BIST 100 9.602,14 %-2,09 Dolar 36,42 %0,38 Euro 38,14 %-0,05 Altın Gram 3.438,14 %0,27 Brent Petrol 74,44 %-2,68 Bitcoin 96.753,27 %1,50
,

Danıştay İDDK, Mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve karar eki kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanların, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 26/04/2013 tarih ve 28629 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan,11/03/2013 tarih ve 2013/4444 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, …Mahallesi, …ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istemini hukuka aykırı buldu.

6. Daire iptal etmişti:

Esas yönünden, riskli alan olarak ilan edilen alanın üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce hazırlanan raporlarda, binaların gözlemsel olarak incelenerek bina taşıyıcı sistemine göre ve görünen yapı kalitesine göre bir takım genel bilgilere yer verilmiş ise de, niceliksel bir ölçüt verilmediği ve bütün bilgilerin gözlemsel olarak elde edildiği, Afyonkarahisar'ın önceki yıllarda yaşamış olduğu depremler sonucunda söz konusu yapıların olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği yolunda belirlemeye yer verilmediği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için mevzutta öngörülen koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

İDDK: Deprem durumuna dikkat çekerek planı hukuka uygun buldu

Binaların durumu ve bölge halkının beyanları dikkate alındığında, alanda 50 ile 100 yıl arasında değişen şekilde yaşı olan, kalitesiz ve denetimsiz şekilde yapılan ve neredeyse tamamı konut olarak kullanılan yapılar olduğu, maddi olanakların yetersiz olması sebebiyle, sağlıksız yaşam alanlarının kullanılmak zorunda kalındığının ortaya konulduğu görüldüğünden; Ülkemizin maruz kaldığı deprem riskleri ve son zamanlarda yaşanılan depremler de dikkate alındığında, güvensiz yapı stoku ve niteliksiz yapılaşmalara sahip alanda, olası bir deprem durumunda ağır hasar alma ve yıkılma riski bulunan mevcut yapı stoğunun, yürürlükte bulunan yapı denetim mevzuatı kapsamında yenilenmesi, olası bir afet durumuna karşı yapılaşmanın sağlıklı ve güvenilir hale getirilmesinin yanı sıra, alanın toplanma ve kaçış koridorlarını barındıracak şekilde tasarlanması, altyapısı çözülmüş, çevresi ve doğasıyla bütünleşmiş, estetik ve yaşanabilir mekânların oluşturulması, önerilen nüfusa yönelik olarak gerekli ve yeterli düzeyde donatı alanının (sağlık, eğitim, yeşil alan vb.) sağlanması ve bu alanlar arasında araç ve yaya erişiminin kurulması ile yaşayan, canlı bir kentsel yaşam alanı tasarlanması hedeflendiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2821
Karar No : 2022/3284

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Hukuk Müşaviri …

DİĞER DAVALI    : …Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 13/04/2022 tarih ve E:2021/1145, K:2022/4662 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:

Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, …, …, …, …, …, …, …ve …Mahalleleri sınırları içerisinde bulunan ve karar eki kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanların, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmesine ilişkin 26/04/2013 tarih ve 28629 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan,11/03/2013 tarih ve 2013/4444 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, …Mahallesi, …ada, …parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Altıncı Dairesinin 13/04/2022 tarih ve E:2021/1145, K:2022/4662 sayılı kararıyla;
Usul yönünden, davacının dava açma ehliyetine sahip olduğu ve davada süre aşımı bulunmadığına karar verilmiş,
Esas yönünden, riskli alan olarak ilan edilen alanın üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair idarelerce hazırlanan raporlarda, binaların gözlemsel olarak incelenerek bina taşıyıcı sistemine göre ve görünen yapı kalitesine göre bir takım genel bilgilere yer verilmiş ise de, niceliksel bir ölçüt verilmediği ve bütün bilgilerin gözlemsel olarak elde edildiği, Afyonkarahisar'ın önceki yıllarda yaşamış olduğu depremler sonucunda söz konusu yapıların olumsuz olarak etkilenip etkilenmediği yolunda belirlemeye yer verilmediği, değişik tipteki yapılardan örnekleme suretiyle karot veya numune alınmak suretiyle teknik bir metot üzerinde çalışılmadığı, yapıların hangi yönlerden can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi içermediği, söz konusu alana ilişkin detaylı zemin etüdü verisi ve buna bağlı olarak su taşkını konusunda yeterli veri bulunmadığı hususları dikkate alındığında, dava konusu alanın riskli alan ilan edilebilmesi için mevzutta öngörülen koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :

Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, 6306 sayılı Kanun'un Uygulama Yönetmeliği'nin 5. maddesinde "riskli alan"ların belirlenmesine ilişkin hususların düzenlendiği ve bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde, "Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma rişki taşıdığına dair teknik rapor”un düzenlenmesi gerektiği ancak, anılan Yönetmelik'te "Riskli Alan"a konu alandaki yapıların tamamının “riskli yapı" olup olmadığının tek tek incelenmesi gerektiği yönünde herhangi bir hükme yer verilmediği, zira, 6306 sayılı Kanun kapsamında iki türlü uygulamanın söz konusu olduğu, birincisinin "riskli yapı" tespiti yaptırmak suretiyle bina veya parsel bazında uygulama olduğu, ikincisinin çevre ve şehircilik ilkeleri de gözetilerek, daha geniş bir alanda uygulama yapılmasına yönelik olduğu, olayda da, dava konusu işlemin dayanağı teklif dosyasının 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 5. maddesine uygun olarak hazırlandığı, bilimsel ve teknik gerekçelere dayandığı, kamu yararı ve hizmet gereklerinin dikkate alındığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ :

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Afyonkarahisar Belediye Başkanlığınca, Afyonkarahisar ili, Merkez ilçesi, …Camii civarı, … tarih ve …sayılı belediye meclisi kararı doğrultusunda riskli alan statüsünde incelenmiş, Belediye tarafından hazırlanan teknik raporda, alanın üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair tespitlerde bulunulmuş, belirlenen alanların riskli alan ilan edilmesi gerektiği yönündeki talep, Belediyenin … tarih ve …sayılı yazısı ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne iletilmiştir.
Bu rapora istinaden, devam eden süreçte gerekli çalışmalar yapılmış, eksik belgeler tamamlanmış ve dava konusu edilen Bakanlar Kurulu kararı alınmış, bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; riskli alan, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan haliyle, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin, “Riskli alanın tespiti” başlıklı 5. maddesinin birinci fıkrasında da, " (1) Riskli alan;
a) Alanın, zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığına dair teknik raporu,
b)Alanda daha önceden meydana gelmiş afetler varsa, bunlara dair bilgileri,
c)Alanın büyüklüğünü de içeren koordinatlı sınırlandırma haritasını, varsa uygulama imar planını,
ç)Alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini,
d)Alanın uydu görüntüsünü veya ortofoto haritasını,
e)Zemin yapısı sebebiyle riskli alan olarak tespit edilmek istenilmesi halinde yerbilimsel etüd raporunu,
f)Alanın özelliğine göre Bakanlıkça istenecek sair bilgi ve belgeleri,
ihtiva edecek şekilde hazırlanmış olan dosyaya istinaden ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir ve teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur.
(2) TOKİ veya İdare, birinci fıkrada belirtilen bilgi ve belgeleri ihtiva eden dosyaya istinaden Bakanlıktan riskli alan tespit talebinde bulunabilir. Bakanlıkça yapılacak inceleme neticesinde, uygun görülen talepler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü alınarak, teklif olarak Bakanlar Kuruluna sunulur.." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un amacının, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde iyileştirme, tasfiye ve yenileme yaparak fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerinin oluşturulması olduğu, böylelikle, halihazırda yaşanabilirlikten uzak, köhnemiş, can ve mal emniyeti bakımından riskli yapılaşmaların ortadan kaldırılmasının, daha sağlıklı yapılar inşa edilmesinin ve halkın daha sıhhatli ve emniyetli şartlar altında ikamet etmesinin sağlanmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, 2. derece deprem bölgesinde yer alan Afyonkarahisar ilinde, olası bir afet riski altında yaşanabilecek can ve mal kaybının en aza indirgenmesi amaçlanarak, ekonomik ömrünü doldurmuş, kalitesiz ve denetimsiz yapılaşmanın yoğunlukta olduğu yerlerin tespit edildiği, bu doğrultuda riskli alan olarak nitelendirilen ve "Sarıkız Kayalığı Mevkii" olarak bilinen alanın sınırları kapsamında sokak gözlemleri yapıldığı anlaşılmıştır.

