Bartın Amasra’da Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait müessesede 14 Ekim 2022’de 43 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan maden patlamasının üzerinden 1 yıl geçti. Söz konusu patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanık, olası kast ve bilinçli taksirle öldürme suçu işledikleri iddiasıyla yargılanıyor. Davanın 4’ncü duruşması 16 Ekim günü görülecek. 3 gün sürmesi planlanan duruşma öncesi davada dikkat çeken bir gelişme yaşandı.
Amasra’da söz konusu patlamanın meydana geldiği ocakta, olaydan üç gün önce denetim yapan müfettişler hakkında eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, soruşturma izni vermemişti. 24 Şubat 2023’te bu kararı savcılık ve madenci ailelerinin avukatları Danıştay’a taşımıştı. Bakanlığın verdiği karar Danıştay’dan döndü. Danıştay’ın konuyla iligli verdiği kararda, 5 ile 11 Ekim 2022 tarihleri arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri İ.G. ve C.T.’nin yalnızca sözlü cevaplarla rapor oluşturduğu, madencilerin eğitimlerinin teorik aşamada kalmasına göz yumduğu, metan seviyesiyle ilgili denetim yapmadığı belirtildi.
Öte yandan söz konusu müfettişler hakkında soruşturma izni verilmesi gerektiği ifade edildi.
‘İTİRAZ HAKLI BULUNDU’
Avukat Derviş Emre Aydın, hukuki süreci Cumhuriyet’e değerlendirdi. Aydın, yargılanma sürecinde çıkan detayların katliamdaki ihmallere işaret ettiğini belirtti.
Üst düzey yetkililerin yargılama sürecine dahil edilmemesine tepki gösteren Aydın, “Bu süreçte Çağdaş Hukukçular Derneği olarak iş müfettişleri hakkında Çalışma Bakanlığı’nın soruşturma izni vermemesi yönündeki kararına itiraz edip süreci Danıştay’a taşımıştık. Danıştay tarafından itirazımız haklı bulundu ve müfettişler hakkındaki soruşturmaya devam edilmesi yönünde oybirliği ile karar verildi” dedi.
YUKARIYA İŞARET ETTİ
Etkin bir yargılama yapılmaması için bazı konuların sürüncemede bırakıldığını aktaran Aydın, “TTK Genel Müdürlüğü düzeyindeki yetkililer için soruşturma izni sürecinin ise tamamen sürüncemede bırakıldığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Enerji Bakanlığı tarafından madende keşif yapılamadığı için soruşturma iznine dair bir karar verilemeyeceği bildirilmişti. Keşfin yapılamamasının temel nedeninin ise patlama sonrasında kurulan yangın barajlarının hatalı konumlandırılması olduğu yine kurum tarafından tespit edildi. Kurum tarafından soruşturma sürecinin çıkmaza sürüklendiği bir durum mevcut. Fakat ortaya çıkan yeni deliller üst düzey yetkililerin sorumluluklarının çok daha fazla olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘PATLAMADAN DERS ALINMADI’
Patlamadan yetkililerin bir ders almadığını ve madenlerdeki özelleştirme uygulamalarının plansızca devam ettiğini ifade eden TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veyis Sır, “Madencilik gibi tehlikeli bir iş kolunda faaliyet gösteren kamu kurumlarında liyakate dikkat edilmesi ve kritik görevlerde bulunan teknik üst düzey personellerin yetkinliğinin yeterli düzeyde olması hayati önem taşımaktadır” diye konuştu.
CENGİZ KARAGÖZ