BIST 100 9.602,15 %-2,09 Dolar 36,41 %0,38 Euro 38,15 %-0,05 Altın Gram 3.438,14 %0,27 Brent Petrol 74,41 %-2,68 Bitcoin 96.166,27 %0,88
,

KPSS iddiaları Kapsamında Kriz Yönetimi ve Kurumsal Liyakat

Kamu Personeli Seçme Sınavındaki (KPSS) iddialar, kamu hizmeti kavramı ile kamu görevlilerinin sahip olması gereken liyakat ilkesinin yeterince içselleştirilmediğini, FETÖ vb. terör örgütleri ile yapılan mücadelenin kamunun yeniden yapılanması açısından tek başına yeterli olmadığı ya da eksiği düzeltme, yanlışı ortadan kaldırma eylemlerinin tek bir bakış açısı ile icra edilemeyeceğini de göstermiştir.

KPSS iddiaları Kapsamında Kriz Yönetimi ve Kurumsal Liyakat

Cumhuriyetin ilk yılları ile birlikte bir kalkınma atılımı başlatılmış,  benimsenen devletçi politikanın etkisi ile hem sunulan hizmetler hem de üretim araçlarının birçoğu devlet eliyle gerçekleştirilmiştir. Bu yönetim tarzı devletin ana yönetim politikası olarak varlığını uzunca bir süre devam ettirmiştir. Üretim alanının birçoğu özel sektöre kaymış olsa da kamu hizmetleri ağırlıklı olarak devlet eliyle sunulmaya devam etmektedir.

Anayasa Mahkemesi 1995/23 sayılı Kararında kamu hizmeti kavramını; devlet ya da diğer kamu tüzel kişileri tarafından ya da bunların gözetim ve denetimleri altında, genel ve ortak gereksinmeleri karşılamak, kamu yararı ya da çıkarını sağlamak için yapılan ve topluma sunulmuş bulunan sürekli ve düzenli etkinlikler” olarak tanımlanmıştır.

Bununla birlikte kişinin temel hak ve hürriyetini, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışması Anayasanın devlete yüklemiş olduğu bir sorumluluktur.

Devlet tüzel kişilik olarak bir bütünlüğü ifade etse de sunulan hizmetler bireyler eliyle yerine getirildiği için kamu görevlisi olan bireyin önemli bir temsiliyet gücü bulunmaktadır.  Bu temsiliyet, kamu görevlileri için temel bir ilke olan liyakat ilkesinin önemini ayrıca arttırmakta, kamu görevlisinin sadakat sorumluluğu kapsamında bireye değil millete hizmet amacı güdülmesi gerekliliğini de kapsamaktadır.

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), ülkemizde yükseköğrenime erişme ve kamu hizmetlerine girme açısından stratejik bir konumda yer almaktadır.

Bireyin hayat serüveni açısından önemli bir aşamayı teşkil eden üniversite öğrenimi ve devamında iş hayatına atılma süreci (özellikle kamu sektörü açısından) ÖSYM’nin politika ve uygulamalarından fazlasıyla etkilenmekte, çoğunlukla da temel belirleyici etmen olmaktadır.

Ülkemizin yaşamış olduğu 15 Temmuz darbe girişimi süreci, bu süreçte ve öncesinde FETÖ’nün kamu hizmetlerinde etkinleşme adımları bireyler ve aileleri üzerinde derin yaralar oluşturacak olayların yaşanmasına neden olmuştur. Bu süreçte kamu hizmetlerine ve kamu hizmeti sunucularına olan güven azalmışken 15 Temmuz sonrası Devletin hızlı reaksiyonu ile kurumlarda yeni yapılanmalar ve çürük elmaların ayıklanmasına katkı sağlayan uygulamalar gerçekleştirilmiştir.

Ancak geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen Kamu Personeli Seçme Sınavındaki (KPSS) iddialar, kamu hizmeti kavramı ile kamu görevlilerinin sahip olması gereken liyakat ilkesinin yeterince içselleştirilmediğini, FETÖ vb. terör örgütleri ile yapılan mücadelenin kamunun yeniden yapılanması açısından tek başına yeterli olmadığı ya da eksiği düzeltme, yanlışı ortadan kaldırma eylemlerinin tek bir bakış açısı ile icra edilemeyeceğini de göstermiştir.

Buna ilaveten yönetim ya da yöneticilik vasıflarının, teknik yeterlilik, konuya hâkimiyet vb. hususlarla birlikte kriz yönetimi özelliklerini de kapsayarak tekâmül etmesi gerektiği gerçeğini de ortaya koymuştur.

KPSS sınavındaki iddiaların örgütlü bir şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ya da doğruluk yüzdesinin ne olduğu henüz ortaya çıkarılmış değildir. Bununla beraber mevcut durum, kamu hizmetlerinin en alt kademesinde görev alanlar olmak üzere her kademedeki çalışan için liyakat gereklerine ve bireye değil millete hizmet etme bilincine sahip olunması gerçekliğini göz ardı edemeyecektir.

Sonuç olarak iddiaların doğruluğunun ortaya çıkması zaman alacak ancak, türü ve önemine bakılmaksızın her bir görevin liyakatli eller tarafından yerine getirilmesi, yönetici seçiminde sadece teknik donanımın değil yönetim biliminin gerektirdiği özelliklerinde dikkate alınması belki de önemli bir ayrıntı olarak kriz yönetimi açısından yeterlilik sorgulaması yapılması sıkıntılı süreçlerin daha az hasarlı atlatılmasına katkı sağlayacaktır.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler