Merkez Bankası’nın (TCMB) 26 Ekim’deki toplantısında faiz artışlarının devam etmesi beklenirken, ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar faizin hangi seviyelere kadar yükseltileceği konusunda da tartışma yarattı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek geçen hafta Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen Dünya Bankası ile IMF’nin yıllık toplantısında, pozitif reel faizin enflasyon beklentilerini dizginlemek için olmazsa olmaz bir konumu olduğunu ve Türkiye'nin pozitif reel faize yaklaştığını söyledi.
Şimşek, pozitif reel faiz eşiğine ulaşmak için yapılması gerekenlerin henüz bitmediğini de söyledi.
TCMB, son dört toplantıda toplamda 2150 baz puanlık artışla politika faizini yüzde 30’a yükseltmişti.
POLİTİKA FAİZİ VE BEKLENEN ENFLASYON
Şimşek’in Marakeş’teki konuşmasında kastettiği faizin TCMB’nin politika faizi mi, mevduat faizi mi yoksa kredi faizi mi olduğu, reel faiz hesabının da geçmiş enflasyona göre mi yoksa enflasyon beklentilerine göre mi yapıldığı konusunda kafa karışıklığı yaşandı.
Bakanlık kaynakları, Şimşek’in enflasyon beklentilerine göre politika faizinde pozitif reel faize yaklaştıklarına işaret ettiğini aktardı.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ NE DURUMDA?
Eylül ayı itibarıyla resmi tüketici enflasyonu yüzde 61,53’e yükselirken, TCMB’nin 27 Temmuz’da açıkladığı son enflasyon beklentisi 2023 sonu için yüzde 58, 2024 sonu için yüzde 33 olmuştu. TCMB, enflasyon beklentilerini 2 Kasım’da açıklayacağı enflasyon raporu toplantısıyla birlikte güncelleyecek.
Eylül başında açıklanan Orta Vadeli Program’da enflasyon beklentisi 2023 sonu için yüzde 65, 2024 sonu için yüzde 33 olmuştu.
TCMB’nin eylül ayı piyasa katılımcıları anketinde enflasyon beklentisi 2023 sonu için yüzde 67,22, 12 ay sonrası için yüzde 44,94 olmuştu. TCMB’nin anket listesini güncelleyeceği ve sonuçları 20 Ekim’de açıklayacağı öğrenilmişti.
Eylül sonunda Ankara’yı ziyaret eden IMF heyeti ise enflasyon beklentisini 2023 sonu için yüzde 69,1, 2024 sonu için yüzde 46 olarak açıklamıştı.
‘POLİTİKA FAİZİ YÜZDE 40’LI SEVİYELERE ÇIKABİLİR’
Prof. Dr. Selva Demiralp, Şimşek'in söz konusu açıklama ile kastettiği faizin politika faizi olduğunu düşündüğünü ve bu açıklamanın 6 Ekim tarihinde IMF Türkiye ekibinin yayımladığı rapor ile oldukça tutarlı olduğunu söyledi.
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Demiralp, “Zira o raporda IMF Türkiye'nin makro ekonomik istikrara kavuşması için gerekli bir ön şart olarak ileriye dönük beklentiler üzerinden hesaplanmış pozitif reel faize geçilmesi gerektiğini vurguluyor” hatırlatmasında bulundu.
“Mehmet Şimşek bu açıklaması ile tahmin ediyorum politika faizini Merkez Bankası'nın 2024 enflasyon tahmini olan yüzde 33'ün üzerine çekeceklerini ima ediyor” diyen Demiralp, faiz tahminini de paylaştı:
“Şayet 2 Kasım'daki enflasyon raporu sunumunda TCMB 2024 tahminini yukarı yönlü ve piyasa beklentileriyle tutarlı olarak güncellerse o durumda politika faizinin de yüzde 40’lı seviyelerin üzerine çıkacağını rahatça söyleyebiliriz.”
‘REEL FAİZ HESABI İÇİN İKİ VERİ GEREKİYOR AMA…’
TCMB’nin eski baş ekonomisti Hakan Kara ise, Türkiye'de şu anda bir reel faizi hesabı yapmanın kolay olmadığına işaret etti.
“Reel faizi hesaplamak için iki veri gerekiyor” diyen Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kara, şu değerlendirmede bulundu:
“Birincisi referans faizi ki bu da genelde TCMB faizi olur, ancak mevcut durumda TCMB faizi hâlâ bir referans niteliği kazanmış değil çünkü mevduat ve kredi faizleri hâlâ bir takım ilave düzenlemelerle yönetiliyor. İkincisi beklenen enflasyon. Şu anda beklenen enflasyonun da ne olduğunu bilemiyoruz çünkü bunun için öncelikle ölçülen enflasyona ve beklenti anketlerine güvenin sağlanması gerekiyor. Bu iki bileşeni doğru ölçemediğimiz sürece reel faizin yeterliliğine veya parasal duruşa dair somut bir çıkarım yapmak kolay değil.”
‘POLİTİKA FAİZİNDE YÜZDE 35, MEVDUATTA YÜZDE 50’
Prof. Dr. Cem Başlevent de, Şimşek’in sözlerine ilişkin “Politika faizindeki artışın mevduat faizine de yansıyacağını, mevduatın da önümüzdeki 12 aylık dönemde gercekleşecek enflasyonu aşabileceği beklentisini dile getirmiş olmalı” dedi.
“Politika faizi önümüzdeki bir-iki toplantıda yüzde 35’e yukselirse, mevduat da yüzde 45-50 arasına çıkarsa, bunu sağlamaya yaklaşmış oluruz” diyen Başlevent, “Yerel seçim öncesi bütçe tarafında bozulma olmazsa, ülkeye döviz girişi de sağlanırsa, bu hedef başarılabilir” değerlendirmesinde bulundu.
EMRE DEVECİ