29 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan kararnameyle Abdulhamit Gül'ün görevden af talebi kabul edildi, yerine de Bekir Bozdağ atandı. (Muhalif medya Bekir Bozdağ'ın Fetullah'a Gülen'e 2013 öncesindeki övgülerini görürse, ikti,dar medyası ise 15 Temmuz gecesi TBMM'deki konuşmalarını öne çıkarıyor.)
Medyaya şöyle bir baktığımızda DW'de, Bakan Gül'ün 26 Ocak'ta istifa ettiği, İndependentTurkçe'de ise Gül'ün daha önce de istifa talebini Cumhurbaşkanına ilettiği bilgisi dışında kayda değer bir bilgi yok.
Bakan Gül ile Bakan Soylu arasındaki tartışmalardan tutun da, İmamoğlu'nun kar felaketinin olduğu gün balıkçıda İngiltere sefiri ile görüşmesine dair görüntülerin sızdırılmasına dair bir çok bilgi, Abdulhamit Gül'ün istifasını açıklamaya yetmemektedir.
Bu türden bilgiler sadece magazinel bilgiler olabilir.
Bir Bakanın istifası sadece değersizleştirme duygusundan dolayı olur.
Berat Albayrak'ın istifası böyledir. Ekonomi yönetimini verirsiniz ama ondan habersiz bir gün önce Merkez Bankası Başkanı Uyal'ı görevden alırsanız, kendinin değersizleştiğini gören Bakan istifa eder.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk böyledir. Milli Eğitim Bakanı sensindir denir ama bir il müdür yardımcısı bile atayamayan bir kişi Bakanlık görevine devam edebilir mi?
Lütfi Elvan'ın istifası da böyledir. Hazine ve Maliye Bakanı sensindir ama onlarca brifinge rağmen faizi düşürür ve sistem krize girerse, Hazine ve Maliye Bakanı olarak durmanın bir anlamı olur mu?
Abdulhamit Gül'ün istifası da böyledir. Bakan Gül artık kendini değersiz gördüğü için istifa kararı almıştır. 5 yıldır sürdürmüş olduğu Bakanlık görevini bırakmıştır. Yargıda küçük ilçelerde dahi verilen bazı talimatlar artık kaldırılamayacak noktaya gelince istifa kararı alınmıştır. Sedef Kabaş olayı bunlardan sonuncusudur.