14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi’ne sayılı günler kaldı. Yüksek Seçim Kurulu’nun verilerine göre yurtiçinde 190 bin sandıkta 60 milyon 904 bin 499 kişi oy kullanacak. 5 milyon seçmen ise ilk defa oy kullanacak. Öte yandan eğer seçim ikinci tura kalırsa geçen sürede 18 yaşına girecek 47 bin kişi daha oy kullanacak. Genç seçmenle ilgili kamuoyundaki tartışmalar sürerken Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici, son araştırmalarını ve gözlemlerini Cumhuriyet ile paylaştı.
Murat Gezici, gençlerin her zaman toplumun diğer bölümünden farklı değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Gezici, “Gençler, diğer kuşaklara kıyasla yeniliklere daha açık oldukları için her fırsatta hizaya getirilmeye çalışılmışlardır. Bugün Türkiye gençleri de aynı durumla karşı karşıya. Türkiye’de ilk kez oy verecek olanlar da dahil genç seçmen, ülkedeki önemli bir değişimin, derin bir kırılmanın habercisi” dedi.
“Ülke gençleri inanılmaz derecede üzgün, mutsuz. Bir o kadar öfkeli ve kızgın” diyen Gezici, “Gençlerin gelecek beklentisi ciddi düzeyde zedelendi. Bu noktada gençlerin oy verme davranışlarında belirleyici olacak ana faktör ‘geleceklerini garanti altına alma’ düşüncesi olacak. Umutlarını, istek ve taleplerini dikkate alan, dillendiren oluşum onlar için cezbedici konumda. Ayrıca; liberal değerleri önemseyen, politik gerilimi azaltacak, kadın ve çocuk haklarını koruyacak, küresel gelişmelere açık olan ve bir o kadar da, bireysel hak ve özgürlükleri savunan siyasi oluşum, onların tercihi olacak” ifadelerini kullandı.
İKTİDARA OLUMSUZ BAKIYORLAR
Son çalışmaları hakkında da bilgiler veren Gezici, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yaptığımız çalışmalarda genellikle halkın yüzde 55’inin politikacılara güvendiğini, başkanlık sistemine karşı olanların oranının ise yüzde 54.7 olduğunu görüyoruz. Gençler işin içine girdiğinde, oranlar değişiyor. Onlar halihazırda olan yönetimin, taleplerini dile getirmelerine izin vermediğini düşünüyor. Gençlerle konuştuğumuzda özgür bir ortamın onların en büyük beklentisi olduğunu görüyoruz. Gençler ekonomik olarak da özgür olmak istiyorlar. Mevcut sistemin kendilerini dikkate almadığını düşünüyorlar. Gençler iktidar konusunda hemfikir. İktidara bakışları son derece olumsuz. Muhalefetin kendilerini temsil eden konumda olduğunu düşünüyorlar. Gençler, klasik siyaset anlayışının değişmesinden, kalıpların yıkılmasından yana. Muhalefet, iktidara geldiğinde, bunları ne kadar gerçekleştireceğine dair bir çekinceleri de var. İkilem de burada devreye giriyor. “Evet, muhalefete yöneleceğiz ama ya yarı yolda kalırsak?” endişesi de bulunuyor. Gençler mevcut iktidar tarafından travmatize edildiği için bu anlaşılabilir. Bu anlamda muhalefetin gençlere daha çok seslenmesi ve somut adımlar göstermesi gerekiyor.
Sefa TURAN