Saadet Partisi Hatay Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Necmettin Çalışkan, eğitim alanında yaşanan sorunlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Çalışkan, iktidarın halkın sorunlarına karşı duyarsız olduğunu ifade ederek, kamu kesimi içerisinde en büyük mağduriyetlerin eğitim alanında yaşandığını kaydetti. Çalışkan, "Milli Eğitim toplumun neredeyse 3'te 2'sine hatta belki de daha fazlasına hitap eden bir alan. Bu noktada problem şu; iktidar halkın sesine duyarsız olduğu için buradaki problemleri de görmekten uzak" ifadelerini kullandı.
"BEN KOMİSYON ÜYESİ OLARAK KONUNUN TAKİPÇİSİYİM"
Milli Gazete'den Mehmet Fahri Özkan'ın haberine göre; Son dönemde yaşanan mülakat sorununa dikkat çeken Çalışkan, mülakat uygulamalarının oluşturduğu mağduriyetler ile bin 100 civarında öğretmen adayının etkilendiğini ifade ederek, "Eğitim fakültesine başlayan öğrenciler için eğitimin başında bir sistem ile 'mezun olduğun takdirde öğretmenliğe elverişlisin veya değilsin' diyerek bir eleme yapılabilir. Ama bir genci son anda mülakat ile elerseniz haksızlık yapmış olursunuz. Nitekim yaşanan da bu. Ayrıca son dönemde ise bin 100 civarında öğretmen adayının yaşadığı sorun bazı illerin mülakat puanlarını farklı vermesi neticesinde oluşan mağduriyettir. Nitekim bu noktada ilahiyat fakültesi mezunlarının mülakat mağduriyeti içerisinde liste başı olması da ilginç. AK Parti, adeta tabanına düşmanca tavır alırcasına, bir taraftan Filistin için eylem yapan gençleri tutukluyor bir taraftan da mülakat mağdurları ortada. Ben, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi olarak problemin takipçisiyim" dedi.
"AÇIK TAMAMLANMASI GEREKİRKEN, MEVCUTTAN GERİYE GİDİLMİŞ BİR DURUMDAYIZ"
Mülakat mağduru öğretmenlerin taleplerinin makul ve insani olduğunu ifade eden Çalışkan, ek bir atama ile problemin çözüleceğini işaret ederek, "Sayın Bakan Bey'e bizzat ilettim. Sizin bütçeye getireceğiniz ek bir talepte 2 bin kişilik en azından ilk aşama için getireceğiniz bir ek atama ile bu problem çözülür. Ki geçtiğimiz yıl Milli Eğitim'den 23 bin öğretmen emekli oldu, bu yıl sadece 20 bin atama yapıldı. Bizim açık olan öğretmenlik mesleğindeki kadroları tamamlamamız gerekirken mevcuttan geriye gidilmiş bir durumdayız" diye konuştu.
"EĞİTİM ALANINDA HİÇBİR MAĞDURİYET ASLA KÜÇÜMSENEMEZ"
Uygulanan tasarruf genelgesine dikkat çeken Çalışkan, eğitim alanı içerisinde birçok noktada mağduriyetler olduğuna dikkat çekti. Çalışkan, "Tasarruf genelgesi var ise bunun yapılacağı alan eğitim alanı değildir, olmamalıdır. Nasıl ki sağlıktan, güvenlikten tasarruf edilmiyor ise eğitimden de asla tasarruf yapılmamalıdır. Bu noktada ücretli öğretmenler ile beraber atama bekleyen öğretmenler, mülakat mağdurları hatta Halk Eğitim Merkezleri de ayrıca mağdurdur. Halk Eğitim Merkezlerinde ödeme yokluğundan mevcut kurslar iptal edildi. Orada geçimini sağlayan öğretmenler, orada meslek edinmeye çalışan gençlerimiz mağduriyetler yaşıyor. Bir benzerini de fahri Kur'an kursu öğreticilerimizde de yaşıyoruz. Onların aldığı ücretler de asgari ücretin altında, komik bir rakamdı. Belki ülkenin genel yaşadığı bütün problemlerin içerisinde eğitim alanı çok küçük bir detaymış gibi görünüyor ama eğitim alanında hiçbir mağduriyet asla küçümsenemez" dedi.
"ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER 'DOLMUŞ ÜCRETİ' İLE BU ÜLKENİN GENÇLERİNİ EĞİTİYOR"
Milli Eğitim'in en önemli sorunlarından birisinin ücretli öğretmenler olduğunu ifade eden Çalışkan, "Sayıştay raporlarına göre ülkemizde 85 bin öğretmen açığı varken, 75 bin civarında ücretli öğretmen çalıştırılıyor. Ücretli öğretmen çalıştırmak, bu ülkenin geleceğine vurulan en büyük darbelerden birisidir. Ücretli öğretmen ayda 10 bin, 12 bin, 15 bin liralık komik, dolmuş ücreti ile bu ülkenin gençlerini eğitiyor. Bunun çözülmesi gerekir" diye konuştu.
"ÜLKEYİ GELECEĞE TAŞIYACAK ÖĞRETMENLERİN KÖLE DÜZENİNDE ÇALIŞMASI KABUL EDİLEMEZ"
Özel okul öğretmenlerinin taban maaş talebine ilişkin de açıklamalarda bulunan Çalışkan, Öğretmenlik Meslek Kanunu içerisinde bu düzenlemenin olması için Saadet-Gelecek Grubu olarak mücadele verdiklerini belirterek, "Maalesef özel okul öğretmenlerinin taban ücret talebi karşılanamadı. İktidar mensupları böyle bir maddenin girmesini kabul etmediler. Oysa bugün sanayideki bir tamircinin bile belirlenen asgari ücret gibi bir maaş limiti varken, bu ülkeyi geleceğe taşıyacak öğretmenlerin tamamen köle düzeninde, tamamen açlık seviyesinde bir ücrete çalıştırılması asla kabul edilemez. Bu noktada kanun kadük kalmıştır. Kanun zaten önceki çıkanın bir yama düzeltilmesi olarak gelmişti. Önümüzdeki dönemde tekrar gelerek, düzenlenmesini bekliyoruz" dedi.
Milli Gazete