Bu gözlemlere dayalı olarak Afyonkarahisar Belediye Başkanlığınca hazırlanan teknik raporda; alandaki binalar, bina taşıyıcı sistemine göre betonarme karkas binalar, ahşap ve yığma binalar olarak üç kategoriye ayrılmış, daha sonra bu yapılar kendi içinde, görünen yapı kalitesine göre gözlemsel hasarı bulunmayan ancak 06/03/2007 tarih ve 26454 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik hükümlerinin 5. bölümündeki şartları sağlamayan yığma binalar, basit tamiratla onarılabilir düzeyde hasarı bulunan binalar, gözlemsel olarak hasarı bulunmayan binalar, taşıyıcı sisteminde hasar bulunan ve ciddi güçlendirme çalışması gerektiren binalar ve maili inhidam durumunda bulunan binalar olarak beş kategoride incelenmiş, mevcut imalat durumuna göre de, bitişik/ayrık nizam durumundaki yapılar, bodrum katı bulunan/bulunmayan binalar, kullanılan/kullanılmayan binalar, 4 kat ve üzeri olan binalar, kapalı çıkması bulunan/bulunmayan binalar olarak değerlendirildiği görülmüştür.

Alan; yukarıda belirtilen ayrımlara tabi tutularak, mahalle ve imar adaları bazında incelenmiş ve her adada, bina sayısı tespit edildikten sonra, bu binalar gözlemsel olarak değerlendirilmiş, buna dayalı olarak, riskli alan genelinde 850 adet bina olduğu, bunların %54'ünün yığma, %42'sinin ahşap, %4'ünün betonarme karkas olduğu, anılan binaların %50'sinin gözlemsel olarak hasarı bulunmadığı, ancak Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmeliğin 5. bölümünün şartlarını sağlamadıkları, %32'sinin görsel olarak hiç hasarı bulunmadığı, %5'inin basit tamirle onarılabilir düzeyde hasarı olduğu, %11'inin taşıyıcı sisteminde hasar olduğu ve ciddi güçlendirme çalışması gerektirdiği, %2'sinin ise maili inhidam durumunda olduğu, yine bu alan kapsamında sokak genişlikliklerinin 3.00 metre ile 4.40 metre arasında değiştiği ve diğer afetler yönünden (olası bir yangın felaketi...) binalara ulaşılabilmesi yönünden sıkıntılar bulunduğu tespit edilmiştir.

Binaların durumu ve bölge halkının beyanları dikkate alındığında, alanda 50 ile 100 yıl arasında değişen şekilde yaşı olan, kalitesiz ve denetimsiz şekilde yapılan ve neredeyse tamamı konut olarak kullanılan yapılar olduğu, maddi olanakların yetersiz olması sebebiyle, sağlıksız yaşam alanlarının kullanılmak zorunda kalındığının ortaya konulduğu görüldüğünden; Ülkemizin maruz kaldığı deprem riskleri ve son zamanlarda yaşanılan depremler de dikkate alındığında, güvensiz yapı stoku ve niteliksiz yapılaşmalara sahip alanda, olası bir deprem durumunda ağır hasar alma ve yıkılma riski bulunan mevcut yapı stoğunun, yürürlükte bulunan yapı denetim mevzuatı kapsamında yenilenmesi, olası bir afet durumuna karşı yapılaşmanın sağlıklı ve güvenilir hale getirilmesinin yanı sıra, alanın toplanma ve kaçış koridorlarını barındıracak şekilde tasarlanması, altyapısı çözülmüş, çevresi ve doğasıyla bütünleşmiş, estetik ve yaşanabilir mekânların oluşturulması, önerilen nüfusa yönelik olarak gerekli ve yeterli düzeyde donatı alanının (sağlık, eğitim, yeşil alan vb.) sağlanması ve bu alanlar arasında araç ve yaya erişiminin kurulması ile yaşayan, canlı bir kentsel yaşam alanı tasarlanması hedeflendiği sonucuna varıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı Cumhurbaşkanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının temyiz istemlerinin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 13/04/2022 tarih ve E:2021/1145, K:2022/4662 sayılı kararının BOZULMASINA,
3.DAVANIN REDDİNE,
4.Kurulumuzca yeniden bir karar verildiğinden, aşağıda dökümü yapılan dava aşamasına ilişkin …-TL ile temyiz aşamasına ilişkin …-TL yargılama gideri olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen …-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
5.Davalı Afyonkarahisar Belediye Başkanlığı tarafından yatırılan ve Danıştay Altıncı Dairesince kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcı ile …-TL gider avansının istemi halinde adı geçen idareye iadesine,
6.Posta gideri avansından artan tutarın, davacıya iadesine,
7.Dosyanın Danıştay Altıncı Dairesine gönderilmesine,
8.Kesin olarak, 16/11/2022 tarihinde, oyçokluğu ile karar verildi.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler