Özgür Özel: Asgari ücrete zam yapılmaması kabul edilebilir, dayanılabilir bir durum değil
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete zam yapılması çağrısını yineledi. HAK-İŞ'e gerçekleştirdiği ziyarette konuşan Özel, “Bu şartlarda asgari ücretin zamlanmaması kabul edilemez” dedi ve komisyonun derhal toplanmasını istedi. CHP lideri, Erdoğan'a seçim öncesi vaatlerini de hatırlattı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılması için işçi sendikalarına ziyaretlerini sürdürüyor.
Bugün HAK-İŞ’i ziyaret eden Özel, mevcut ekonomik koşullarda ücret artışının zorunlu hale geldiğini vurguladı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun acilen toplanması gerektiğini söyledi.
"KATLANILABİLİR BİR DURUM DEĞİL"
Özel, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılması talebiyle yürüttüğü sendika temasları kapsamında bu sabah HAK-İŞ’i ziyaret etti. Görüşme saat 09.30’da başladı. Özel, sendika yetkilileriyle yaptığı toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Özel, "Bu şartlarda asgari ücretin temmuz ayında zamlanmaması kabul edilebilir, dayanılabilir, katlanılabilir bir durum değildir" dedi.
CHP lideri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun vakit kaybetmeden toplanması gerektiğini vurguladı.
ERDOĞAN'IN VAATLERİNİ HATIRLATTI
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın genel seçim öncesi asgari ücrete yönelik vaatlerini hatırlatarak, "4 kez zammı geçen sene temmuz ara zammı bile verilmedi. Bir kuruş zamlanmadan 'geçineceksiniz' dendi" diye konuştu.
CHP lideri şöyle konuştu:
"Gençlerin en büyük eleştirisi seçimden önce 'mülakatı kaldıracağım dediler şimdi mülakat yapıyorlar' ve bunun şüphesiz bunun sayın Erdoğan ve partisine bir maliyeti vardır. Ama Türkiye'deki işçilerin hepsine şunu söyledi; 'Enflasyonist ortamlarda asgari ücrete bir kez zam yapmak doğru değil'. Zaten iki senedir de temmuz zammı veriliyordu. Bundan sonra 'üç ayda bir, yılda dört kez' dedi. 'Enflasyon tek haneli rakamlara inene kadar enflasyona göre ayarlama yapmak gerekir' dedi.
Sayın Erdoğan bunu söyledikten sonra yüzde 80'e varan enflasyonları gördük, TÜİK yüzde 65'leri ilan etti ve seçim geçti diye seçimden önceki iki sene biri daha düşük enflasyonda temmuz ara zammı verilmişken bırakın 4 kez zammı geçen sene temmuz ara zammı bile verilmedi. Bir kuruş zamlanmadan 'geçineceksiniz' dendi. Bu seneye gelindiğinde bu sefer de kaldırılamayacak bir hale getiren şöyle bir şey oldu; 'Biz zammı gerçek enflasyona göre değil beklenti enflasyonuna göre vereceğiz.' Gerçek enflasyon enflasyon canavarının gelip de yuttuğu para. Beklenti ise senin de söyleyip de başaramadığın. Bunun bedelini neden işçi ödüyor? Bunun bedeline katlanılacaksa neden işçi ödüyor? 22 bin lira gibi kimsenin geçinemediği, geçinemeyeceği bir maaş belirlediler ve geçen dört ayda TÜİK'e göre yüzde 14'lük enflasyon, ENAG'a göre çok daha üzerinde yüzde 25'lik bir enflasyon verilen 2025 güya 2025 ocak ayına girdiğimizde 5 bin liralık zammı da yuttu gitti."
"DURUMU SİZ DÜŞÜNÜN..."
"Şu anda açlık sınırının 4 bin lira altında bir asgari ücreti konuşuyoruz. Temmuz ayında zam yapılmadığında durumu siz düşünün. Asgari ücret dediğiniz her iki kişiden birinin aldığı ücret Türkiye'de. Yüzde 55 ya asgari ücret ya da asgari ücrete komşu ücret oluyor. Asgari ücret bazı değerlendirmelere göre ortalama ücret olmuş durumda.
Bu konu sadece sendikaların, sosyal demokrat partinin konusu değil. Tüm siyasetin konusudur. Gidip kapısını çaldığınız, oy istediğiniz kişi siyaset kurumuna bir güven duyuyor birimizden birine yetki veriyor. Bundan sonra hangi yüzle gideceğiz. Seçimden önce '4 kez zam yapacağız' dendi, seçimden sonra 1 kez zam yapıldı. 2023 seçimleri yapıldı, temmuz zammı yapılmadı. 2024, 2025 ocak aylarında yapıldı. Şimdi de yapılmazsa seçimden sonraki üç yılı 2 tane zamla mı geçireceğiz? Bu kabul edilebilir bir şey değil."
ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU'NA TOPLANMA ÇAĞRISI
Özel, "O yüzden derhal Asgari Ücret Komisyonu'nun toplanmasını, tüm konfederasyonların dahil edilip ortak talebin dikkate alınıp işverenin de haklı endişelerinin giderileceği şekilde bu işin çözülmesini bekliyoruz. 'Krizi biz çıkaracağız, bedelini emekçiler ödeyecek' diye bir şey yok. Sadece emekçinin sırtına bir yük bindirmeyi düşünmüyoruz" diye konuştu.