,
#Memur

6. Dönem Toplu Sözleşmede yer alan "yüzde bir" barajı da iptal edildi

Danıştay 12. Dairesi, 5/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, şeklinde" ibaresini iptal etti.

6. Dönem Toplu Sözleşmede yer alan "yüzde bir" barajı da iptal edildi

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme yapılabileceği açık olmakla birlikte, 4688 sayılı Kanun’da toplu sözleşme kapsamının mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak belirleneceği ifade edildiğinden, toplu sözleşmede, kanuna aykırı olmamak koşuluyla memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin hususlarda, çalışanlar lehine kural ve düzenlemelerin getirilmesi mümkündür. Ancak, kanun hükümlerinin toplu sözleşme ile değiştirilmesi ya da toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarının sınırlandırılması veya daraltılması suretiyle bu hakkın kullanımının engellenmesi de mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerine kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, hak ve yükümlülükleri kaldırma hakkı da vermemektedir.

Bu durumda; 4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle "toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde" eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/6424
Karar No : 2023/2550

DAVACILAR : 1- … Sendikası
2- … Sendikası
3- … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. …

DAVALI YANINDA MÜDAHİL: … Konfederasyonu
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU :
1- 25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, şeklinde" ibaresinin;
2- Aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan, ''Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır.'' düzenlemesinin iptali istenilmiştir.

DAVACILARIN İDDİALARI : 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağının düzenlendiği, bu kurala göre sadece sendika üyesi olmayan memurların toplu sözleşme ikramiyesinden mahrum bırakılabileceği, ancak sendika üyesi olan bütün memurların, toplu sözleşmenin bütün hükümlerinden hiç bir ayrım olmaksızın yararlandırılmasının gerektiği, toplu sözleşmenin bağlayıcılığının, kanun hükümlerine uygun olması durumunda geçerli olduğu, kanuna aykırılık durumunda ise toplu sözleşmenin kesin hükümsüzlüğünün söz konusu olacağı, sendikal özgürlüğün Anayasa'da güvence altına alındığı, uluslararası sözleşmeler bağlamında, ilgililerin işe alımının bir sendikaya üye olma ya da olmama şartına bağlı tutulamayacağı, dava konusu toplu sözleşme maddesinin, üye sayısı az olan sendikaların kapanmasına yol açarak, yeni sendikaların kurulmasını engellediği; toplu sözleşme hakkının, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, birtakım hak ve yükümlülükleri kaldırma ya da bazı hak ve yükümlülükler koyma hakkı da vermeyeceği, toplu sözleşmelere yasaların emredici düzenlemelerine ve yasaklarına aykırı hüküm konulamayacağı belirtilmek suretiyle, dava konusu düzenlemelerin iptali gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASI : Süresinde savunma verilmemiştir.

DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN SAVUNMASI: Memurlar ve kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkının anayasal güvence altına alındığı, kamu görevlilerinin mali, sosyal ve özlük haklarının belirlenmesine yönelik olarak yapılan toplu sözleşmeler dahil olmak üzere üye oldukları konfederasyon ve sendikaların iş, işlem ve işleyişlerinin düzenlendiği 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 28. maddesinde toplu sözleşmenin kapsamının yer aldığı, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 4. maddesiyle, kendilerinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlileri sendikalarına üye kamu görevlilerinin, üç ayda bir maaşlarıyla birlikte ödenen toplu sözleşme ikramiyesine ilişkin alabilecekleri alt sınırın belirlendiği; dava konusu düzenlemeyle, hizmet kolunda %1'in üzerinde üyesi olan kamu görevlileri sendikalarına üye olanlara ilişkin yeni bir hakkın verilmesi amaçlanarak, %1'in altında üyesi olan sendikalara üye olanlara ise mevcut mevzuat hükmünün uygulanmaya devam edileceği, %1 barajının; sendikaların üye sayısını arttırmak, ayrıca daha etkin bir güçle kazanım üretmelerini sağlamak için, bu barajı geçen sendikaların üyelerine teşvik amacıyla belirlendiği, toplu sözleşme yetkisinin; idare ve kamu görevlilerinin, mali ve sosyal haklara ilişkin sahip olduğu kural koyma yetkisi olarak tanımlanabileceği, kamu görevlileri toplu sözleşmesinin; kamu görevlilerinin özlük hakları ve çalışma koşulları noktasında idarenin düzenleme yetkisinin, Anayasa tarafından kamu işveren heyeti ve kamu görevlileri sendikaları heyetinden müteşekkil sosyal taraflara bırakıldığı, kanun hükmünde sonuç doğuran kendine özgü genel düzenleyici özel hukuk sözleşmesi niteliğinde olduğu, normlar hiyerarşisi bağlamında özel hükmün genel hükmü bertaraf ettiği noktasında ihtilaf bulunmadığı, toplu sözleşmeyle temel hak ve özgürlüklere, Anayasal düzene ve emredici hükümlere aykırı düzenleme yapılamayacağı, ancak; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu uygulamasında yerleşmiş içtihadi uygulamalara göre emredici hükümlerin çalışanlar lehine değiştirilmesinin mümkün olduğu savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Dava konusu Toplu Sözleşmenin 23. maddesinin birinci fıkrasındaki ilgili ibarelerin iptali, ikinci fıkrası yönünden ise davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.


DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Dava; 25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer verilen ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin ek 4. maddesinde yer alan üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresinin ne şekilde uygulanacağını gösteren, ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde" ibaresinin ve aynı maddenin ikinci fıkrasının iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Toplu Sözleşmenin ”Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında; “375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ek-4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresi, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine” şeklinde, ‘’kırkbeş Türk Lirası’’ ibaresi, ‘’2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda’’ şeklinde uygulanır.”, ikinci fıkrasında da; “Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan “4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ” esas alınır. ’’ düzenlemesine yer verilmiştir.
Anayasa’nın ''Sendika Kurma Hakkı’’ başlıklı 51. maddesi, ''Toplu İş Sözleşmesi ve Toplu Sözleşme Hakkı’’ başlıklı 53. maddesi, Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili genel ilkelerin yer aldığı 128. maddesi hükümleri ile, sendika kurma hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı ve çalışanlar ve işverenlerinin, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip olduğu; hiç kimsenin bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı; sendika kurma hakkının; ancak, bazı sebeplerin varlığı halinde Kanunla sınırlanabileceği; toplu sözleşme hakkı kapsamında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip oldukları, bu konu ile ilgili hususların Kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı görülmektedir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda; sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri, görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumlulukları ile toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek, hizmet kolu esasına göre Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla bir hizmet kolundaki kamu işyerlerinde çalışan kamu görevlileri tarafından kurulabilecek olan sendikaların hizmet kollarına yer verilmiş olup, sendikalara üyeliğin serbest olduğu, kamu görevlilerinin çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecekleri hükmünün yanında, kamu işvereninin kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamayacağı hususu, sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi olarak düzenlenmiştir.
Anılan Kanun'un 28. maddesinde; toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsayacağı; toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı belirtilmiştir.
Toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerine kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, hak ve yükümlülükleri kaldırma hakkı da vermemektedir.
Dava konusu Toplu Sözleşme maddesinde uygulanma şekli gösterilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında aylık veya ücretleriyle birlikte kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme ikramiyesi ödeneceği hükme bağlanmış olup, anılan hüküm uyarınca; ilgililerin bu maddeden yararlanabilmesi için, sendika üyesi olması ile aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilmesinin yeterli olduğu açıktır.
Buna karşın, 4688 sayılı Kanun’un 28. ve 32. maddelerine dayanılarak akdedilen, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin, toplu sözleşme ikramiyesinin düzenlendiği 23. maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresinin, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde’’ uygulanacağı kurala bağlanmak suretiyle, ilgili mevzuat hükmünü daraltıcı ve toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlayıcı, daha önceki dönemlere ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer almayan bir düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, yukarıda belirtilen şekilde kısıtlayıcı ve daraltıcı bir kriter getirilmesi, sendikal özgürlüğe bir müdahale niteliği taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, "toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde" eşitsizlik yaratacağı da açık olduğundan, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Diğer yandan; Toplu Sözleşmenin 23. maddesinin birinci fıkrası, yukarıda belirtilen gerekçe ile hukuka aykırı bulunduğundan, maddenin ikinci fıkrasında yer alan ''Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır.'' düzenlemesinin ise, uygulanabilirliği kalmayacağından iptaline karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu düzenlemelerin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince 2577 sayılı Kanun'un 17. maddesinin birinci fıkrası uyarınca duruşma için taraflara önceden bildirilen 16/05/2023 tarihinde, davacı Sendikalar vekili Av. …'ın, davalı idare vekili Av. …'ın ve davalı idare yanında müdahil vekili Av. …'in geldiği, Danıştay Savcısı …'in hazır olduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, şeklinde" ibaresi ile aynı maddenin ikinci fıkrasında yer alan, ''Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır.'' düzenlemesinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa’nın ''Sendika Kurma Hakkı’’ başlıklı 51. maddesinde; ''(Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.) Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz. Sendika kurma hakkı ancak; millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir. Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir. (Mülga dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.) İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine uygun olarak kanunla düzenlenir. Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamaz.’’ hükmüne, ''Toplu İş Sözleşmesi ve Toplu Sözleşme Hakkı’’ başlıklı 53. maddesinde; "İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla düzenlenir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir.’’ hükmüne, Kamu hizmeti görevlileriyle ilgili genel ilkelerin yer aldığı 128. maddesinde; ''Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek cümle: 7/5/2010- 5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır…’’ hükmüne yer verilmiştir.
4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun ''Amaç’’ başlıklı 1. maddesinde; bu Kanun’un amacının, kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek ve toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu, ''Kuruluş’’ başlıklı 4. maddesinde; sendikaların hizmet kolu esasına göre, Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla bir hizmet kolundaki kamu işyerlerinde çalışan kamu görevlileri tarafından kurulacağı, bir hizmet kolunda birden fazla sendika kurulabileceği, meslek veya işyeri esasına göre sendika kurulamayacağı, ''Hizmet Kolları’’ başlıklı 5. maddesinde; maddede belirtilen 11 adet hizmet kolunda sendika kurulabileceği, ''Sendika Üyeliğinin Kazanılması’’ başlıklı 14. maddesinde; sendikalara üye olmanın serbest olduğu, kamu görevlilerinin çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecekleri, ''Sendika Üyelerinin ve Yöneticilerinin Güvencesi’’ başlıklı 18. maddesinde; kamu işvereninin, kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamayacağı, ''Sendika ve Konfederasyonların Yetki ve Faaliyetleri’’ başlıklı 19. maddesinde; kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların, bu Kanundaki hükümler çerçevesinde, toplu sözleşme görüşmelerinde taraf olmaya yetkili oldukları belirtilerek, kuruluş amaçları doğrultusunda hangi faaliyetlerde bulunabilecekleri, ''Toplu Sözleşmenin Kapsamı’’ başlıklı 28. maddesinde; toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsayacağı, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı, toplu sözleşme hükümlerinin, sözleşmenin yapıldığı tarihi takip eden iki mali yıl için geçerli olacağı, ''Toplu Sözleşmenin Tarafları ve İmza Yetkisi’’ başlıklı 29. maddesinde; toplu sözleşme görüşmelerine kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyetinin, kamu görevlileri adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin katılacağı, Kamu İşveren Heyetinin, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın başkanlığında, Cumhurbaşkanınca belirlenen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacağı, Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetinin, bağlı sendikaların toplam üye sayısı itibarıyla en fazla üyesi bulunan konfederasyonun Heyet Başkanı olarak belirleyeceği bir temsilci ile her bir hizmet kolunda en fazla üyeye sahip kamu görevlileri sendikaları tarafından belirlenecek birer temsilci, bağlı sendikaların üye sayıları esas alınmak kaydıyla toplam üye sayıları itibarıyla birinci, ikinci ve üçüncü sırada bulunan konfederasyonlar tarafından belirlenecek birer temsilci olmak üzere onbeş üyeden oluşacağı, toplu sözleşmeyi imzalamaya kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti Başkanının, kamu görevlileri adına sözleşmenin kamu görevlilerinin geneline yönelik bölümü için Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı ve hizmet kollarına yönelik bölümleri için ilgili sendika temsilcisinin yetkili olduğu, ''Üye Sayılarının Tespiti’’ başlıklı 30. maddesinde; sendika ve konfederasyonların üye sayılarının belirlenmesinde uygulanacak olan kurumlarca yapılacak tespitte; tespite ilişkin toplantıya kurumun işveren vekili ile tahakkuk memuru veya mali hizmetler birimi yetkilisi ve kurumun hizmet kolunda faaliyette bulunan sendikalardan birer temsilcinin katılacağı, toplantının her yıl 15 mayıs tarihinden sonra beş iş günü içerisinde kurumca belirlenerek sendikalara bildirilen yer