BIST 100 9.602,16 %-2,09 Dolar 36,41 %0,38 Euro 38,16 %-0,05 Altın Gram 3.438,12 %0,27 Brent Petrol 74,42 %-2,68 Bitcoin 96.753,25 %1,50
,

Göreve iade kararlarını uygulamayan Bakanlığa bir tavsiye kararı daha

Kamu Denetçiliği Kurumu, İçişleri Bakanlığı nezdinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Başpolis memuru olarak görev yapmakta iken 08/11/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırılan, 23/06/2020 tarihinde de görevinden ihraç edilen Hatay 1. İdare Mahkemesinde açılan davada dava konusu işlemin iptaline karar verilmesine rağmen göreve bir türli başlatılmayan başvurucuya haklı bularak tavsiye kararı verdi.

Göreve iade kararlarını uygulamayan Bakanlığa bir tavsiye kararı daha

İlgili mevzuat, yargı kararları, konuya ilişkin Ombudsmanın 2022/6421, 2022/6157, 2022/14559, 2022/9871, 2021/12638 numaralı emsal kararları birlikte değerlendirildiğinde; başvuran hakkındaki yargı kararları doğrultusunda başvuranın göreve başlatılması gerektiği, zira Anayasa’nın 138 inci maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28 inci maddelerinde yargı kararlarına uyma zorunluluğunun açıkça belirtildiği, söz konusu düzenlemeler gereğince idarenin idari yargı organlarınca verilen kararların icaplarına göre, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu dikkate alındığında yargı kararının verildiği tarihten itibaren geçen süre zarfında başvuranın yargı kararı gereğince göreve başlatılması gerekirken başlatılmamasının hukuka aykırılık teşkil ettiği, idarenin söz konusu yargı kararını makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı, bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı değerlendirildiğinden söz konusu yargı kararlarının icrası kapsamında başvuranın göreve başlatılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

T.C.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
(OMBUDSMANLIK)

SAYI:2023/4963-S.23.8149
BAŞVURU NO:2022/19470
KARAR TARİHİ:14/04/2023

TAVSİYE KARARI

I. BAŞVURANIN İDDİA VE TALEPLERİ

1. Kurumumuza yapılan başvuruda başvuranın Kanuni Temsilcisi Müvekkilinin özetle; İçişleri Bakanlığı nezdinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Başpolis memuru olarak görev yapmakta iken 08/11/2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığını, 23/06/2020 tarihinde de görevinden ihraç edildiğini, Hatay 1. İdare Mahkemesinde açılan davada dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini ancak göreve başlatılmadığını, konuyla ilgili EGM’ye sunduğu dilekçeye ‘işlemler devam etmektedir’ şeklinde cevap verildiğini belirterek göreve başlatılmasını talep etmiştir.

II. İDARENİN BAŞVURUYA İLİŞKİN AÇIKLAMALARI

2. İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 30/03/2023 tarihli ve S.   sayılı yazısı ve eklerinde özetle;   isimli başvuran tarafından hakkında yürütülen soruşturma sonucu kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesine rağmen görevine iade edilmediğine dair Kurumunuza yapılan başvuruya ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Kurumumuza iletilen 28.03.2023 tarih ve    sayılı yazı ve ekleri; 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca ilişikte gönderilmiştir.

3. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne gönderilen 28.03.2023 tarihli yazıda; “İlgi (a) yazı ile kanuni temsilcisinin yapmış olduğu başvuruda; müvekkilinin İçişleri Bakanlığı nezdinde   İlçe Emniyet Müdürlüğünde Başpolis Memuru olarak görev yapmakta iken 08.11.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığını, 23.06.2020 tarihinde de görevinden ihraç edildiğini, Hatay 1. İdare Mahkemesinde açılan davada dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini ancak göreve başlatılmadığını, konuyla ilgili EGM’ye sunduğu dilekçeye “işlemler devam etmektedir” şeklinde cevap verildiğini belirterek göreve başlatılması talebiyle Kamu Denetçiliği Kurumuna yaptığı başvuru ile ilgili olarak,

3.1. Uygulayıcı birimimizden alınan ilgi (b) yazıda; başvuranın Hatay Emniyet Müdürlüğü kadrosunda sicil sayılı Başpolis Memuru olarak görev yapmakta iken Bakanlık Makamının onayı ile  ... sayılı Kanunun 26 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 35 inci madde kapsamında 23.06.2020 tarihinde kamu görevinden çıkarılarak 26.06.2020 tarihinde ilişiğinin kesildiği, bu işlemin iptali talebiyle idaremiz aleyhine açmış olduğu davada; Hatay 1. İdare Mahkemesince 19.02.2021 tarih ve E:    / K: / sayılı “ Dava Konusu İşlemin İptaline” kararı verildiği,

3.2. İstinaf Mahkemesine yapılan itiraz sonucunda; Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince 02.12.2021 tarih ve E:  / - K:  /  sayılı “ İdare İstinaf İsteminin Reddine” kararının verildiği ve bahse konu kararın uygulanması noktasında işlemlerin devam ettiği bildirilmiştir.

