıyla kurumunca belirlenen bir kariyer meslek kadrosuna atanabilecektir.
- Yönetici pozisyonunda üç yıldan az süreyle görev yapmış olanlar ise merkez veya taşra teşkilatına ait araştırmacı kadro veya pozisyonlarına atanacaktır.
9. 375 sayılı KHK’nın ek 18. maddesi 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı KHK’nın 177. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bununla birlikte 375 sayılı KHK’ya 1/7/2022 tarihinde eklenen ek 37. madde uyarınca, mülga ek 18. madde hükümlerine yeniden uygulama alanı açılarak bakanlıklar ve diğer kamu kuruluşlarındaki ünvansız daire başkanı ve muadili kadrolarda yer alıp görevden alınan personel hakkında mülga ek 18. maddeye göre işlem tesis edilmesi sağlanmıştır.
10. İtiraz konusu kuralla Çalışma ve İş Kurumu il müdürleri hakkında da mülga ek 18. maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ve bu bende bağlı hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda daha önce herhangi bir kariyer meslek grubuna dâhil olmayan Çalışma ve İş Kurumu il müdürlerinin yönetici pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış olmak kaydıyla kurumlarınca belirlenecek bir kariyer meslek kadrosuna atanmasına imkân tanınmıştır.
C. İtirazın Gerekçesi
11. Başvuru kararında özetle; daha önce kariyer meslek sınıfında görev yapmayan İş Kurumu İl Müdürü pozisyonundaki kamu görevlilerinin, görevden alındıktan sonra, özel yarışma sınavıyla girilen kariyer uzmanlık kadrolarına atanmalarına imkân sağlayan kuralın mesleğe özel yarışma sınavıyla girenler bakımından eşitsizliğe sebebiyet verdiği, kariyer ve liyakat ilkeleriyle bağdaşmadığı, bu durumun çalışma barışını bozduğu belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 10., 49. ve 70. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Ç. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu
12. Anayasa’nın İkinci Kısmı’nın Dördüncü Bölümü’nde “IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı” kenar başlığı altında 70. maddesinde kamu hizmetlerine girme hakkına yer verilmiştir. “Hizmete girme” başlıklı maddenin birinci fıkrasında “Her Türk, kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir” denilmek suretiyle hakkın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında ise “Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez” denilmek suretiyle görevin gerektirdiği niteliklerin atamada temel ölçüt olarak düzenleneceği ifade edilmiştir. Görevin gerektirdiği nitelik kamu hizmetlerinin genel bir ilkesi olan liyakat esası üzerinde belirginleşmektedir
13. Anayasa Mahkemesi; bugüne kadar verdiği kararlarla kamu hizmetine girme hakkının sadece bu hizmetlere girmeyi değil, aynı zamanda kamu hizmetlerinde bulunmayı ve kalmayı da güvence altına aldığını kabul etmiştir (AYM, E.2021/104, K.2021/87, 11/11/2021, §§ 42-48).
14. Öte yandan Anayasa’nın anılan maddesinin lafzı ve ruhunun bir bütün olarak yorumlanmasından hizmete alınmada esas olan liyakat ilkesinin kadro ve statüler arasındaki geçişleri de kapsadığını vurgulamak gerekir. Buna göre kamu görevlilerinin görevde ilerlemesi ile kadro ve statüler arasındaki geçişleri de Anayasa’nın 70. maddesi kapsamında kalmaktadır.
15. Bununla birlikte kamu hizmetine girme hakkı, var olan kariyer mesleğe, kadroya veya statüye ilerlemeyi veya atanabilmeyi güvence altına almakta olup belli bir kariyer mesleğin, kadronun veya statünün oluşturulmasını garanti etmemektedir. Kariyer mesleklerin, kadroların veya statülerin oluşturulması kanun koyucunun takdirindedir. Ancak bir kariyer meslek, kadro veya statü oluşturulduktan sonra bunlara atanabilme veya ilerleyebilme şartları kanun koyucu tarafından anayasal güvencelere uygun olarak düzenlenmek zorundadır.
