İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Seyhan Avşar’ın kendi sosyal medya hesabından Suriye’de güvenlik güçleri ile girdikleri çatışmada etkisiz hale getirilen terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin hakkında yaptığı paylaşım yer aldı. Avşar’ın, “Dünden beri kendime gelemiyorum. Yazıp yazıp susuyorum. Acının en dibinde yazmak mı doğru yoksa köşeye çekilip o anı yaşamak mı bilemiyorum. Ama artık içime sığmıyor bu acı. Dün iki gazeteci meslektaşımız üzerlerine atılan bomba nedeniyle yaşamını yitirdi. Siyasiler suskun, gazeteciler suskun, STK’lar suskun. Bir insanın haklarını savunmak için bizlerle aynı görüşü paylaşmasına, bizlerle aynı gazetecilik tarzını benimsemesine gerek var mı? neye ve kime göre ‘teröristiz’ bizler ? ne kadar çabuk benimsiyoruz birilerinin o ötekileştiren söylemlerini. Bugün Sinan Ateş’in hakkında aynı dünya görüşünü savunduğumuz için mi sahip çıkıyoruz? ya da dünya görüşünü asla benimsemediğimiz bir gazeteci öldürüldüğünde ne yapacağız? susacak mıyız? adalet arayışımız, hakikat inancımız insanların durduğu yere, geldikleri mevkilere göre mi değişecek? yazık bize çok yazık dün bu topraklarda doğup büyüyen iki gazeteci SİHA’larla katledildi. Onlar katledilirken sustuk, sustukça küçüldük” ifadelerini kullandığı aktarıldı.
Avşar ifadesinde, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in ölümlerini haber sitelerinden öğrendiğini söyleyerek, “İki gazetecinin öldürüldüğüne dair haberler üzerine bir gazeteci olarak refleks verdim. Bu şahısların arşiv kaydına ulaşmam mümkün değildi. Yaklaşık 10 yıldır gazetecilik mesleğini yapıyorum. Değil PKK, hiçbir terör örgütünün propagandasını yapmam söz konusu değildir” dedi. İddianamede, T24 internet sitesinin tüzel kişi temsilcisi Ahmet Doğan Akın ve sorumlu müdür Candan Yıldız’ın ise teröristler Daştan ve Bilgin hakkında bir yazı yayımlandığı eser sahibinin ise belirtilmediği bu nedenle sorumlu oldukları kaydedildi. Akın ve Candan ifadelerinde söz konusu haberin DİSK Basın İş’in basın açıklaması olduğunu, özetinin yayımlandığını ve herhangi bir yorum yapılmadığını söyledi.
‘TERÖRİSTLERDEN GAZETECİ OLARAK BAHSEDİLDİ’
İddianamede Avşar’ın, terör örgütü mensupları Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i, gazeteci olarak tanıtıp, güvenlik güçlerinin terörle mücadele kapsamında etkisiz hale getirdikleri, güvenlik güçleri tarafından katledildiklerini belirttiği, 4 adet paylaşım ile PKK/KCK/YPG/YDG-H – silahlı terör örgütünün nihai amacı olan bölücülük faaliyetini bilinçsel olarak hem meşru gösterme hem de yayma amacı taşıdığı, öldürülen terör örgütü mensuplarından çatışma bölgesinde katledilen gazeteci olarak bahsedilmesinin örgüt üyeliğini özendirici mahiyette olduğunu bu nedenle Avşar’ın söz konusu suçu işlediğine dair yeterli delil bulunduğu aktarıldı.
‘GERÇEĞE AYKIRI BİLGİLERLE ALGI OLUŞUTURMAYA ÇALIŞILDI’
Akın ve Yıldız hakkında ise yazı ile toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen terörle mücadele ile ilgili olarak devletin kurum ve organları tarafından, terör örgütü mensubu olan ancak gazeteci olarak tanıtılan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in hedef alındığı yönünde ülkenin iç ve dış güvenliği ve kamu düzeni ile ilgili gerçeğe aykırı bilgilerle halkı yanıltarak algı oluşturmaya ve devletin kurum ve organlarına duyulan güveni olumsuz etkilemeye çalışarak, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle hareket edildiği değerlendirmesi yapıldı.
8 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Seyhan Avşar, Ahmet Doğan Akın ve Candan Yıldız’ın ‘Basın ve Yayın Yoluyla Terör Örgütü Propagandası Yapmak’ ve ‘Basın ve Yayın Yoluyla Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma’ suçlarından 8 yıla kadar hapsi istendi.
SONTV