3.3. Müşavirliğimize 17.03.2023 tarihinde gelen ve bu tarih itibariyle Bakanlığımıza tebliğ edilmiş olan ilgi (a) yazı, ivedilikle Kamu Denetçiliği Kurumuna tarafınızca bilgi verilmesi amacıyla, birimimizden alınan ilgi (b) yazı ile birlikte ekte gönderilmiştir.”

Açıklamalarına yer verilmiştir.

III.    İLGİLİ MEVZUAT

...

IV. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. Hukuka, Hakkaniyete ve İnsan Haklarına Uygunluk Yönünden Değerlendirme
7. Kurumumuza yapılan başvuruda başvuranın Kanuni Temsilcisi Müvekkilinin özetle; İçişleri Bakanlığı nezdinde İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde Başpolis memuru olarak görev yapmakta iken 08.11.2016 tarihinde görevinden uzaklaştırıldığını, 23/06/2020 tarihinde de görevinden ihraç edildiğini, Hatay 1. İdare Mahkemesinde açılan davada dava konusu işlemin iptaline karar verildiğini ancak göreve başlatılmadığını, konuyla ilgili EGM’ye sunduğu dilekçeye ‘işlemler devam etmektedir’ şeklinde cevap verildiğini belirterek yargı kararlarının uygulanmasını talep etmektedir.

8. Başvuru konusu incelendiğinde, başvuranın Başpolis Memuru olarak görev yapmakta iken 23.06.2020 tarihinde kamu görevinden çıkarılarak 26.06.2020 tarihinde ilişiğinin kesildiği, bu işlemin iptali talebiyle açmış olduğu davada; Hatay 1. İdare Mahkemesince 19.02.2021 tarih ve E:    /    -K:    / sayılı “Dava Konusu İşlemin İptaline” kararı verildiği, İdare tarafından İstinaf Mahkemesine yapılan itiraz sonucunda; Adana Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesince 02.12.2021 tarih ve E:    /  K:    /    sayılı “İdare İstinaf İsteminin Reddine” kararının verildiği ve söz konusu mahkeme kararına rağmen başvuranın göreve başlatılmaması nedeniyle başvurunun yapıldığı anlaşılmaktadır.

9. Başvuran davacı tarafından; “FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatı ve iltisaki bulunduğu gerekçesiyle 375 sayılı KHK'nın geçici 35/(B) maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına dair Bakanlık Makamı'nın 23/06/2020 gün ve    / sayılı kararının, kendisine ilişkin kısmı yönünden; haksız ve hukuka aykırı olduğu, zira 08/11/2016 tarihinde Valilik Olur'u ile açığa alındığı, 31/07/2018 tarihinde yürürlüğe giren 375 sayılı KHK'nın geçici 35'inci maddesi uyarınca görevden uzaklaştırma sürelerinin sıfırlanarak yeniden başlatıldığı, hakkında yürütülen ceza soruşturmasında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına 'karar verildiği, şablon sorularla savunmasının istenilerek işlem tesis edildiği, FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatını ortaya koyacak hukuken geçerli somut bir delilin bulunmadığı, evrensel hukuk kurallarına aykırı işlem tesis edildiği iddialarıyla iptali istenildiği” davada Hatay 1. İdare Mahkemesi / E. sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama neticesinde 19.02.2021 tarihli kararında dava konusu işlemin İptaline oybirliğiyle karar verilmiştir.

