Bakan Işıkhan: SGK, tarihinde hiç olmadığı kadar sürdürülebilir yapıya ulaşmıştır
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan, 204 meslekte zorunlu hale getirilen belgeler sayesinde 2,5 milyondan fazla çalışanımız MYK Belgesi sahibi olmuştur." dedi.

Işıkhan, bir otelde düzenlenen Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) 20. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 102. yılını kutladıkları Cumhuriyet'i her alanda çok daha ileri noktalara taşımaya kararlı olduklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceklerini söyledi.
"SGK, tarihinde hiç olmadığı kadar sürdürülebilir yapıya ulaşmıştır"
İş gücünün ülkenin üretken lokomotifi olduğunu kaydeden Işıkhan, bu büyük üretim hikayesinin emektar kahramanları olan, emeklilerin bu milletin baş tacı olduğunu söyledi.
Her bir emeklinin yıllarca alın teri dökmüş, üretmiş, bu ülkeye katma değer sağlamış ve nihayetinde helalinden emekliliğini hak etmiş birer gönül insanı olduğuna işaret eden Vedat Işıkhan, "Bu anlayışla, büyüklerimize, bugüne kadar nasıl gözümüz gibi baktıysak, bundan sonra da aynı titizlikle bakmaya, desteklemeye ve onların yanında olmaya devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi her vatandaşımız, aynı standartta sağlık hizmetine ulaşma hakkına sahiptir. Bu bakış açısıyla Saygıdeğer Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde dünyanın en kapsayıcı genel sağlık sigortası sistemlerinden birini kurduk." diye konuştu.
Işıkhan, hastanelere, ilaçlara, tedaviye erişimin hem kolay hem de kaliteli olduğunu belirterek, son bir yılda özellikle kanser ilaçları başta olmak üzere, uzun yıllardır SGK kapsamında olmayan birçok ilacı genel sağlık sigortası kapsamına aldıklarını söyledi.
"Vatandaşların 'ilaç bulamıyorum' demediği, 'tedaviye ulaşamıyorum' kaygısı yaşamadığı bir sosyal güvenlik sistemini tesis ettik" diyen Işıkhan, şunları kaydetti:
"Elbette emeklilik sistemi, 'nimet-külfet dengesi' üzerine kuruludur. Yani, çalışırken ödenen prim oranı ne kadar yüksekse, emeklilik döneminde alınan aylık da o ölçüde yüksek olur. Bizim temennimiz, vatandaşlarımızın hem çalışma dönemlerinde yüksek gelir elde etmelerini, sistemde, çalışan olarak daha fazla kalıp primlerini artırmalarını ve emeklilikte refahlarının devam etmesini sağlamaktır. EYT düzenlemesinden sonra SGK'nin mali yapısını güçlendirmek için çok ciddi adımlar attık, atmaya da devam ediyoruz. 2008 reformunun ardından, 2024 itibarıyla SGK açığının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranı tarihin en düşük seviyesine gerilemiştir.
2008'te yüzde 2,57 olan bu oran, 2023'te yüzde 0,15'e, 2024'te ise yüzde 0,02'ye düşmüştür. Aynı dönemde SGK gelirlerinin giderleri karşılama oranı da büyük bir iyileşme göstermiştir. 2008'de yüzde 72,2 olan oran, 2024'te yüzde 99,74'e yükselmiştir. SGK tarihinde hiç olmadığı kadar dengeli, güçlü ve sürdürülebilir yapıya ulaşmıştır. Mevcut seyir bu şekilde devam ederse, inşallah 2028'de Sosyal Güvenlik Kurumumuz fazlaya geçecektir. Böylece hem çalışanlarımız hem emeklilerimiz hem de yakınları, kısacası SGK kapsamındaki her vatandaşımız, güçlü mali yapıyla sosyal güvenlik sisteminden en ileri düzeyde faydalanacaktır."
"Mesleki Yeterlilik Belgesi, bir sertifika değil geleceğe yatırımdır"
Her belgelendirme sürecini, büyük dönüşüm yolculuğunun sessiz, kararlı bir adımı olarak gördüklerinin altını çizen Işıkhan, 2026-2028 yıllarını kapsayacak olan Orta Vadeli Program çerçevesinde yeşil ve dijital dönüşüm, mikro yeterlilikler ve beceri uyumu konularında geliştirilen politikaların MYK'nin hedefleriyle tam uyum içinde olduğunu dile getirdi.
Işıkhan, yeşil dönüşüm kapsamında, 22 ulusal yeterlilikte 5 bin 331 kişinin belgelendirildiğini, ayrıca dijital dönüşüm kapsamında 16 yeterlilikte belgelendirme faaliyetlerinin sürdüğünü belirtti.
Kadınların ve gençlerin nitelikli iş gücüne katılımını artırmaya yönelik mekanizmaları da güçlendirdiklerini kaydeden Işıkhan, şunları söyledi:
"Çünkü biliyoruz ki geleceğin Türkiye'si, kapsayıcı bir beceri seferberliğiyle inşa edilecektir. Son dönemde Türk dünyası ülkeleriyle işbirliğimizi de derinleştirdik. Bu vesileyle Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin ulusal yeterlilik sistemlerini kurmalarına ve belgelendirme süreçlerini geliştirmelerine destek sağlıyoruz. MYK, Türkiye'nin beceri sermayesinin teminatı, nitelikli iş gücünün güvencesi ve iş sağlığı kültürünün taşıyıcısıdır. Verilen her Mesleki Yeterlilik Belgesi, yalnızca bir sertifika değil üretimde kalite, istihdamda güven ve geleceğe yatırımdır.
Kurumumuzun güçlü yapısı sayesinde ülkemizin kalkınma hedeflerine, rekabet gücüne ve sosyal refahına doğrudan katkı sunuyor; hem bugünün ihtiyaçlarını karşılıyor hem de yarının Türkiye'sine yatırım yapıyoruz. Kurumumuz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tüm paydaşları ile birlikte belgeli ve nitelikli iş gücünün oluşması, ekonomik faaliyetlerin hızla dönüşümü için bu vizyon ve anlayışla çalışmalarını ve işbirliklerini sürdürmeye devam edecektir."
"MYK'nin her kararı doğrudan hayata ve insana temas ediyor"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanı Aşkın Tören de konuşmasında, Genel Kurul'un yalnızca toplantı olmadığını, 20 yıllık kurumsal hafızanın gelecekle buluştuğu tarihi eşik olduğunu söyledi.

 
							