BIST 100 9.072,93 %-0.65 Dolar 34,20 %-0.12 Euro 37,53 %0.18 Altın Gram 2.880,87 %0.39 Brent Petrol 77,58 %1.31 Bitcoin 60.968,99 %1.4
,

Eylülde kiralar daha da yükselebilir...

Ev sahipleri, çevredeki örnekleri gösterip kirada büyük artış talep ediyor

Eylülde kiralar daha da yükselebilir...

The Independentturkish Ali Kemal ERDEM'in haberi...

Kira artışları son dönemlerin en can alıcı sorunları arasında yer alıyor. Öyle ki yaşanan süreç kimi uzmanlarca bir konut krizi olarak değerlendiriliyor.

11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen ve 5 yılı geçmeyen sözleşmelerde, kiralara yüzde 25'in üzerinde artış yapılamayacak şeklindeki düzenleme de bu artışı durduramadı.

Yeni kiracılar ciddi rakamlar vererek başlarını sokabilecekleri bir ev bulurken, mevcut kiracılardan da yüzde 25'in çok üzerinde kiralar talep ediliyor. 

Son dönemlerde yapılan artışlarda ev sahiplerinin en büyük argümanlarının başında bölgedeki emsaller geliyor.

Örneğin bir mahallede 2+1 daire şayet 5 bin liradan kiraya veriliyorsa aynı metrekaredeki bir dairede 2 bin liraya oturan eski bir kiracı ya çıkartılmak isteniyor ya da kirası yükseltiliyor. Ev sahipleri 5 bin liraya kiraya verilen daireyi örnek göstererek evinin kirasının da 5 bin liraya çıkartılmasını isteyebiliyor.

"Komşu binalardaki daire kiralarını emsal gösterip 2 bin liralık kirayı 8 bin liraya çıkarmayı talep etti"

28 yaşında ve bir yıllık evli Ceyda Ateş, yüksek kira örnek gösterilerek oturduğu evin kirası da yükseltilmek istenen kişilerden biri. Ateş, işi nedeniyle fotoğrafının kullanılmasını istemedi.

Pendik'te E-5 yoluna hayli yakın bir binada 2 bin liraya kirada oturduklarını kaydeden Ateş, "Ev sahibimiz çevremizdeki binalarda aynı büyüklükteki dairelerin 8 bin liraya kiraya verildiğini söyleyip bize 'ya o parayı verin ya da çıkın' dedi. Danıştığımız bazı emlakçıların da emsal göstererek ev sahibinin böyle bir talepte bulunma hakkı olduğunu söylemesi üzerine aileme ait Yakacık'taki 1+1 daireye taşınmaya karar verdim. Çünkü o kirayı ödemem imkansız. Aynı binada oturan tanıdığımız başka kiracılar da ev sahiplerince benzer taleplerle karşılaşmışlar" diye konuştu. 

"Yüzde 25 sınırlamasına uyulmuyor" 

Kartal'da emlakçılık yapan Hikmet Toraman da piyasada yüzde 25 kira artışı sınırlamasına uyulmadığını iddia etti.

Toraman'a göre, herkes mahallesindeki eviyle aynı özelliklere sahip ama en yüksek fiyattan verilen evleri emsal gösterip ona göre fiyatlar çekiyor. Kimisi de 'zaten artacak' diyerek olanın da üstüne fiyat koyuyor. 

"Kirayı ödeyemez korkusuyla bir yıllık bedeli toplu talep edenlerin sayısı arttı"

Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak ise son dönemlerde görülen durumlardan birinin de bir yıllık kiranın toplu istenmesi olduğunu söyledi.

Yüksek fiyatlardan evlerini kiraya veren bir kısım ev sahiplerinin kira bedellerini alamadıklarından dolayı mahkemelik duruma düştüğünü ifade eden Kolçak, "Çünkü kiracılar da yüksek rakamları ödemekte zorlanıyor. Kirayı alamama endişesinden dolayı bazı ev sahipleri aylık bedeli yıllık talep etmeye başladı. Kirayı yıllık ödeme nokrasında yabancılar daha rahat olduğu için bir kısım ev sahibi de evlerini yabancılara kiralamaya çalışıyor" şeklinde konuştu.

Kiranın yıllık alınması Türkiye'de özellikle Adana ve Mersin gibi illerde geçmişten beri yaygın olan bir uygulamaydı. 

Bu uygulama şimdi İstanbul gibi kalabalık kentlerde de yaygınlaştı.

