Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı davada duruşma 26 Aralık'a ertelendi. Katil ya katillerin kim olduğunun öğrenilmesi gözler bu duruşma tarihine çevrildi.
Duruşmaya 1 ay gibi bir süre kalırken Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran cinayeti davasına ilişkin A Haber'de Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek'in sorularını yanıtladı.
"19 GÜN BOYUNCA HERKES SEFERBER OLDU"
Narin Güran'ın bir cinayete kurban gitmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Bakan Tunç, "Keşke canlı olarak bedenine ulaşılabilseydi ama bu mümkün olmadı. 19 gün boyunca yüzlerce insan ve kamu görevlisi aynı zamanda AFAD görevlisi, emniyet, jandarma herkes seferber oldu ama maalesef cansız bedene ulaşıldı." dedi.
HTS KAYITLARI VE DARALTILMIŞ BAZ ÇAKIŞMALARI
Soruşturmanın gizlilik içinde yürütüldüğünün altını çizen Bakan Tunç şunları söyledi:
"Tabi bir taraftan da soruşturma devam etti. Bu soruşturma gizli yürütülen bir soruşturma ve soruşturmanın gizliliği esas. Deliller toplanmaya çalışıldı bu süreç içerisinde ifadeler alındı. Orada ifadesi alınmayan kimse kalmadı neredeyse. Aynı zamanda gözaltılar oldu. Daha sonra kuvvetli şüphe nedeniyle tutuklamalar oldu ve tutukluluğu devam eden şüpheliler söz konusu.
Bir taraftan HTS kayıtlarının incelenmesi, daraltılmış baz çakışmaları ve bu teknik son zamanlarda kullanılan önemli bir teknik. Kişilerin bulunduğu yerleri çok yakın mesafede evin neresinde ya da hangi köşesinde bulunduğunu tespit edebilen bir teknik ile bilirkişi incelemeleri yapıldı. Bu tekniğin nasıl olduğuna dair son mahkemede bilirkişiler ayrıca ayrıntılı bir açıklama istedi tabi bu da bekleniyor. Bir taraftan DNA tespitleri yine kriminal incelemeye gönderilen deliller İstanbul Adli Tıp Kurumumuzun yaptığı teknik incelemeler bir çok veri var dosyada."
"NARİN'İN HAKKINI KORUYACAK DEVLETTİR"
Katillerin gizlendiği ile ilgili iddialara net bir dille yanıt veren Bakan Tunç sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii bir iddianame ortaya çıktı. Bu iddianame sonrası yargılama başladı yargılama başladıktan sonra dosya bütün kamuoyunun avukatların bilgisine açılmış oldu. Tüm delilleri herkes inceleyebildi. Başlangıçta bu soruşturma üzerinden bir yanlış akımlar ve çarpıtmalar yapılmaya çalışıldı. "Acaba katiller gizleniyor mu?" diye bir takım farklı değerlendirmeler ve gösteriler yapmaya başladılar.
Burada devletin bir şey gizlemesi hatta yargının soruşturma makamlarının bir şey gizlemesi mümkün olamaz. Orada giden bir can var sekiz yaşında bir kız çocuğu var. Dolayısıyla onun hakkını hukukunu koruyacak olan devlettir. onun katilini ya da katillerini bulmak için yoğun bir çalışma sergilendi.
İddianame sonrası yargılama sürecinin bütün kamuoyu görüyor mahkemenin titiz bir çalışması var. Özellikle çapraz sorgularla alınan ifadeler, tanık ifadelere mahkeme tarafından değerlendiriliyor. Eksik hususların giderilmesi ile ilgili olarak 26 Aralık'a duruşma günü verildi. Hep beraber duruşmaları takip edeceğiz. Burada yargımız tarafsız bağımsız hiç kimseden etkilemez. Bir takım yayınlar yapılıyor hem sosyal medyada hem televizyonlarda farklı değerlendirmeler yapılıyor. Burada önemli olan dosyadaki bilgi ve deliller. Dolayısıyla mahkeme sadece o dosyadaki bilgi ve delillerle bilirkişi raporları ile ifadelerle, dosya kapsamı ile ilgilenir. Farklı değerlendirmeler ve dışarıdaki etkenlerden etkilenmez.
Milletimiz Narin kim ya da kimler tarafından öldürüldüğünü elbette ki merak ediyor. Burada kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi de önemli. Bu tabi yargılama neticesinde belli olacak. Bizim katil şudur ve bunun üzerinde deliller yoğunlaşıyor şeklinde yorum yapmamız hem doğru olmaz hem de bir değeri olmaz. Dolayısıyla ona karar verip delilleri değerlendirecek olan tarafsız ve bağımsız yargıdır. Yargılama süreci devam ediyor. Bu süreci bekleyeceğiz."
"KATİLLER YARGI ÖNÜNDE HESAP VERECEK"
Bakan Tunç, "Bu süreç içerisinde mutlaka maddi gerçek ortaya çıkacak. Bu gerçek doğrultusunda kim suçluysa bunun karşılığını Türk Ceza Kanunu'nda yer alan suçlar bakımından görecektir. Bütün temennimiz Bu tür olayların, Çocuk ve kadın cinayetlerinin devam etmemesi. Çocuklarımızı her türlü tehlikeye karşı korumamız lazım. Olay gerçekleştirildikten sonra katiller yargı önünde hesap verecekler. Sayın Başkanımız da olayın başından beri katillerin bulunması konusunda ve yargılama süreçlerinin etkinliği noktasındaki hassasiyetlerini hep ifade etti. Bu çerçevede biz de hem soruşturmayı hem de kovuşturmayı yakından takip ediyoruz.
"NARİN'İN CANSIZ BEDEN, ÜZERİNDEN MANİPÜLASYON YAPMAYN"
Şüphelilerin ve sanıkların yalanlaması kendi bilecekleri bir şey. HTS kayıtlarının delil olup olmadığına ilişkin karar Yargıtay kararları söz konusu. Daha önce de birkaç soruşturmada kullanılan daraltılmış baz çakışması dediğimiz HTS kayıtlarından yola çıkarak, kişilerin en yakın mesafede nerelerde bulunduğunu tespit edilecek teknik incelemeler var. Bunlar teknik konular. Bunları değerlendirecek olan elbetteki mahkemedir. Bunların hepsini mahkemeye bırakmamız lazım. Bir kız çocuğumuz hunharca öldürülmüş. Hiç kimse Narin'in cansız bedeni üzerinden hiç kimse farklı manipülasyonlar yapmasın. Milletimiz de yargının bu konuda nasıl hassasiyetle durduğunu görüyor." ifadelerini kullandı.
Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili de konuşan Bakan Tunç konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bir Adli Tıp söz konusu. Rojin kızımızın, kardeşimizin vefatı da derinden yaraladı bizi. Üniversiteye yeni başlayan kızımız. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Bu bir cinayetse soruşturma, yargı makamlarıdır. Araştırmalar sürecinde ölüm sebebi mutlaka ortaya çıkacaktır. Soruşturma sürecini hep beraber beklememiz lazım."