16. Anayasa’nın 70. maddesinin ikinci fıkrasında hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemeyeceği belirtilmek suretiyle atanma ve ilerleme ölçütlerinin görevin gerektirdiği niteliklere uygun olarak düzenlenmesi zorunluluğuna işaret edilmiştir. Buna göre atanma ve ilerleme ölçütlerinin görevin gerektirdiği niteliklere uygun düzenlenmemesi Anayasa’nın 70. maddesinin ihlal edilmesine neden olabilecektir. Hizmete alımda geçerli olan liyakat ilkesine uygunluk, kamu hizmetinde ilerleme ve yükselmede de dikkate alınacak temel anayasal güvencelerdendir.
17. Liyakat, ilgili meslek, kadro veya statüye verilen görev ve yetkilerin gereği gibi ifa ve icra edilebilmesi için taşınması gereken niteliklere sahip olunmasını ifade etmektedir. Bu bağlamda bir meslek, kadro veya statüye atanmada veya yükselmede liyakat ilkesinin esas alınıp alınmadığı belirlenirken söz konusu meslek, kadro veya statüye bağlanan görev ve yetkilerin neler olduğu dikkate alınmalıdır.
18. 657 sayılı Kanun’da devlet memurları için uzmanlık ve ihtisasa dayalı kariyer yolları oluşturulmuştur. Bu kapsamda anılan Kanun’un “Uzman istihdamı” başlıklı ek 41. maddesinin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarında uzmanlığa atanmak için devlet memurluğuna atanmada aranan şartların yanında ihtisaslaşmaya yönelik birtakım şartlar getirilerek devlet memurluğu genel statüsü içerisinde daha özel bir hukuki statü olan kariyer meslek grupları oluşturulmuştur. Anılan fıkralar uyarınca kariyer uzmanlık mesleği;
- En az dört yıllık lisans eğitimi veren hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinden veya bakanlıklar ve kamu kurumlarınca yürütülen kurumsal hizmet gerekleri çerçevesinde en az dört yıllık lisans eğitimi veren ve yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından ya da bunlara denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içindeki veya yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olunduktan sonra atanılabilen,
- Mesleğe uzman yardımcısı olarak özel yarışma sınavı ile alınan,
- En az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezinin, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmesi gerekli bulunan,
- Uzmanlık yeterlik sınavında başarılı olunması gereken,
- Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri için yabancı dil sınavından asgari (C), dışişleri uzmanlığı için asgari (B) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından bunlara denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olunması gereken,
bir meslek grubudur.
19. Dolayısıyla anılan maddeye göre kamu kurumlarının merkez teşkilatlarında kariyer meslek mensubu olarak istihdam edilebilmek için bu mensubiyetin gerektirdiği; “üniversitelerin belirli bölümlerinde lisans eğitimini tamamlamış olmak”, “mesleğe özel yarışma sınavı ile uzman yardımcısı olarak alınmış olmak”, “uzman yardımcılığında en az üç yıl çalışmış olmak”, “uzmanlık tezi hazırlamak ve bunun tez jürisi tarafından kabul edilmesi”, “uzmanlık yeterlilik sınavında başarılı olmak”, “yabancı dil sınavından asgari (c) düzeyinde puan almış olmak” şeklinde sayılabilecek asgari şartları sağlamak gerekmektedir.
20. 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde kamu kurumlarındaki kariyer uzmanlık kadroları tek tek sayılmıştır. Anılan bent incelendiğinde kariyer meslek olarak da adlandırılan ve mesleğe özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle hak kazanılan kadroların kariyer uzmanlık kadrolarından ibaret olmadığı da açıktır. Söz konusu maddenin (A) fıkrasının (11) numaralı bendine göre bakanlıklar ile diğer kamu kurumlarında istihdam edilen denetim elemanları da kariyer meslek mensubu olup bunların mesleğe alınmalarında özel yarışma sınavı dışında aranan şartlar genellikle ilgili kurumların mevzuatında özel olarak belirlenmiştir.