9.1.    Hatay 1. İdare Mahkemesi    / E. sayılı dosyada;
 “Görülmekte olan davada da, uyuşmazlığın esasını, terör örgütü olan ve milli güvenliğe karşı faaliyette bulunan Fetö/Pdy ile davacının üyelik, mensubiyet, aidiyet, İltisak veya irtibatının bulunup bulunmadığının tespiti oluşturmakta olup, bu bakımdan davacının Fetö/Pdy ile iltisak ve irtibat durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda; davalı idarece, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile üyelik, mensubiyet, aidiyet, iltisak veya irtibatının bulunduğu değerlendirilerek dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde; Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının    / sayılı soruşturma dosyasında; FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı oldukları tespit edilen açıktan olan veya resen emekli edilen emniyet mensuplarına yönelik 26/08/2016 tarihinde yapılan operasyonda gözaltına alınan polis memurlarının örgüt hakkında verdiği bilgiler ile kendileri gibi örgüt mensubu olduğu iddia edilen kişilerin teşhisi üzerine, iddia edilen kişilerle ilgili araştırma yapıldığı, konu ile ilgili olarak gerekli bilgiler edindikten sonra davacının da FETÖ/PDY terör örgütü ile irtibatlı: olabileceği değerlendirilerek hakkında gerekli araştırmanın yapıldığı; bazı polis memurlarının davacı hakkında toplantı grubunda ye aldığı iddialarında bulunulduğu, söz konusu araştırma kapsamında davacının da ifadesine başvurulduğu, bu kapsamda alınan ifadesinde özetle, “Batman ilinde görev yaptığı sırada kızı . yi sadece eğitim gerekçesiyle İrfan isimli eğitim kurumuna gönderdiği, 17/25 Aralık sonrası ise kızını anılan okuldan aldığı, hakkında ifade veren polis memurlarını Batman'da görev yaptığı dönemden tanıdığı, zaman zaman hasta, doğum ziyaretleri veya birlikte vakit geçirmek için bir araya gelindiği, yapılan sohbetlerde kesinlikle cemaatle ilgili konuşmaların olmadığı, zaten kendisinin cemaate karşı biri olduğu, kendisinin üzerine atılı suçu kabul etmediği, bu örgüt ile tek iltisakının 17/25 Aralık öncesi kızını bu örgüte ait okula göndermek olduğu, Fetöcülerin iftiralarına maruz kaldığı” şeklinde beyanlarda bulunduğu, davalı idarece söz konusu beyanlara itibar edilmeyerek davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile üyelik, mensubiyeti aidiyet, iltisak veya irtibatının bulunduğu kabul edilerek kamu görevinden çıkarıldığı görülmüştür.

Bu durumda; tarafların iddia ve savunmaları ile dava dosyasında yer alan tüm bilgi ve belgeler ile birlikte değerlendirildiğinde; davacının, Fetö/Pdy terör örgütü ile irtibatı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiş ise de; davacının kızını anılan örgüte müzahir okula göndermiş ise de 17/25 Aralık sonrası kızını anılan okuldan aldığı hakkında sohbetlere katıldığı iddiasının ise somut olarak ortaya konulamadığı, kendine özgü bir yapılanma modeli-örneği sergileyen Fetö/Pdy silahlı terör örgütünün elinden sadır olan dijital veri niteliğindeki veri inceleme raporu içeriğinde davacının "SC” ve “SCD” olarak kodlandığı ve bunun anlamının da örgüt literatüründe “17/25 Aralık sürecinden etkileşmiş fetö mensuplarından tekrar kazanılmaya dördüncü derecede yakın kişileri, kazanılması zor olan kişileri” ifade ettiği; ayrıca; davacının, Bank Asya Katılım A.Ş.'de herhangi bir hesabının bulunmadığı, örgüt liderinim talimat tarih aralığında ve zaman diliminden önce dahi herhangi bir hesap açmadığı gibi para da yatırmadığı, örgüt üyelerinin kullanımına hasredilen kripto haberleşme programı niteliğindeki bylock adlı programa ilişkin kullanıcı kaydının olmadığı, terör örgütünün yayın organlarına aboneliğinin bulunmadığı, yine Hatay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarihli kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği; anılan savcılık kararından sonra tekrardan davacı hakkında ayrı bir adli soruşturmanın da yürütülmediği, dolayısıyla davacının hakkındaki İsnadların tek başına davacıyı terör örgütü ile iltisaklı veya irtibatlı hale getirmeyeceği Sonucuna varıldığından, davacının, terör örgütüyle iltisak veya irtibatının bulunduğundan bahisle, kamu görevinden çıkarılmasına dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.” karar verilmiştir.

9.2. İçişleri Bakanlığının istinaf yoluna başvurması üzerine açılan davada Adana Bölge İdare Mahkemesi l.İdari Dava Dairesinin    /    esasına kayıtlı olarak açılan davada ise İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinde düzenlenen kararın kaldırılması sebeplerinin bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun REDDİNE, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 02/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildiği görülmüştür.

