Ekonomistler: Gıda ve kira problemini Merkez Bankası çözemez
TÜİK’e göre TÜFE aylık yüzde 2,55, yıllık yüzde 32,87 oldu. Veriler piyasa beklentisinin altında gelse de uzmanlar 2026 hedefinin zora girdiğini vurguluyor. Burcu Aydın, “Yıl sonunda enflasyonun yüzde 30’un altına düşmeyeceği net şekilde ortaya koydu” ifadesini kullandı. İris Cibre, “Vatandaşın ana problemi gıda ve kira. Bu konuda TCMB’nin elinden hiçbir şey gelmez” dedi. Tunç Şatıroğlu ise “Son TÜİK verisinden sonra faiz indirimi için alan açılmış oldu” yorumunu yaptı.

TÜİK verilerine göre ekim ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık bazda yüzde 2,55 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 32,87’ye gerileyerek sınırlı da olsa düşüş kaydetti. Uzmanlar, bu verilerin dezenflasyon sürecine dair sınırlı bir iyileşme sinyali verdiğini ancak yıl sonu ve 2026 hedefleri açısından hâlâ önemli risklerin sürdüğünü belirtti.
“HEDEFE ULAŞMAK MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR”
İris Cibre, enflasyonun beklenti altında geldiğini ancak Aralık ayıyla birlikte mevsimsel etkiler ve kurdaki göreli istikrarla Merkez Bankası’nın eli güçlendiğini söyledi. Cibre, 2026 sonu hedefi için kalan aylarda ortalama yüzde 1,28’lik aylık artış gerektiğini hatırlatarak, “Bu hedefe ulaşmak pek mümkün görünmüyor” değerlendirmesinde bulundu. ÜFE’deki yavaşlamayı olumlu bulan Cibre, bu ay ÜFE’nin yüzde 1,63 ile yıl ortalamasının altında kaldığını belirtti. Fiyatları yukarı çeken başlıca kalemler ise işlenmemiş gıda, giyim ve temel mallar oldu.
Başka bir paylaşımında ise, “Vatandaşın ana problemi gıda ve kira. Bu konuda TCMB’nin elinden hiçbir şey gelmez” ifadesiyle, parasal sıkılaşmanın sınırlı etkisine işaret etti.
“DEZENFLASYON SÜRÜYOR AMA YIL SONU İÇİN KRİTİK EŞİK”
Ekonomist Alaattin Aktaş, yıllık enflasyonun eylülde yüzde 33,29 iken ekim sonunda yüzde 32,87’ye gerilemesini “dezenflasyon süreci devam ediyor” diyerek yorumladı. Ancak yılın ilk 10 ayında TÜFE artışının yüzde 28,63 olduğunu vurgulayan Aktaş,şu ifadeleri kullandı:
"Merkez Bankası "Hedefim yüzde 24, tahmin aralığımın üst bandı yüzde 29" diyordu ya, bakalım cuma günü yılın son enflasyon raporu açıklanırken bu oranlar "Yerinde kalsın" denilebilecek mi?"
“YÜZDE 30’UN ALTI ARTIK PEK MÜMKÜN DEĞİL”
Ekonomist Burcu Aydın, ekim ayında TÜFE’nin aylık yüzde 2,55, yıllık ise yüzde 32,9 arttığını vurgularken, yılın ilk 10 ayında gerçekleşen enflasyonun yüzde 28,6 olduğunu aktardı. Bu verilerin, yıl sonunda enflasyonun yüzde 30’un altına inmesinin artık mümkün olmadığını net şekilde ortaya koyduğunu söyledi.
“FAİZ İNDİRİMİ İÇİN ALAN AÇILDI”
Tunç Şatıroğlu ise düşük gelen verilerin Şahap Kavcıoğlu dönemine atıfla “şahabi para politikası”nın yolunu açabileceğini savundu. Şatıroğlu, “Son TÜİK enflasyon verisinden sonra daha fazla faiz indirimi için alan açılmış oldu” ifadelerini kullandı. Bir diğer paylaşımında ise Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip ülke konumunu koruduğunu, dünyada ise Venezuela, Güney Sudan, İran ve Burundi’nin ardından beşinci sırada yer aldığını belirtti.
Ekonomist Emre Alkin ise açıklanan TÜFE’nin yüzde 2,55 ile beklenti olan yüzde 3’ün altında geldiğini hatırlatarak, “Geçen aya göre yıllık enflasyon düşük çıksın diye bir durum oluşuyor” yorumunda bulundu.
“YILLIK ORAN 4 AYDIR YÜZDE 33’E TAKILDI”
Fatih Özatay, aylık oranın yüksekliğine dikkat çekerek, bu seviyenin yıl geneline yayılması durumunda yıllık enflasyonun yüzde 35'e ulaşabileceğini hesapladı. Özatay, yıllık enflasyonun dört aydır yaklaşık yüzde 33 civarında seyrettiğini belirtti ve bu gidişatla 2026 hedefinin oldukça uzak göründüğünü söyledi.
Dr. Barış Esen ise ekim ayı verisinin piyasa beklentisinin altında gelmesini olumlu değerlendirdi. “Korkulan olmadı” ifadesini kullanan Esen, aylık artışın yüzde 2,55, yıllık artışın ise yüzde 32,87 olarak gerçekleştiğini aktardı.
“ENAG İLE TÜİK ARASIND AFARK YILLIKTA 2 KATA YAKIN"
Prof. Dr. Şenol Babuşcu ise, ENAG ile TÜİK arasındaki 10 aylık kümülatif enflasyon farkının yüzde 20,96’ya ulaştığını açıkladı. Babuşcu’nun paylaştığı tabloya göre, Ekim 2025 itibarıyla yıllık enflasyon TÜİK’e göre yüzde 32,87, İstanbul Ticaret Odası’na (İTO) göre yüzde 40,84, ENAG’a göre ise yüzde 60,00 olarak hesaplandı. “ENAG ile TÜİK arasında enflasyon hesaplamalarında fark yıllıkta 2 kata yakın” diyen Babuşcu, veri güvenilirliği tartışmalarına dikkat çekti.