21. İtiraz konusu kuralla 375 sayılı KHK’nın mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendine atıfla daha önce herhangi bir kariyer meslek grubuna dâhil olmayan Çalışma ve İş Kurumu il müdürlerinin yönetici pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış olmak kaydıyla kurumlarının merkez teşkilatına ait bir kariyer meslek kadrosuna atanmasına imkân tanınmaktadır. Mülga ek 18. maddenin anılan alt bendi söz konusu atamanın uzman veya denetim elemanı kadrolarından kurumlarınca belirlenecek herhangi birine yapılabilmesini mümkün kılmakla birlikte 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde Türkiye İş Kurumunun (Kurum) merkez teşkilatına ait denetim elemanı kadrosu bulunmadığı gözetildiğinde atamanın Kurumun merkez teşkilatındaki kariyer uzman kadrolarına yapılabileceği anlaşılmaktadır.
22. 657 sayılı Kanun’un 36. maddesinin “Ortak Hükümler” bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendi, ek 41. maddesi ve anılan Kanun’a ekli (1) sayılı Cetvel gözönünde bulundurulduğunda kanun koyucunun bakanlıklar ile diğer kamu kurumlarının merkez teşkilatı kadrolarında görevlendirilmek üzere istihdam edeceği kariyer meslek mensuplarına özel önem atfettiği görülmektedir. Nitekim merkez teşkilatı kadrosunda kariyer uzman olarak atanmaya hak kazanabilmek için üniversitelerin belirli bölümlerinden mezun olma şartına ilave olarak içinde pek çok sınav ve yeterlilik unsuru taşıyan şartlar getirilmiştir. Bu bağlamda merkez teşkilatı kadrosunda istihdam edilecek tüm uzmanlar için mesleki yeterliliğin yanında asgari (c) düzeyinde yabancı dil bilgisi yeterliliği aranmıştır. 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinin beşinci fıkrasında; tez, yeterlilik sınavı veya yabancı dil bilgisi şartlarında başarı sağlayamayanların uzman yardımcısı ünvanını kaybedeceği ve kurumlarında durumlarına uygun memur ünvanlı kadrolara atanacakları düzenlenmiştir.
23. Uzman yardımcılığına atanmış olsalar dahi sayılan şartları yerine getiremeyen kamu görevlilerinin uzmanlık yerine memur kadrosuna atanması, bu şartların, bakanlıklar ile diğer kamu kurumlarının merkez teşkilatlarında görevlendirilen ve belirli bir alanda teknik bilgi ve beceri gerektiren kariyer uzmanlık mesleğinin temel unsurları olduğunu göstermektedir. Kanun’a ekli (1) sayılı Cetvel ile kanun koyucunun, bakanlıklar ile diğer kamu kurumlarının merkez teşkilatları ile taşra teşkilatlarının kariyer meslek kadrolarında görevli uzman ve denetim elemanlarının aylık ve ödenekleri ile diğer özlük hakları açısından da bir farklılaştırmaya gitmiş olması bu tespiti doğrulamaktadır.
24. Memurların yönetici kadrolarına atanmaları veya bu görevlerden alınarak başka bir kadroya atanmaları statü hukukuna ilişkindir. Statü hukukuna göre yürütülen görevlere atanmanın usulleri, görevin kapsamı ve süresi ile ilgili konularda düzenleme yapmak anayasal ilkelere aykırı olmamak kaydıyla kanun koyucunun takdirindedir. Bu bağlamda, kanun koyucu, yönetici kadrosunda görev yapan kamu görevlilerinin görevden alınması veya görev süresinin dolması durumunda atanacakları kadroları statü hukuku çerçevesinde belirleyebilir.
25. Dolayısıyla farklı uygulamalara sebebiyet vermemek, uygulamada farklı yorumlardan kaynaklanan sorunları gidermek amacıyla yönetici kadrosunda görev yapmakta iken görevden alınan veya görev süresi sona eren kamu görevlilerinin atanabileceği kadroları belirleyen düzenlemeler yapmak kanun koyucunun takdirindedir. Bununla birlikte yönetici kadrosunda bulunanların bu görevleri sona erdikten sonra atanacakları kadroların belirlenmesinde de liyakat ilkesi gözetilmelidir. Anılan mevzuat hükümleri de gözetildiğinde kariyer uzmanlıkları belli bir alanda teknik bilgi ve beceri sahibi olmayı gerektirmekte olup yöneticilik görevi icra etmek bu vasıfları kendiliğinden kişiye kazandırmamaktadır.