ve günde yapılacağı, bu Kanuna tâbi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin, 15 mayıs tarihi itibarıyla listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir listenin, toplantıya katılanlarca değerlendirileceği, bu değerlendirmeden sonra, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten tutanağın toplantıya katılan taraflarca imzalanacağı, imzalı tutanağın, kamu işvereni ve sendikalarca mayıs ayının son iş gününe kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderileceği, kurumların taşra teşkilatlarının, yukarıdaki esaslara göre tarafların katılımı ile yapılacak toplantı neticesinde düzenlenecek tutanakları kurum merkezinde yapılacak tespitte değerlendirilmek üzere 15 mayıs tarihini takip eden iki iş günü içerisinde kurum merkezine gönderecekleri, bu tutanakların kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirileceği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespitte ise; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit edeceği, buna göre kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirleyeceği ve sonuçları her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmî Gazetede yayımlayacağı, sonuçların yayımı tarihinden itibaren beş işgünü içinde kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonlarının üye sayılarının yanlışlığı iddiasıyla sendika ve konfederasyonlarca Ankara İş Mahkemesine itiraz edilebileceği, Mahkemenin itirazı onbeş gün içinde karara bağlayacağı, ''Toplu Sözleşme Görüşmeleri’’ başlıklı 31. maddesinde ise; son rakamı tek olan yıllarda yapılan toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili olarak izlenen sürece yer verilerek, toplu sözleşme görüşme sürecinin sonunda, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin bölüm ile her bir hizmet koluna özgü mali ve sosyal haklara ilişkin bölümlerden ve tek metinden oluşan toplu sözleşme veya toplantı tutanağının imzalanacağı, toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamayacağı, en son aşamada imzalanan toplu sözleşme metinlerinin Resmî Gazete'de yayımlanacağı düzenlenmiştir.
Dava konusu Toplu Sözleşme maddesinde uygulanma şekli gösterilen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 6111 sayılı Kanun ile değişik Ek 4. maddesinde; 25/06/2001 tarih ve 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında aylık veya ücretleri ile birlikte kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme ikramiyesi ödeneceği, bu madde uyarınca yapılan ödemenin, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacağı ve ilgili mevzuatı uyarınca ödenmekte olan zam, tazminat, ödenek, döner sermaye payı, ikramiye, ücret ve her ne ad altında olursa olsun benzer ödemelerin hesabında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştır.
25/08/2021 tarih ve 31579 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşmenin ''Kapsam'' başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrasında; bu Toplu Sözleşmenin; kamu görevlilerinin geneline ilişkin mali ve sosyal haklarla ilgili bölümünün 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarının, her bir hizmet kolu kapsamına giren mali ve sosyal haklarla ilgili bölümünün ise, ilgili hizmet kolu kapsamına giren kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlileri hakkında uygulanacağı, ikinci fıkrasında; bu Toplu Sözleşmede düzenlenmeyen mali ve sosyal haklar hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, ''Dayanak'' başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasında; bu Toplu Sözleşmenin 4688 sayılı Kanun'un 28. ve 32. maddelerine dayanılarak akdedildiği, ''Yürürlük Süresi ve Tereddütlerin Giderilmesi'' başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasında; bu Kararın, 01/01/2022 - 31/12/2023 tarihleri arasında uygulanacağı, ''Taraflar'' başlıklı 4. maddesinde; bu toplu sözleşmenin taraflarının, kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti Başkanının, kamu görevlileri adına ise, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklarla ilgili olarak Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanının (MEMUR-SEN Genel Başkanı), hizmet kollarına yönelik mali ve sosyal haklarla ilgili olarak, ilgili hizmet kolunda madde kapsamında belirtilen sendikaların temsilcilerinin olduğu belirtilmiştir.
Anılan Toplu Sözleşmenin "Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında; “375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek-4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresi, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine" şeklinde, "kırkbeş Türk Lirası’’ ibaresi, "2119 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda’’ şeklinde uygulanır.", ikinci fıkrasında; "Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır." düzenlemesine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

