TÜİK, önceki gün 2023 yılının iç göç istatistiklerini açıkladı. Veriler ışığında 2007 yılından bu yana en yüksek iç göç oranı yüzde 4,04 ile 2023 yılında gerçekleşti. 3 milyon 450 bin 953 kişi il değiştirirken en önemli göç nedeni olarak aile fertlerinden birine bağımlı göç, iyi konut ve yaşam şartı arayışı, eğitim ve doğal afet koşulları ön plana çıktı. CHP İçişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, göçlerin sebeplerini ve sonuçlarını Cumhuriyet’e yorumladı. Bakan, “TÜİK’in üretim ve takdim tarzı sebebiyle güvenilirliğini kaybettiğini” söyledi. CHP’nin TÜİK hakkında “Verileri gizlediği, kararttığı ve kamu görevini kötüye kullandığı” sebebiyle suç duyurusunda bulunduğunu anımsatan Bakan, “TÜİK, yasada belirtilen ‘güvenirlilik, tutarlılık, tarafsızlık’ ilkelerini ihlal etmeyi alışkanlık haline getirmiş bir kurum olmuştur” dedi.
'GÖÇMENLERİN İÇ GÖÇ HAREKETİNE ETKİSİNİ OKUYAMIYORUZ'
Bakan, TÜİK’in verilerinin ‘doğru olduğunu varsayarsak’ diyerek konuşmasına başladı. Bakan, “Burada kontrolsüz dış göçün, ülkemizde bulunan milyonlarca göçmenin bu iç göç hareketi üzerine olan etkisini bu verilerden okuyamıyoruz. Göç edenlerin yerine yabancılar mı geldi onu da bilmiyoruz. Kendi vatandaşlarımızda olduğu gibi göçmen olarak gelen kişiler de sürekli iller arasında yeni arayış içindeler, o yüzden de İçişleri Bakanlığı yalvar yakar durumda ‘adreslerini güncellemeleri’ çağrısında bulunuyor” ifadelerini kullandı.
‘UMUDUNU KAYBEDENLER VE UMUT ARAYANLAR ARASI SİRKÜLASYON’
Bakan, insanların yaşadığı yerleri dönemsel olarak zorluklar sebebiyle ‘değiştirmek zorunda kalmasının’ başka sorunlara da yol açtığını vurguladı. Bu kapsamda Bakan, “‘Umudunu kaybedenler’ ve ‘umut arayanlar’ arasında bir sirkülasyon olduğunu görüyoruz. Ülkemizde, birileri refah içinde yaşarken, yurttaşlarımızın çoğunluğu yarınından emin olmadan yaşamaya devam ediyor. Türkiye doğal kaynak açısından şanslı olup da yönetimsel yoksunluk nedeniyle ülke vatandaşlarına hak ettiğini vermekten her geçen gün uzaklaşıyor” diye konuştu. Ülkedeki iç göçün stabil olmasının yurttaşların milli gelirden aldığı pay ile ve iktidarın sosyal hukuk devletine bağlı olmasıyla yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Bakan, “Ülkede planlamanın bozulması, hukukun üstünlüğünün yok olması, ekonominin bozulması, tarımın bitme noktasına gelmesi, eğitimin bozulması göç hareketini tetikledi. Mevcut ekonomik koşullarda, bir emeklinin maaşıyla büyükşehirde yaşama şansı var mı?” ifadelerini kullandı.
Emrihan ÇOBAN