10.  Anayasa Mahkemesinin;
10.1.  E. / K./ sayılı kararında hukuk devleti insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri
koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, hukuki güvenliği sağlayan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlet olarak tanımlanmıştır.

10.2. E. / K. / sayılı kararında Anayasa'nın 36. maddesinde ifade edilen hak arama özgürlüğünün, diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biri olmakla birlikte aynı zamanda toplumsal barışı güçlendiren, bireyin adaleti bulma, hakkı olanı elde etme, haksızlığı önleme uğraşının da aracı olduğu, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının, sadece yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunmada bulunma hakkını değil, yargılama sonunda hakkı olanı elde etmeyi de kapsayan bir hak olduğu kaydedilmiştir.

11. Anayasa’nın 138 inci maddesi ile yargı kararlarının ne olursa olsun uygulanmamasından idarenin sorumlu tutulduğu görülmektedir. Öte yandan İdarenin kararı uygulama yükümlülüğü devam ettikçe, yargı kararının uygulanmamasından doğan sorumluluğunun da devam edeceği açıktır. Yukarıda anılan Anayasa Mahkemesi kararından; Anayasanın 36 ncı maddesinde yer alan hak arama hürriyetinin yalnızca yargı mercileri karşısında davalı veya davacı olma sıfatını değil aynı zamanda mahkeme nezdinde verilmiş olan kararın idari mercilerce gereğinin yerine getirilmesini de kapsadığı anlaşılmakta olup, ayrıca mahkeme kararlarının uygulanması yargılama sürecinin devamı niteliğinde görülerek yargılama sürecini tamamlayan ve yargılamanın bir anlam ve sonuç doğurmasını saylayan unsur olarak nitelendirildiği görülmektedir. Somut olayın değerlendirilmesi neticesinde, söz konusu mahkemenin iptal kararı neticesinde, idarenin başvuranı göreve başlatması gerekirken göreve başlatmadığı, dolayısıyla idarenin söz konusu mahkeme kararını makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı ve bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı değerlendirilmiştir.

12. Yukarıdaki açıklamalar, başvuranın iddiaları, idarenin konu ile ilgili açıklamaları, ilgili mevzuat, yargı kararları, konuya ilişkin Ombudsmanın 2022/6421, 2022/6157, 2022/14559, 2022/9871, 2021/12638 numaralı emsal kararları birlikte değerlendirildiğinde; başvuran hakkındaki yargı kararları doğrultusunda başvuranın göreve başlatılması gerektiği, zira Anayasa’nın 138 inci maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28 inci maddelerinde yargı kararlarına uyma zorunluluğunun açıkça belirtildiği, söz konusu düzenlemeler gereğince idarenin idari yargı organlarınca verilen kararların icaplarına göre, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu dikkate alındığında yargı kararının verildiği tarihten itibaren geçen süre zarfında başvuranın yargı kararı gereğince göreve başlatılması gerekirken başlatılmamasının hukuka aykırılık teşkil ettiği, idarenin söz konusu yargı kararını makul sürede ifa etmekten kaçınamayacağı, bunun adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağı değerlendirildiğinden söz konusu yargı kararlarının icrası kapsamında başvuranın göreve başlatılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

B. İyi Yönetim İlkeleri Yönünden Değerlendirme

13. 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde iyi yönetim ilkelerine yer verilmiş olup; idare tarafından, başvuran hakkında verilen iptal kararının uygulanmadığı ve başvuru sahibine verdiği cevapta idari işleme karşı hangi sürede hangi mercie başvurabileceğini göstermediği bu nedenle de “kanunlara uygunluk” ve “karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi” ilkelerine uymadığı tespit edildiğinden, idareden bundan böyle bu ilkelere uyması beklenmektedir.

V. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN AÇIKLAMA

14. 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu Tavsiye Kararının idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde idare tarafından herhangi bir eylem ya da işlem tesis edilmezse (varsa) dava açma süresinden kalan süre işlemeye devam edecek olup, Hatay İdare Mahkemesine yargı yolu açıktır.

VI. KARAR

Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre,

Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin yukarıda açıklanan kararları gereğince başvuranın göreve başlatılması yönünde İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE TAVSİYEDE BULUNULMASINA,
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINCA bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde başvurana ve Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna,

Kararın BAŞVURANA ve İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA tebliğine

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

Kaynak : Gazete Memur

İlişkili Haberler

Manşetler