7. Dönem toplu sözleşme dönemini geride bıraktığımız şu günlerde toplu sözleşmede memurun taleplerinin kamu işveren tarafından yeterli ve adil olup olmadığı ile ilgili bir değerlendirme olmuş mudur?
Sağlık Bakanlığı Dışı Sağlık Çalışanları Platformu bu soruya cevap aradı:
"Bu sebeple birkaç hususu kamuoyuyla paylaşmak isterim.
Yasalarımız ve kanunlarımız tüm kesimler tarafından uyulması için yapılmıştır. Belirli bir kesim uyar belirli bir kesim de ben yaptım oldu derse toplumda kargaşa ve anarşi oluşur. 4688 Sayılı Kanunun 31. maddesi hem sendikaların hem de Kamu İşveren kesiminin uyması gereken bir kanun dur. 6. Dönem ve 7. Dönem toplu sözleşme maddelerine baktığımız zaman birçok maddenin bu kanuna aykırılık teşkil ettiğini çok rahatlıkla görebilmekteyiz.
4688 Sayılı Kanunu 31. Maddesi “Toplu sözleşme görüşme süreci sonunda, kamu görevlilerinin geneline yönelik mali ve sosyal haklara ilişkin bölüm ile her bir hizmet koluna özgü mali ve sosyal haklara ilişkin bölümlerden ve tek metinden oluşan toplu sözleşme veya toplantı tutanağı imzalanır. Toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamaz.” demektedir.
Kanun açık hüküm ifadesinde “Toplu sözleşmeye kurumsal hiyerarşiyi bozacak ve aynı veya benzer unvanlı kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları arasında kurumlar arası dengesizliğe yol açacak hükümler konulamaz” denilmekte olmasına rağmen kurumlar arası kamu personel dengeleri bozulmuştur. Özellikle 6. Dönem toplu sözleşme maddelerine baktığımız ve uygulamalarda gördüğümüz mağduriyetler vardır. Maalesef aynı hatalar 7. Dönem toplu sözleşmede de devam etmiştir.
6. dönem toplu sözleşme maddelerinde ek ödemelerde hizmet kollarına göre artış yapılması neticesinde özellikle şef kadrosundakilerle sağlık personelinde kurumlar arası dengesizlikler oluşmuştur. Adalet bakanlığında ki şef ile diğer kurumlar arasında ki şef kadrosunda olanlar arasın da ücretlerde büyük uçurumlar oluşmuştur. 7. Dönem toplu sözleşme maddelerin de ise yanlış yanlışla düzeltilmeye çalışılmış olup mağduriyet giderilmesi gerekirken yeni mağduriyetlere imza atılmıştır. Kurumlara göre şef kadrosunda olan personel maaşına bakarak bunları görebilirsiniz. Yine Sağlık Bakanlığında çalışan sağlık personeline 6. Dönem yapılan tolu sözleşmede hizmet koluna haz ek ödeme zammı yapılmış, diğer kurumlarda çalışan sağlık memurları arasında ücretlerinde büyük farklara sebep olmuştur. Devletin her kurumu Devletin nezdinde değerlidir. Biri diğerine göre daha az ve ya çok değerlidir değerlendirilmesinde bulunmazsınız. Her kurumuz iş yükü ve ağırlığı kendi mecrasında değerlendirilir. Personel arasında ücret farklılıklar ancak fazla mesailerle olmalıdır.
Toplumun huzuru için yönetimsel dürüstlük gerek. Sosyal medyada Kamu personeli sendikalara rağmen haklarını çeşitli platformlarla dile getirmeye çalışması şunu göstermektedir ki yönetimsel olarak sorunlarımız vardır. Kamu işveren temsilcisi hem de sendikalar bozulan kamu personel rejimini görmemektedir.
Peki, bu Kamu Personel Rejimi nasıl bozulmuştur?
Hemşirelerle başlayan Diyanet görevlileriyle devam eden 3600 ek gösterge verilmesi yaygınlaştırılarak her memura 600 ilave ek gösterge verilirmiş, Şube Müdürlerinin bazı unvanlardan daha aşağı kalması ile de Mecliste düzeltilerek kanunlaşmıştır. 3600 ek göstergede geline noktada şimdide 1. Dereceye inen devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi gündeme getirilerek Ek göstergelerle oynamanın ne kadar sakıncalı olduğu görülmüştür. Görülüyor ki Yıllar içinde Devlet Kamu Personel Rejimi bir düzene ulaşmışken yapılan yanlışlarla dengeler bozulmuştur. Bunun yerine taban maaş düzenlemesi yapılmış olsa idi herkese eşit ve adil bir dağılım olacak hem de emeklilerimiz bundan yaralanacaktı. Devletimiz güçlü vatandaş ile güçlü devlet olur. Memura verildiği kadar emeklisini de gözetmek zorundadır. Şimdi geldiğimiz noktada toparlanması zor bir kamu rejimi ile karşı karşıyayız.
Yanlışı yanlışla düzeltme çalışıyoruz. Asıl olan yapılan yanlıştan dönülmesidir. Sağlık Bakanlığı personeline hizmet kolu adı altında ek ödeme vererek diğer sağlık personelini mağdur ediyor iseniz mağdur edilen noktaya geri dönüp düzeltmek gerekir. Daha önceleri bozulan kamu personel Rejimi 2011’in 12 ayında çıkartılan 666 KHK ile düzeltilmiş, farklı kurumlarda aynı unvanda çalışan personellerin maaşları dengelenmişti. Bu dengelemeyi sağlamak için 375 sayılı KHK da ki cetveller de değişikliğe gidilmişti. Şimdi 375 Sayılı KHK da yapılan değişikliklerle tekrar bozulan dengelerin yeniden düzeltilmesi gerekmektedir. Adalet Bakanlığında ki şef kadrosuna yapılan iyileştirmeyi diğer kurumlarda ki şeflere yapılmıyor ise burada bir yanlışlık vardır ve 4688 sayılı kanuna aykırılık vardır.
Siz devlet büyüklerimiz Milletimizden aldığınız emaneti en iyi şekilde yerine getirdiğinizden hiç şüphemiz yoktur. Sizlerin bu kadar çetrefilli kanunların hepsine hakim olmanızı beklemek te doğru değildir. Bürokrasi size doğru yolu göstermek zorundadır lakin görünen odur ki bürokrasi ve sendikalar sizi yanıltmaktadır. Kanuna rağmen kanunsuz taleplerle gelerek bu taleplerin geçmesini istemektedirler. Kendi Burjuva sınıflarını oluşturma derdine girmiş durumdalar. Adaletli ve adil dağlımı bozmakta ve mağdur orduları oluşturmaktadırlar.
Saygılarımla"
Sağlık Bakanlığı Dışı Sağlık Çalışanları Platformu