,

Türkiye’de 5 belediye “deneye hayır” diyor

Koruması ve sorumluluğu altındaki hayvanların laboratuvar deneylerinde kullanılmasına izin vermeyen belediyelere Muğla’daki Bodrum Belediyesi de katıldı.

Türkiye’de 5 belediye “deneye hayır” diyor

Şebnem TURHAN

Dünyada her yıl 100 milyondan fazla hayvan deneylerde işkence görüyor. Ve bu hayvanların hemen hepsi deney prosedürünün ardından öldürülüyor. Deneylerde kullanılmak üzere hayvan üreten firmalar ise bu işten milyonlarca dolar kazanıyorlar. Endüstri öyle büyük ki hayvanların yaşam hakları ihlallerinin tartışmaya bile açılması istenmiyor, hayvan deneylerine karşı çıkmak bilim karşıtlığı gibi sunuluyor. Ancak araştırmalar gösteriyor ki hayvanların deneylerde kullanılması şart değil. Nitekim birçok küresel marka hayvan deneylerinden vazgeçiyor, bireylerde de hayvan deneylerine karşı bilinç yükseliyor. Türkiye'den bir güzel haberle geldim. Bodrum Belediyesi “hayvan deneylerine hayır” diyerek deneysiz belediyelere katıldı.

İlk deneysiz belediye 9 Aralık 2019'da belediye meclisinde aldığı kararla Didim Belediyesi oldu. 2 Haziran 2021'de Nilüfer Belediyesi katıldı, 4 Ekim 2021'de Bakırköy Belediyesi deneysiz belediye oldu. 1 Aralık 2022'de Fethiye Belediyesi, 10 Mart 2023'te ise Şişli Belediyesi deneysiz belediye kararını açıkladı. Son olarak ise 4 Mayıs'taki belediye meclisi kararıyla Bodrum Belediyesi duyarlı belediyeler arasında yerini aldı.

Deneysiz belediye projesi ve kampanyasını Deneye Hayır Derneği yürütüyor. Deneye Hayır Derneği belediyelerin koruması altındaki hayvanların deneylerde kullanılmasına izin vermeyen belediyeleri deneysiz belediye olarak açıklıyor. Son olarak da derneğin açıklamasıyla Bodrum Belediyesi bu belediyelere katıldı. Dernekten yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bakım ve sorumluluğu altındaki hayvanları hiçbir şart veya koşulda, üzerlerinde eğitim-deneysel-bilimsel çalışma yapılmak üzere deney merkezlerine vermeyeceğini, Belediye meclisinde aldığı kararla taahhüt eden ‘Deneysiz Belediyeler’e Bodrum da eklendi! Teşekkür ederiz.”

Deneye Hayır Derneği, belediyelerin laboratuvarlarda denek olarak kullanılacak hayvanları temin etmelerinin kendi inisiyatiflerinde olduğunu hatırlatarak, şu açıklamayı yaptı: “Sokakta ya da barınakta yaşayan hayvanların yasal temsilcisi Valilikler; bakmak, tedavi etmek ve korumakla yükümlü olan kurumlar ise yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimlerin, kendilerine ait bakımevi, barınak ve rehabilitasyon merkezlerinden, talep edildiğinde resmi ve özel kurumlara denek olmak üzere hayvan temin etme zorunluluğu yoktur, bu tip bir uygulama Belediye inisiyatifindedir. Dolayısıyla, korumakla yükümlü olunan hayvanların hiçbir şekilde denek olarak laboratuvarlara verilmeyeceğini, bir ‘hayvan haklarına saygı ilkesi’ olarak benimseyerek bu yöndeki bir kararın belediye meclisinden çıkartılması, Türkiye’de tüm yerel yönetimlere örnek olacaktır.”

HAYVAN TESTLERİNDEN GEÇEN İLAÇLARIN YÜZDE 95’İ BAŞARISIZ

World Animal Foundation, hayvan deneylerinin küresel çapta yasaklanması için kampanya yürütüyor. Hayvan deneylerinin sona ermesinin doğru ya da yanlış meselesi olmadığını vurgulayan vakıf, hayvanların duyguları olduğuna ve zulme uğramadan yaşam hakları bulunduğuna dikkat çekiyor.

Hayvan deneylerinde hayvanlara insanlık dışı ıstıraplar çektirildiğini, bu hayvanların vücutlarının, derilerinin, DNA’larının üzerinde deneyler yapıldığını ve asla rıza gösterdikleri bir şey olmadığına da işaret ediyor. Ayrıca vakıf, hayvan testlerini geçen deneysel ilaçların yüzde 95'inin insan ve klinik deneylerde başarısız olduğuna da dikkat çekiyor.

Vakıf kampanyasında, bilim adamlarının da merhameti bulunduğunu hatırlatarak, “Birçoğu uygun maliyetli, hızlı ve hayvanlar üzerinde test yapılmadan daha doğru sonuçlar veren modern, etkili, hayvanlar üzerinde test yapılmayan test yöntemleri oluşturmuştur. Bu hayvansal olmayan yöntemler arasında mikro dozlama, in vitro testler, organ-on-chip, simülatörler ve gelişmiş bilgisayar modelleme teknolojisi sayılabilir. İnsanlar genetik bilgileri ve DNA'yı bitki ve hayvanlarla paylaşır. Örneğin, inekler ve insanların ortak genetiği yüzde 80 iken meyve sineklerinde yaklaşık yüzde 61'ini paylaşır. Bir muzda yüzde 60 oranında insan DNA'sı bulunur.”

ONLAR BİZİMLE AYNI HASTALIKLARA YAKALANMIYOR

Humane Society'ye göre ise hayvanlar ve insanlar çok farklı. Hayvan denekler, insanlarla aynı hastalıklardan mustarip olmuyor. Pek çok insan hastalığına yakalanmadıkları halde neden hala hayvanlar üzerinde test yapıldığı da tartışılıyor. Hayvanların yakalanmadıkları hastalıklar arasında HIV, şizofreni, parkinson, kalp hastalığı ve belirli kanser türleri sayılıyor. İnsanlarda kansere neden olan maddeler hayvanları farklı şekilde etkiliyor ve sadece üçte biri hayvanlarda kansere neden oluyor.

Hayvan testleri konusunda olumlu haber ise kozmetik firmalarından geliyor. Çoğu hayvan testlerini bıraktığını açıkladı. Çin ise bu konuda en gaddar ülke. Çin’de bir ürünün satılabilmesi için hayvan testi zorunluluğu bulunuyor. Bu da birçok kozmetik şirketin Çin satışları için hayvan testi uygulaması zorunluluğunu ortaya koyuyor. Hayvanseverler, kozmetik firmalarının yanı sıra ev temizleyicisi, deodorant, kadın hijyeni ve binlerce ilaç için hayvan testleri konusunda gelişme için alınacak çok yol olduğunu kaydediyor.

ekonomim.com

İlişkili Haberler

Manşetler