Bütçe açığı sonrası valilere seslenen Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’in “Tasarruf için size de görev düşüyor. Makam araçlarınızı satıp TOGG alabilirsiniz” sözleri gündem oldu. Bakanın 8 yıl önce makam araçları için kullandığı “Bunlar bütçede çerez parası bile değil” sözleri hatırlatıldı. Ekonomideki uzun süreli sıkıntılara rağmen kamudaki harcamalar da öne çıktı. Kemer sıkma görevinin dar gelirli vatandaştan önce devlete düştüğü vurgulandı.
‘ASIL TASARRUFU GEÇİLMEYEN KÖPRÜYE VERİLEN GARANTİDEN YAPIN’
Hazine garantili Zafer Havalimanı’nda uçuşlar yetersiz kalırken maliyeti 1.2 milyar dolar olan Osmangazi Köprüsü’ne 15 milyar doların üstünde Hazine garantisi verildi. Bakanların kullandığı uçaklardan, lüks harcamalara kadar devletteki bazı uygulamalar kamuoyunda rahatsızlığı artırdı. ‘Gerçekten kemer sıkılacaksa önce lüks harcamalardan, vatandaşın cebinden müteahhitlere ödenen garantilerden başlansın’ çağrıları yapıldı.
Türkiye’de AK Parti hükümetinin son 20 yılda aldığı kararlar ekonomiyi derinden sarstı. Kur krizi, enflasyon alım gücü derken, geçim gittikçe zorlaşmaya başladı. Fakat hükümet politikasına göre ‘itibardan tasarruf’ edilmedi. Deyim yerindeyse Ankara gün geçtikçe şişmanlamaya devam etti. Tabi bunun yanında makam araçları, yap-işlet-devret modeliyle yapılan kamu-özel işbirliğindeki projelerin yanında yine YİD modeliyle yapılan şehir hastaneleri de bütçeyi zorlayan unsurlardan oldu.
Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sözleri bu savurganlığı hatırlattı. Valiler toplantısında konuşan Şimşek, tasarruf tedbirleriyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Türkiye’nin zorlu bir ekonomik süreçten geçtiğini vurgulayan Şimşek, valilere seslenerek yardım istedi.
Hürriyet’in aktardığına göre, makam araçlarına değinen Şimşek “Harcadığımız para babamızın parası değil, milletin parası. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz. Taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar” dedi. 2015 yılında yine bakanlık koltuğunda oturan Şimşek, kamuda kullanılan makam araçları için harcanan paranın Türkiye’nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile olmadığını söylemişti.
‘GÖSTERİŞTEN UZAK DURUN’
Toplantıda valilerin de tasarruf tedbirlerine uymakla mükellef olduklarını vurgulayan Mehmet Şimşek, “Gelin görün ki bu öyle olmuyor; taşıt kullanımından tanıtım giderlerine kadar... Bu alanlarda hakikaten hassasiyet gerekiyor. Türkiye’de 2024 yılında biz bütçeye tam uyarsak, 2,7 trilyon lira açık vereceğiz. O açığı nasıl finanse edeceğiz? Borçla. Borçla finanse etmek demek bugünkü yüksek faiz sürecinde memleketin imkânlarının yatırım ve hizmet yerine faize gitmesi demektir. O yüzden sizin de üzerinize görev düşüyor. Bu hassasiyet o kadar değerli ki. Ben defterleri sonuna kadar kullanıyorum. Kağıt falan kullanmıyorum. Bu seviyeye kadar inmemiz lazım. Bu babamızın parası değil. Hepimizin parası, milletin parası. 2,7 trilyon lira açık vereceğiz arkadaşlar. Onun için lütfen tasarruf tedbirleri konusunda maksimum hassasiyet gösterin; bu konuda bize yardımcı olun. Gösterişten uzak, mütevazı bir kamu anlayışına her alanda mecburuz. Tasarruf tedbirleri konusunda sizden yardım istiyoruz. Makam araçlarınızı satıp Togg alabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
‘BÜTÇE HAZİNE GARANTİLİ MÜTEAHHİTLERE AKIYOR’
Hazine Bakanlığı mali disiplinden söz ederken, bütçenin Hazine garantili müteahhitlere aktığı verilerle ortaya çıkıyor. Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti 1.2 milyar dolar ama Hazine garantisi 15-20 milyar dolar. Ve bu ABD doları enflasyonu ile sürekli artış kaydediyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ihaleye göre 19 Eylül 2023’de devlete geçmeliydi. Ama hala Hazine garantili müteahhit sadece köprü kısmından yılda en az 825 milyon dolar alıyor. 4-6 yıl daha uzatılmış. Ne karşılığında yada hangi ihale ile uzatıldığı bilinmiyor. Çanakkale Köprüsü’ne verilen garanti ile geçen araç sayısı arasında uçurum devam ediyor. Aynı zamanda Zafer Havalimanı hâlâ bomboş. Uzmanlar bunun sadece müteahhitler kazansın diye yapıldığını iddia ediyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ mottosu devam ediyor fakat Bakan Mehmet Şimşek 2024’te aynı dili konuşmuyor. Cumhurbaşkanlığından başlayarak bürokratların araç konvoylarında uç bucak görülmüyor.
‘MALİ DİSİPLİNDEN SÖZ EDERKEN ARALIKTA ARAÇLARA YÜKLENMİŞİZ’
Mali disiplin konusuna değinen Ekonomist Mustafa Sönmez, sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Sönmez, bütçeden harcanan taşıt alımına değinerek paylaştığı bir tabloda: “Mali disiplinden söz eden Mehmet Şimşek’e bir görüntü. Bütçeden taşıt alımına 3,2 milyar TL harcanmış ve bunun 2 milyar TL’si ile kara taşıtı, muhtemelen otomobiller alınmış. Peki, bunun niye yarısı Aralık ayında? Neresi mali disiplin bunun?”
YIL 2015: BÜTÇENİN BİNDE 7’Sİ BİLE DEĞİL
Bundan 8 yıl önce 2015’te de Maliye Bakanlığı koltuğunda oturan Mehmet Şimşek, devlet kurumlarındaki araçlara harcanan paranın Türkiye’nin milli gelirinde ve bütçesinde çerez parası bile olmadığını söylemişti. O dönemde tartışma yaratan kamudaki yapılan israfa karşı Şimşek “Araç saltanatı diye ortalıkta bu işin istismarını yapanlar, topu topuna genel müdür ve üstünden bahsediyor. Taş çatlasa 2 bin genel müdür var. Hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız Türkiye’nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez. Bakın 2014 yılında Türkiye’deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. Türkiye’nin bütçesi 473 milyar liradır. Binde 7’de bahsediyoruz. Bakın, şu anda bütün siyaset indirgenmiş, binde 7’ye indirgenmiş. Niye? Çünkü vizyon yok, program yok, proje yok. Kusura bakmayın bunları söylemem lazım, çünkü programları olsa, vizyonları olsa bunları konuşurlardı. Gelip burada yapılmış bir cumhurbaşkanlığı yerleşkesinden, efendim araç konusuna bütün sermayeleri bu olmazdı.”
KARAR