Dava; 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, şeklinde" ibaresi yönünden incelendiğinde;

Yukarıda açık metinlerine yer verilen Anayasa hükümleri ile, sendika kurma hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı ve çalışanlar ve işverenlerinin, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahip olduğu; hiç kimsenin bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamayacağı; sendika kurma hakkının; ancak, bazı sebeplerin varlığı halinde Kanunla sınırlanabileceği; toplu sözleşme hakkı kapsamında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme yapma hakkına sahip oldukları, bu konu ile ilgili hususların Kanunla düzenleneceğinin kurala bağlandığı görülmektedir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nda; sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri, görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumlulukları ile toplu sözleşme yapılmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenerek, hizmet kolu esasına göre Türkiye çapında faaliyette bulunmak amacıyla bir hizmet kolundaki kamu işyerlerinde çalışan kamu görevlileri tarafından kurulabilecek olan sendikaların hizmet kollarına yer verilmiş olup, sendikalara üyeliğin serbest olduğu, kamu görevlilerinin çalıştıkları işyerinin girdiği hizmet kolunda kurulu bir sendikaya üye olabilecekleri hükmünün yanında, kamu işvereninin kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayrım yapamayacağı hususu, sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi olarak düzenlenmiştir.

Anılan Kanun'un 28. maddesinde; toplu sözleşmenin, kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, ek ödeme, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti, harcırah ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsayacağı; toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı belirtilmiştir.

Anayasa’nın 51. maddesiyle düzenlenen sendika kurma hakkı, örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olduğundan, bu hakka yönelik olarak yapılabilecek müdahalelere karşı ilgili mevzuat uyarınca bir korunma ve bu hakkın kullanılması nedeniyle yaptırıma uğranılmaması anlamında bir güvence sağlandığı açıktır.

375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde yer alan, 4688 sayılı Kamu Görevlleri Sendikaları Kanunu hükümleri uyarınca kamu görevlileri sendikalarına üye olup, aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında aylık veya ücretleriyle birlikte kırkbeş Türk Lirası toplu sözleşme ikramiyesi ödeneceğine ilişkin düzenleme incelendiğinde; ilgililerin bu maddeden yararlanabilmesi için, sendika üyesi olması ile aylık veya ücretinden üyelik ödentisi kesilmesinin yeterli olduğu açık olmasına karşın, 4688 sayılı Kanun’un 28. ve 32. maddelerine dayanılarak akdedilen, Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2022 ve 2023 Yıllarını Kapsayan 6. Dönem Toplu Sözleşme’nin, toplu sözleşme ikramiyesinin düzenlendiği 23. maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresinin, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde’’ uygulanacağı kurala bağlanmak suretiyle, ilgili mevzuat hükmünü daraltıcı ve toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarını kısıtlayıcı, daha önceki dönemlere ilişkin toplu sözleşme metinlerinde yer almayan bir düzenlemenin yapıldığı anlaşılmaktadır.

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme yapılabileceği açık olmakla birlikte, 4688 sayılı Kanun’da toplu sözleşme kapsamının mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak belirleneceği ifade edildiğinden, toplu sözleşmede, kanuna aykırı olmamak koşuluyla memurlar ve diğer kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin hususlarda, çalışanlar lehine kural ve düzenlemelerin getirilmesi mümkündür. Ancak, kanun hükümlerinin toplu sözleşme ile değiştirilmesi ya da toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanma koşullarının sınırlandırılması veya daraltılması suretiyle bu hakkın kullanımının engellenmesi de mümkün değildir. Bir başka ifadeyle, toplu sözleşme hakkı, kamu görevlilerine kanunla yüklenen birtakım yükümlülüklerden kurtulma hakkı vermediği gibi, kanunun belirlediği sınırlar dışında düzenlemeler yapma, hak ve yükümlülükleri kaldırma hakkı da vermemektedir.

Bu durumda; 4688 sayılı Kanun’un 28. maddesinde yer alan, toplu sözleşme ikramiyesi hariç olmak üzere, toplu sözleşme hükümlerinin uygulanmasında sendika üyesi olan ve sendika üyesi olmayan kamu görevlileri arasında ayrım yapılamayacağı yolundaki hükmün farklı şekilde yorumlanarak, toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanmada, hizmet kollarına ilişkin olarak üye olunan sendikalar açısından, “toplam kamu görevlisi sayısının en az %1’inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalar’’ şeklinde kriter getirilmesi suretiyle sendikalar arasında ayrıma yol açılması, açıkça sendikal özgürlüğe bir müdahale oluşturarak sendikaların kuruluş amaçlarının gerçekleştirilmesini önleyici şekilde üye kaybına sebebiyet verecek nitelik taşıdığı gibi, aynı hizmet kolunda çalışıp aynı işi yapan sendika üyesi kamu görevlileri arasında, sadece farklı sendikalara üye olmaları nedeniyle "toplu sözleşme ikramiyesi ödemesinde" eşitsizlik yaratması suretiyle çalışma barışını da olumsuz yönde etkileyeceğinden, dava konusu düzenlemede mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Dava; 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ''Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır.'' düzenlemesi yönünden incelendiğinde;

