,
#Asgari ücret

DİSK: Enflasyon düşene dek asgari ücret yılda dört kez zamlanmalı

DİSK-AR’ın yayınladığı raporda asgari ücrete ara zam yapılmamasının milyonları açlıkla baş başa bırakmak olduğuna dikkat çekildi. Çerkezoğlu "Milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm ederek ekonomik ve siyasi güçlerini büyüteceklerini sananlar bilsinler ki, ‘başaramayacaklar’" dedi. Asgari ücretin enflasyonun tek haneli rakamlara inene dek yılda dört kere zamlanması gerektiği ifade edildi.

DİSK: Enflasyon düşene dek asgari ücret yılda dört kez zamlanmalı

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, araştırma merkezinin (DİSK-AR) Asgari Ücret ve Vergi Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. DİSK-AR’ın raporu, İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Taxim Hill Otel’de gerçekleştirilen basın toplantısında DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından aktarıldı.

Çerkezoğlu, DİSK-AR’ın raporu üzerinden yeni dönem mücadele taleplerinin ilan ettiklerini vurgulayarak enflasyon tek haneli rakamlara inene dek yılda dört kere asgari ücretin zamlanmasını savunduklarını ifade etti. Asgari ücretin Türkiye’de sembolik bir ücret değil ortalama ücret olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, ülkenin içinden geçtiği koşullarda emeğin mevcut durumunu şu sözlerle aktardı: “Ülkemizde sendikalaşma önündeki engeller ve toplu iş sözleşmesi kapsamının sınırlılığı Türkiye’yi bir asgari ücretliler toplumu haline getirdi. Bildiğiniz gibi Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) tarafından hazırlanan Küresel Haklar Endeksi’nin 2024 raporu da geçtiğimiz günlerde yayımlandı ve Türkiye maalesef 2016’dan beri dünyada işçi hakları açısından en kötü 10 ülke arasındaki yerini koruyor. Emeği ucuzlatmak uğruna, işverenlerin sendikal hakları gasp etmesine seyirci kalınıyor, ILO sözleşmeleri göz göre göre çiğneniyor, Türkiye işçi sınıfının yarısından fazlası asgari ücrete mahkûm ediliyor, asgari ücret ise bile isteye enflasyona ezdiriliyor."

"AÇLIK SINIRININ İYİCE ALTINA DÜŞER"

Enflasyonu artıranın işçi ve emekçi ücretleri değil, aşırı dolarizasyon ve şirket kârları olduğuna dikkat çekilen toplantıda asgari ücretin bugün itibarıyla bile açlık sınırının altında kaldığına ve ekonomik tablo böyle devam ederse yıl sonunda açlık sınırının 4-5 bin lira altında kalacağına vurgu yapıldı. Bu şartlar altında iktidarın ara zam yapmama kararının milyonları açlıkla baş başa bırakmak anlamına geldiğini söyleyen Çerkezoğlu, taleplerini kamuoyuyla paylaştı:

•    Asgari ücret kapsamının düşürülmesi için toplu pazarlık kapsamı genişletilmeli, sendikal hakların kullanımının önündeki engeller kaldırılmalıdır. 
•    Asgari ücret yüksek enflasyon dönemlerinde yılda 4 kez belirlenmelidir.
•    Asgari ücret tespitinde asgari ücretin ortalama ücret haline geldiği dikkate alınmalıdır.
•    Asgari ücret artışında resmi enflasyon oranları değil, kişi başına GSYH artışı esas alınmalıdır.
•    Asgari ücret belirlenirken geçim şartları (yoksulluk sınırı) göz önüne alınmalıdır.
•    Asgari ücret uluslararası standartlara uygun saptanmalı, işçinin kendisi ve aile birlikte hesaba katılmalıdır. 
•    En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.
•    Asgari ücret bütün işçiler ve memurlar için ortak saptanmalıdır.
•    2024 asgari ücreti derhal güncellenmelidir.

"VERGİDE ADALET İSTİYORUZ"

Basın toplantısının ikinci yarısında vergi sistemindeki adaletsizliklere dikkat çekildi. Çerkezoğlu, “Devlet transfer harcamaları ve vergiler yoluyla gelirin yeniden bölüşümü sağlar. Oysa ülkemizde çok kazananın az, az kazananın çok vergi verdiği adaletsiz bir düzenle bu mekanizma tersine işlemektedir. Vergiler işçiden, emekçiden, emekliden, dar gelirliden sermayeye, işverenlere, zenginlere kaynak aktarmak için kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı. Bütün yurttaşlar tarafından aynı oranda verilen ÖTV, KDV gibi dolaylı vergilerin tüm vergiler içindeki oranının yüzde 69’a ulaşmasının ciddi bir adaletsizlik yarattığını kaydederek Türkiye’de en zengin yüzde 10 toplam servetin yüzde 70’ine, en zengin yüzde 1 ise yüzde 39,5’ine sahip olduğu verisi paylaşıldı. Bir servet vergisi uygulaması bulunmadığına da dikkat çekildi. 

Çerkezoğlu, "Bu tespitler ışığında az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adaletli bir vergi sistemi için atılması gereken adımlar şunlardır" diyerek DİSK olarak önerilerini paylaştı:

•    Gelir vergisi ilk tarife oranı yüzde 10’a düşürülmelidir.
•    Gelir vergisi tarife dilimleri yeniden değerleme oranı kadar (asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla) artırılmalıdır.
•    Asgari ücret istisnası vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.
•    İşverenlere uygulanan 5 puanlık SGK prim indirimi işçilere de sağlanmalıdır.
•    Üst gelir gruplarına ve büyük servet sahiplerine yönelik olarak servet vergisi uygulanmalıdır.
•    Çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır.
•    Dolaylı vergilerin oranları düşürülmeli, bu adaletsiz vergilerin vergi gelirleri içinde payı azaltılmalıdır.

Çerkezoğlu, raporu sunduktan sonra “Adı konulmamış bir IMF programı ile zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul yapıldığı bu düzene karşı işyerlerinden başlayarak, sokak sokak, meydan meydan bu mücadeleyi büyütmeye kararlıyız. Milyonları açlığa, yoksulluğa mahkûm ederek ekonomik ve siyasi güçlerini büyüteceklerini sananlar bilsinler ki, ‘başaramayacaklar’ ifadelerini kullandı.

Bilge Su YILDIRIM/Birgün

İlişkili Haberler

Manşetler