CHP'li belediyelerin borçlarının ardından Sayıştay'ın raporu dikkat çekti. Belediyelerin SGK’ya olan prim borçları güncel rakamlarla 96 milyar liraya ulaşırken, Sayıştay raporuna göre, belediyelerin prim borçlarının büyük bölümünü belediye şirketlerinin borçları oluşturuyor. Sayıştay’ın 2023 yılı SGK denetim raporunda, 2023 yılı sonu itibarıyla belediyelerin SGK’ya 15 milyar 294 milyon lira, bağlı kuruluşların 690 milyon 380 bin lira, belediye şirketlerinin ise 56 milyar 621 milyon lira prim borcu bulunduğu belirtildi. Raporda “Belediye şirketleri genel bütçe vergi gelirlerinden pay almamaktadır. Bu nedenle de şirket borçlarına ilişkin belediyelerde olduğu gibi doğrudan kaynaktan kesinti yapılabilecek bir süreç bulunmamaktadır. Bu nedenle, belediye şirketlerinin prim borçlarına karşılık alınmak üzere ilgili belediyelere genel bütçe vergi gelirlerinden gönderilen paylardan kesinti yapılması veyahut belediyelere belediye şirketlerine yapılacak hak ediş ödemelerinden kesinti yapılarak kuruma yatırılması sorumluluğu getirmek gibi kurum alacaklarını garanti altına almaya yönelik yasal düzenlemeler yapılması gerektiği değerlendirilmektedir” denildi.
Sayıştay’ın raporunda ayrıca, SGK’nın takipli borçlara karşılık satmak amacıyla alınan taşınmazların nakde dönüştürülemediği belirtilerek “2023 yılı sonuna kadar toplam 1.636 taşınmaz alınmıştır. Bu kapsamda alınan taşınmazlar içinde hizmet gereği için alınanlar bulunsa da çoğu taşınmaz satılmak amacıyla prim borcuna karşılık olarak nakit elde etmek amacıyla alınmıştır. Söz konusu taşınmazların alış bedeli ise toplam 3,2 milyar lira olarak belirlenmiş ve buna karşılık kurum alacakları terkin edilmiştir. Satış amacıyla alınacak taşınmazlarda satış kabiliyeti yüksek olan taşınmazların tercih edilmesinin ve taşınmazların fiziki veya elektronik ortamda satışlarının hızlandırılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir” ifadelerine yer verildi. İcraya intikal eden SGK alacaklarının önemli bir bölümünün tahsil edilemediği, tahsilat oranının yüzde 50’nin altında olduğunun tespit edildiği belirtilen raporda, bu durumun sebepleri, ‘icra memuru sayısının yetersizliği, haczedilen menkul ve gayrimenkullerin satış oranının düşük olması, icra satış birimlerinin dağınık bir şekilde yapılanması’ olarak sıralandı.