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun ''Üye sayılarının tespiti'' başlıklı 30. maddesi gereğince; sendika ve konfederasyonların üye sayılarının belirlenmesinde, kurumlarca yapılacak tespit ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespit şeklinde kriterler oluşturulduğu, kurumlarca; 15 mayıs tarihi itibarıyla, anılan Kanun'a tabi olarak kurumda çalışan kamu görevlilerinin listesi ile üyelerinden aidat kesintisi yapılan sendikaların üyelerini gösterir listenin değerlendirilmesi neticesinde, toplam kamu görevlisi sayısı ile sendika üyesi kamu görevlilerinin sendikalara göre toplam sayılarını belirten ve kurumların taşra teşkilatlarından gönderilen tutanaklarla birleştirilen tutanağın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderileceği; Bakanlığın kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit edeceği, buna göre kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirleyeceği ve sonuçların her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmi Gazete'de yayımlayacağı kurala bağlanmış olup; Kanun'un açık hükmü uyarınca; hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarının tespiti sonucunda, sendika ve konfederasyonların toplam üye sayılarının belirlenerek, sonuçların Resmi Gazete'de yayımlanması hususunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yetkilendirildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu toplu sözleşme maddesinin birinci fıkrasında; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 4. maddesinde yer alan ''üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' ibaresinin, ''kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine'' şeklinde uygulanacağı, ikinci fıkrasında ise, birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete'de en son yayımlanan ''4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ''in esas alınacağı belirtilmiştir.

Anılan madde kapsamında sendika üye sayılarının tespiti açısından atıf yapılan ''4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin 2021 Temmuz İstatistikleri Hakkında Tebliğ'' ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, 02/07/2021 tarih ve 31529 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, Tebliğ içeriğinde; büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri, eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri, sağlık ve sosyal hizmetler, yerel yönetim hizmetleri, basın, yayın ve iletişim hizmetleri, kültür ve sanat hizmetleri, bayındır, inşaat ve köy hizmetleri, ulaştırma hizmetleri, tarım ve ormancılık hizmetleri, enerji, sanayi ve madencilik hizmetleri, diyanet ve vakıf hizmetleri olmak üzere ilgili hizmet kollarındaki sendikaların, bağlı olduğu hizmet kolundaki toplam kamu görevlileri içindeki toplam üye sayısıyla birlikte, yüzdelik bazda sendikalaşma oranlarına yer verilmiştir.

Bu durumda; uygulama açısından, sendika üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete'de en son yayımlanan Tebliğin esas alınmasına ilişkin düzenleme yönünden, üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Dava konusu 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine ibaresi, kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine, şeklinde" ibaresinin İPTALİNE oyçokluğuyla,
2. Anılan maddenin ikinci fıkrasında yer alan, ''Birinci fıkraya göre üye sayılarının tespitinde, ödeme tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de en son yayımlanan '4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Görevlileri Sendikaları ile Konfederasyonların Üye Sayılarına İlişkin İstatistik Hakkında Tebliğ' esas alınır.'' düzenlemesi yönünden DAVANIN REDDİNE oybirliğiyle,
3. Dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderlerinin yarısı olan ...-TL'nin davacılar üzerinde bırakılmasına, yargılama giderlerinin diğer yarısı olan ...-TL'nin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine, müdahilin yapmış olduğu ve aşağıda dökümü yapılan ...-TL yargılama giderlerinin yarısı olan ...-TL'nin müdahil üzerinde bırakılmasına, diğer yarısı olan ...-TL'nin davacılardan alınarak müdahile verilmesine,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen ….-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara verilmesine,
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen ….-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
7. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 16/05/2023 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Dairemizin 16/03/2023 tarih ve E:2021/7010, K:2023/1270 sayılı kararı ile dava konusu 6. Dönem Toplu Sözleşmenin, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Mali ve Sosyal Haklar'' başlıklı İkinci Kısmının, ''Kamu Görevlilerinin Geneline Yönelik Toplu Sözleşme'' başlıklı Birinci Bölümünün, ''Toplu Sözleşme İkramiyesi'' başlıklı 23. maddesinin birinci fıkrasında yer alan, "kamu görevlisi sendikasının kurulu olduğu hizmet kolundaki sendika üyesi olabilecek toplam kamu görevlisi sayısının en az %1'inden fazla sendika üyesi kaydeden sendikalara üyelik ödentisi kesilen kamu görevlilerine şeklinde" ibaresinin iptaline karar verildiğinden, bu davada, aynı düzenlemenin iptali istemi hakkında yeniden karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, anılan ibarenin iptali istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerektiği görüşüyle, kararın bu ibareyle ilgili kısmına katılmıyorum.

 

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler