DEM Parti sürece ilşişkin 7 maddelik açıklama yaptı
DEM Parti tarafından yayımlanan bildirgede, terör örgütüyle sürdürülen "süreç" için iktidara "hızlıca sonuca ulaştırılması" çağrısı yapıldı. Bildirgede ayrıca 7 maddeden oluşan talepler yer aldı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 25-26 Mayıs 2025 tarihinde düzenlediği “Demokratik Yerel Yönetimler Ara Dönem Toplantısı"nın ardından bir bildirge yayımladı. Bildirgedeki ifadeler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yerel yönetimlerde düzenlemeyi işaret eden açıklamasını akıllara getirdi.
Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki onlarca İBB yöneticisi hakkında tutuklama kararı verilmişti. Yakın dönem içerisinde CHP'li birçok ilçe belediyesine de kayyum atanırken CHP'li belediye başkanları tutuklandı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki DEM Partili bazı belediyelerle ilgili kayyum kararları ise hala yürürlükte.
Geçen yıl ekim ayında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çıkışıyla açığa çıkan ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine örgütün kendini feshetmesiyle devam eden "süreç"e vurgu yapılarak yayımlanan açıklamada dikkat çeken ayrıntılar yer alıyor. Açıklamanın 4. maddesindeki "Merkezi idarenin, yerel yönetimler üzerindeki idari ve mali vesayetinin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz" ifadeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen haftalardaki yerel yönetimler kanununda değişiklik yapılmasını öngören açıklamasını akıllara getirdi.
Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki İBB yöneticilerinin tutuklanmasının ardından Erdoğan, belediyelerin yetkilerinin merkezi idare tarafından daha yoğun biçimde konrol edilmesini sıkça dile getirdi. Bu kapsamda gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini de belirten Erdoğan'ın belediyelerdeki merkezi idare kontrolünün artırılmasını istediği biliniyor.
Erdoğan'ın açıklamaları ve atılması olası yönetsel adımlar böyleyken DEM Parti'nin süreç adına düzenleme istediği konular dikkat çekti. Erdoğan'ın DEM Parti'nin söz konusu talebine ne diyeceği merak konusu. Öte yandan DEM Parti'nin söz konusu adımların atılmaması durumunda nasıl bir yol izleyeceği de belirsizliğini koruyor. İlerleyen günlerde yerel yönetimler üzerinden 'sürece' ilişkin bir anlaşmazlığın yaşanıp yaşanmayacağı ise kamuoyunun merak ettiği konuların başında geliyor.
DEM Parti'nin 'iktidara ve devlete' çağrı yaptığı açıklamasında "Daha demokratik bir Türkiye için, daha demokratik yerel yönetimlerin oluşturulmasını bizler de önemli görüyoruz" ifadeleri yer aldı. Açıklamanın tamamı şöyle:
"1-Kayyım atanan tüm belediyelerin kayyımlarının geri çekilmesini ve seçilmişlerin görevlerine iade edilmesini,
2-Kayyım atanmasına olanak tanıyan 5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun ilgili maddelerinin düzenlenerek kayyım atamalarının son bulmasını,
3-Siyasi Partiler Kanunu’nda yer alan eşbaşkanlık tanımının, Belediyeler Kanunu’nda da tanımlanmasını,
4-Merkezi idarenin, yerel yönetimler üzerindeki idari ve mali vesayetinin ortadan kaldırılmasını,
5-Temsili demokrasiyi aşarak halkın doğrudan karar süreçlerine dahil olduğu; mahalle meclisleri, kent konseyleri, köy komünleri gibi demokratik örgütlenme alanlarının yasal olarak güvence altına alınmasını,
6-Belediyeler ve il özel idareleri kanunlarında, bu kurumların yetkisini kısıtlayan yasa maddelerinin yeniden gözden geçirilerek, yerel demokrasi ilkesi çerçevesinde düzenlenmesini,
7-Türkiye’nin, Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartına koyduğu çekincelerin kaldırılmasını kararlılıkla talep ediyoruz."