26. 15/7/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (4) numaralı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 615. maddesi uyarınca Kurum, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşudur. Çalışma ve İş Kurumu il müdürlerinin ise 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan (3) numaralı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usullerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ekli (I) ve (II) sayılı Cetveller’de yer almamaları nedeniyle üst kademe kamu yöneticisi olmadıkları açıktır. Bu itibarla Kurumun il müdürü kadrosuna atama 657 sayılı Kanun’un 68. maddesinin (B) fıkrası ile 76. maddesi kapsamında yapılmaktadır.
27. Anılan Kanun’un 68. maddesinin (B) fıkrasına göre tamamının kamu hizmetinde geçirilmesi gerekmeyen belirli hizmet sürelerinin varlığı ile yüksek öğrenim görmüş olmak il müdürü kadrosuna atanabilmek için yeterli olmaktadır. İl müdürü olarak atananlardan da Kurumun merkez teşkilatında yer alan istihdam uzmanı kadrosuna atanmaya hak kazanabilmek için kural uyarınca yönetici pozisyonunda en az üç yıl görev yapmış olma şartı aranmaktadır. Böylece bu kişilerden Kurumun merkez teşkilatının kariyer uzman kadrosu için öngörülen anılan asgari şartları taşıması beklenmemekte, il müdürü kadrosunda üç yıl süreyle görev yapmış olmak istihdam uzmanı kadrosuna atanmak için yeterli görülmektedir.
28. Anayasa’nın 70. maddesinde kamu hizmetine alımlarda bu hizmeti yerine getirecek kişinin görevin gerektirdiği niteliklere sahip olması gerektiği belirtilerek görev ile nitelik arasındaki öneme vurgu yapılmıştır. Dolayısıyla üstlenilen kamu görevi ve bu görevin gerektirdiği nitelik birbirinden ayrı düşünülemez. Buna göre, o nitelikler görevlilerde bulunmadıkça o görev yerine getirilemeyecek ya da iyi bir biçimde yerine getirilemeyecekse buna ilişkin niteliğin görevin gerektirdiği nitelik olarak kabulü mümkündür (benzer değerlendirmeler için bkz. AYM, E.1979/19, K.1979/39, 9/10/1979).
29. 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesiyle kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında yer alan kariyer uzmanlıkları için getirilen atama şartlarının, istihdam uzmanlığı görevinin gerektirdiği asgari nitelikler olduğunda şüphe bulunmamaktadır. Kuralda ise Kurumun taşra teşkilatı olan Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüklerinde görev yapan il müdürlerinin söz konusu kadroda üç yıl süreyle görev yapmış olmak kaydıyla anılan maddede yer alan şartları taşımadan istihdam uzmanı kadrosuna atanmasına imkân tanınmaktadır.
30. İstihdam uzmanlığının Kurumun merkez teşkilatında yer alan bir kadro olduğu gözetildiğinde, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında yer alan kariyer meslek kadrolarına atanmak için 657 sayılı Kanun’un ek 41. maddesinde düzenlenen asgari şartlar aranmaksızın Kurumun taşra teşkilatında üç yıl süreyle il müdürü olarak görev yapanların da anılan kariyer meslek kadrolarına atanmalarına imkân tanıyan kuralın görevin gerektirdiği niteliklere sahip olma ölçütünü karşıladığı söylenemez. Bu itibarla kural Anayasa’nın 70. maddesiyle güvence altına alınan kamu hizmetine alımda ve hizmetin devamında aranan liyakat ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
31. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 70. maddesine aykırıdır. İptali gerekir.
Kadir ÖZKAYA, Recai AKYEL, İrfan FİDAN, Muhterem İNCE, Yılmaz AKÇİL ile Ömer ÇINAR bu görüşe katılmamışlardır.
Kural, Anayasa’nın 70. maddesine aykırı görülerek iptal edildiğinden ayrıca Anayasa’nın 2., 10. ve 49. maddeleri yönünden incelenmemiştir.
