Ekonomi yönetiminin sektör tarafından anlam verilemeyen bir acele ve ısrarla hayata geçirmeye çalıştığı Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’ne (UTTS) dair tartışmalar sürüyor. Aniden ortaya çıkan ve piyasada aynı işlevi gören mevcut sistemler olmasına rağmen ısrarla bu sisteme geçilmesi dayatılan UTTS’de ihale süreci ise sır gibi saklanıyor.
ŞİRKET İÇİNDE ŞİRKET
Araçlara, benzin istasyonlarındaki pompalara ve yazarkasalara takılacak çipleri kimin ürettiği, ne kadara getirdiği, nasıl bir ihale süreci yaşandığı bilinmiyor. UTTS’nin sitesinde Darphane’nin yayınladığı bilgilendirme metninde UTTS’nin kurulum ve işletilmesi için Darphane tarafından Terratek Bilişim Teknoloji ve İnovasyon A.Ş.’nin yetkilendirildiği belirtiliyor.
Bu şirketin fazlasıyla amatörce internet sitesinde şirketin DİAS Şirketler Grubu çatısı altında hizmet verdiği ifadesi yer alıyor. DİAS Şirketler Grubu’nun yönetim şemasına bakıldığında ise Yönetim Kurulu Başkanı Metehan Oğuz, Başkan Vekili Murat Çeçen isimleri karşımıza çıkıyor. Terratek firmasının Ticaret Sicil Gazetesi’ndeki yönetim şemasında ise Yönetim Kurulu Başkanının Murat Çeçen, Başkan Vekilinin Metehan Oğuz olduğu görülüyor.
UTTS'ye birbiri ardına davalar açıldı
UTTS’ye tüketici ve sektör nezlinde itirazlar büyürken bu sistem yargıya da taşındı. Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol Ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS), Türkiye’deki istasyonlarda halihazırda benzer sistemin çalıştığını ve yeni sistemin sektörü 14 milyar TL’lik bir israfa zorladığı gerekçesiyle dava açtı. Yargı yoluna giden dernek, uygulamanın iptalini istedi. Sektör derneğinin yanı sıra Türkiye Barolar Birliği (TBB) de güvenlik gerekçesiyle dava açtı. Avukatların kamu görevi gördüğünü hatırlatan TBB, dava ile avukat araçlarının bu uygulamadan muaf olmasını talep etti. TBB, “Avukatların mesleki veya özel sebeplerle ulaşım sağladığı yerlerin akaryakıt alımı ile tespit edilebilmesi suretiyle başta sır saklama yükümlülüğü olmak üzere mesleki sorumlulukları bakımından olumsuz sonuçlar doğurabilecektir” dedi.
Yazarımız Nedim Türkmen iktidara şu soruları sormuştu:
1- Amaç vergi kaçağını önlemek ise, vergi mükellefi olmayanlara ait araçlar neden sistemi kullanmak zorunda? Bunun nedeni benzin istasyonundaki tüm pompalara UTTS kurulmasını sağlayarak daha çok ekipman ve sistem satmak mı?
2- İstasyonlarda mevcut taşıt tanıma ve vergi kaybını önlemek için uygulanan Yeni Nesil Yazar Kasa (YNÖKC) entegrasyonları ile farklı plakaya fiş kesilmesi zaten mümkün değilken, neden istasyonlara ilave UTTS maliyeti çıkartıyorsunuz?
3- Sistemin 01.01.2025’te başlaması mümkün gözükmüyor. Buna rağmen ısrarın nedeni nedir?
Aracınızı satıp yeni bir araç aldığınızda; mevcut aracınızdaki cihazın yeni araca takılmasına izin verilmemesinin amacı, sürekli cihaz satılmasını sağlamak mı?
4- Konuyla görevlendirilmiş olan Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün her hafta ilgili kurumlara sürenin uzatılmayacağına ilişkin yazı göndermesinin özel bir sebebi var mı?
5- Ekipmanların temin edileceği yüzde 100 Türk sermayeli, yerli ve milli firmamız kim? Ünlü bir otoyol inşaat firması mı?
6- Adı neden saklanıyor? İhale yapıldı mı, ihaleye kimler girdi?
"Ertelenmezse yük vatandaşa kalır"
UTTS uygulamasına sektörden de tepki yağıyor. Sektör kaynaklarından aktarılan bilgilere göre her istasyon başına 1 milyon TL masraf yaratacak olan bu sistem için akaryakıt şirketleri nakit arayışına girdi. Ancak böyle bir nakit bulunamıyor. “Zaten kâr marjı düşük bir sektörüz, marketler olmasa para dönmüyor elimizde” diyen sektör mensupları, “Bu sistemde EPDK ve Enerji Bakanlığı hiç çalışmamış. Maliyetin nasıl karşılanacağı konuşulmamış. Zaten çok benzeri hatta daha işlevsel bir sistem kuruluyken ihale bile yapılmadan birden bire bir sistem getirildi. Şu an tüm sektör yana yakıla para arıyor ama bulamıyor. Ben olacakları söyleyeyim ya son bir hafta kala bu sistemi erteleyecekler ya da istasyonlara ‘yükü vatandaşa yıkın’ diyecekler. Bizler ürünlerimizde fiyat artırmak zorunda kalacağız. Yani vatandaş hem kendi aracına hem de istasyonlara takılacak olan sistemin yükünü çekecek. Bu yükün karşılığında kim nasıl zengin olacak bilemiyoruz. Bu sistemlerin en kalitelisini alsanız 10 dolara (350TL) mal olur ama vatandaşa satış fiyatı 1.800 TL oluyor” diye konuştu.
Ali Can POLAT / Zekeriya ALBAYRAK