Facebook
Twitter
Whatsapp
Telegram
URL Kopyala
Takvimler 25 Mart 2009'u gösteriyordu. Yerel seçimler öncesinde siyasi parti liderleri illerde mitingler düzenliyordu. Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da o gün iki mitingde konuşacaktı. Önce Kahramanmaraş'ta halka seslendi, ikinci adresi ise Yozgat'ın Yerköy ilçesiydi. Programını aksatmamak için ilk kez helikopter kiraladı. Ancak Kahramanmaraş'tan bindiği helikopter Keş Dağı'nın Kanlı Çukur mevkiine düştü. Helikopterdeki gazeteci İsmail Güneş defalarca yardım istedi ama imdadına yetişen olmadı. Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişiyi taşıyan helikopterin enkazına 3 gün sonra ulaşıldı.
İSMAİL GÜNEŞ ÖLÜM ÖNCESİ GAZA MARUZ KALMIŞ!
Yazıcıoğlu ile ilgili tıbbi bilgileri yeniden inceleyen Adli Tıp Kurumu soruşturmanın seyrini tümden değiştirecek bir karara vardı. Adli Tıp Genel Kurumu'nun 30 üyesi, 'Kandaki karbondioksit oranı ölümden sonra da artar' diyen 2011 tarihli raporu oy birliğiyle reddetti. Yeni rapor, 'suikast' iddialarını da güçlendirdi.
ADLİ TIP RAPORUNDAKİ İKİ İHTİMAL
Adli Tıp, yeni raporla gazın bu seviyeye ne zaman yükseldiğini soran Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'na iki ihtimal olduğunu söylüyor. Helikopterin kalkışıyla düşüşü arasında geçen 25 dakikalık sürede iddia edildiği gibi helikopter içerisinde kurulmuş bir sistem de olabilir. Ya da kaza sonrası helikopter kabini içerisine dolan gaza maruz kalındı.
'SİVİL HAVACILIK VE JANDARMA TESPİT ETMELİ'
Adli Tıp Genel Kurulu, Yazıcıoğlu ve ekiptekileri gazla zehirleyerek ölümüne yol açan tertibat varsa bunu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile Jandarma'nın tespit etmesi gerektiğini söylüyor.
"BU RAPORA ULAŞMAMIZ ÇOK ÖNEMLİ"
Yazıcıoğlu'nun avukatı Selami Ekici de konuyla ilgili A Haber'e şu değerlendirmede bulundu:
"Bu rapora ulaşmak çok önemli. Çünkü bizim baştan beri iki iddiamız vardı. Bu olayın suikast olduğu, bu suikastın türbülans sebebiyle meydana geldiği ya da karbonmonoksit ile zehirlenerek kazaya sebebiyet verdiği noktasında iddialarımız vardı. Ama ne yazık ki olaydan hemen sonra Çukurova Üniversitesi'nden aldırdığımız raporda karbonmonoksite rastlanmadığı hususu dile getirilmişti. Daha sonra Devlet Denetleme Kurulu tarafından Adli Tıp'tan bu inceleme istendi ve Adli Tıp karbonmonoksitin olduğunu ama 15 ay sonra inceleme yaptıkları için kanlarda bu oranın artmış olabileceği konusunda bir görüş de belirtti. Biz buna tabi itiraz etmiştik. Karbonmonoksitin 15 ay kalmasıyla artmayacağı bilakis eksileceği noktasında bilirkişi raporları aldırmıştık."