IV. İPTALİN DİĞER KURALLARA ETKİSİ
32. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasında kanunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün belirli kurallarının iptali, diğer bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanmaması sonucunu doğuruyorsa bunların da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilebileceği öngörülmektedir.
33. 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasının önceki hâlinde KHK’lara da yer verilmiş iken 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 209. maddesiyle söz konusu fıkrada yer alan “…kanun hükmünde kararnamenin…” ibareleri “…Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin…” şeklinde değiştirilmiştir.
34. Anılan değişikliğin “Anayasada yapılan değişikliklere uyum sağlanması amacıyla 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda ibare değişiklikleri yapılması amaçlanmaktadır” biçimindeki gerekçesi, Anayasa’da 6771 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikler kapsamında KHK çıkarılabilme imkânına anayasal olarak son verildiği ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin Anayasa’da geniş biçimde yeniden düzenlendiği gözetildiğinde 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yapılan değişiklikle ulaşılmak istenen amacın Anayasa Mahkemesinin KHK’lara ilişkin anılan fıkra kapsamındaki görev ve yetkisinde herhangi bir değişiklik yapmak olmayıp KHK çıkarılabilme imkânına son veren ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yargısal denetiminin Anayasa Mahkemesince yapılmasını öngören Anayasa değişikliğine uyum sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Anayasa’ya 6771 sayılı Kanun’la eklenen geçici 21. maddenin (F) fıkrasının “Yürürlükte bulunan kanun hükmünde kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam olunur” hükmünü içeren ikinci cümlesinde “…devam olunur” ibaresine yer verilmesi de KHK’lara ilişkin yargısal denetim görev ve yetkisinin söz konusu Anayasa değişikliği öncesinde mevcut olduğu şekliyle devamının amaçlandığını göstermektedir (AYM, E.2018/115, K.2020/81, 30/12/2020, § 59).
35. Bu bağlamda kanun koyucu da Anayasa Mahkemesinin KHK’lara ilişkin görev ve yetkisinin kapsamının var olduğu şekliyle aynen devamını sağlamak amacıyla 6216 sayılı Kanun’a 703 sayılı KHK ile eklenen geçici 2. maddenin (4) numaralı fıkrasında “Mahkemenin kanun hükmünde kararnamelere ilişkin görev ve yetkileri devam eder” hükmüne yer vermiştir. Mahkemenin KHK’lara ilişkin görev ve yetkisinin KHK kurallarının iptalinin diğer bazı KHK hükümlerinin uygulanmaması sonucunu doğurması durumunda onların iptalini de içerdiği açıktır. Bu çerçevede 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası, geçici 2. maddenin (4) numaralı fıkrasıyla birlikte yorumlandığında Anayasa Mahkemesinin, KHK’nın belirli kurallarının iptali sonucunda uygulanma imkânı kalmayan diğer bazı hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verme görev ve yetkisinin de aynen devam ettiğinin kabulü gerekir (AYM, E.2018/122, K.2020/14, 19/2/2020, § 47; E.2018/115, K.2020/81, 30/12/2020, § 60).
36. 375 sayılı KHK’nın ek 37. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “…İş Kurumu İl Müdürü…” ibaresinin iptali nedeniyle uygulanma imkânı kalmayan anılan cümlede yer alan “...Çalışma ve...” ibaresinin 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince iptali gerekir.
V. HÜKÜM
27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 1/7/2022 tarihli ve 7417 sayılı Kanun’un 59. maddesiyle eklenen ek 37. maddenin dördüncü fıkrasında yer alan;
A. “...İş Kurumu İl Müdürü...” ibaresinin esasına ilişkin incelemenin “anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi” yönünden yapılmasına OYBİRLİĞİYLE,
B. “...İş Kurumu İl Müdürü...” ibaresinin “anılan Kanun Hükmünde Kararname’nin mülga ek 18. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (2) numaralı alt bendi” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Kadir ÖZKAYA, Recai AKYEL, İrfan FİDAN, Muhterem İNCE, Yılmaz AKÇİL ile Ömer ÇINAR’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA,
C. “...Çalışma ve...” ibaresinin 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE OYBİRLİĞİYLE,
23/7/2024 tarihinde karar verildi.