"Eylülde kiralık ev sıkıntısı büyüyecek"

Kolçak, özellikle eylül itibariyle kiralık ev sıkıntısının daha da artacağını da öne sürerek, "Okulların açılması öğrencilerin gelmesi ve tayin terfiler nedeniyle taşınmalar artacak. Ev bulmak daha zor olacak. Şu an satılık değil ama kiralık ev rakamlarında yükselme ihtimali daha yüksek" ifadelerini kullandı. 

"Ev sahibi, aklına estiği gibi '2 binden girdin ama şimdi 6 bin ödeyeceksin' diyemez"

Bu bilgilerin ardından özellikle emsal göstererek yasal sınırların üstünde kira artışının mümkün olup olmadığını ve son dönemlerde kiralamalarda sık karşılaşılan sorunları emlak hukuku çalışan Avukat Yankı Büyüksezer de değerlendirmelerde bulundu. 

Büyüksezer, kira sözleşmelerinde yıllık artışın Borçlar Kanunu 344 maddesine göre belirlendiğini kaydetti. Büyüksezer'e göre halen yürürlükte olan maddeye göre artış oranı, TÜİK tarafından her ay açıklanan TÜFE'nin 12 aylık ortalamasını geçemez.

Temmuz ayında yapılan geçici düzenleme ile bu oranın bir sene için yüzde 25 ile sınırlandığını hatırlatan Büyüksezer, şunları söyledi: 

Bunun sakıncalarını daha önce konuşmuştuk. Ev sahibi her yıl artış döneminde aklına estiği gibi '2 binden girdin ama şimdi 6 bin zam yapacaksın' diyemez. Çünkü burada korunan menfaat kiracının ekonomik olarak önünü görebilmesidir. Yapılan bir sözleşme ile ortalama artış oranlarını da ön görerek kendi ekonomik yeterliliğini belirlemiş kiracıya her yıl çok fazla artık şart koşulursa kimsenin bir yıldan fazla o evde oturması mümkün olmaz.

"Beş yılı doldurması halinde kira tespit davası açabilir"

Büyüksezer, böyle bir durumun sadece o kiracıyı da etkilemeyeceğini aynı zamanda piyasayı da allak bullak edeceğini söyleyerek, "Bunun tek istisnası yine 344. maddede belirtilen şartlardır. Yani sözleşmenin toplamda 5 yılı doldurmasını müteakiben kira tespit davası açılabilir. Ev sahibi kira bedelinin emsallerin çok altında kaldığını ispatlarsa mahkemece yeni bir kira parası belirlenebilir. Ama burada da eski kiracı olması gibi kiracı lehine indirim sebepleri mevcuttur" değerlendirmesinde bulundu. 

"İhtiyaç sebebiyle tahliye davaları 'Demokles'in kılıcı gibi kiracıların üzerinde"

Son bir yılda kira paralarının aşırı artışından dolayı ev sahiplerinin çeşitli bahanelerle kiracılarını zorladığını aktaran Büyüksezer, çevredeki daireler için yapılan yeni sözleşmelerdeki bedellerin örnek gösterilip fahiş artışların talep edildiğini belirtti.

"Bunu yaparken de Borçlar Kanunu'nda ev sahibine tanınan başkaca dava haklarını ileri sürmektedirler" diyen Büyüksezer, şöyle devam etti:

"En bilineni 'ihtiyaç sebebiyle tahliye' davasıdır. Almanya'dan oğlum gelecek davası olarak da bilinen bu davayı, Demokles'in kılıcı gibi kiracıların üzerinde tutmakta, adeta kiracılara sünnetçi korkusu salmaktadır. Ancak kiracılar yasal haklarını bilip buna göre davranırlarsa, ev sahibi-kiracı ilişkisi gerilmiş olsa da o evde oturmaya devam ederler. Ama o ilişki gerildikten sonra nasıl sağlıklı bir süreç yürür orası da artık muamma." 

"Kiracısını çıkarmak için gerçek olmayan satış ile evi başkasına devredenler de var"

Büyüksezer, son dönemlerde yaygın görülen başka bir durumu da anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kimi ev sahipleri yüksek kiralar talep ettikleri kiracılarını çıkartmak için olmayan ihtiyaç sebepleri yaratmakta ve hatta evin muvazaalı yani gerçek olmayan bir satış ile başkasına devri sonucunda yeni malikin gereksinimi sebebiyle tahliye davası açma tehdidinde bulunmaktadırlar. İhtiyaç sebebiyle tahliye talepleri her dönem mevcut olsa da bu dönem daha çok daha yüksek kira parası için bir tehdit olarak kullanılmaktadır." 

İlişkili Haberler

Manşetler