Gazete Memur - gazetememur.com


© Copyright 2025 Gazete Memur
Dolar : 38,8492 %0,18 Değişim Euro : 43,7497 %0,24 Değişim Altın : 4.148,96 %-0,55 Değişim BIST 100 : 9.019,57 %-1,65 Değişim Brent Petrol : 65,23 %-0,46 Değişim Bitcoin : 104.964,45 %-0,49 Değişim

Emeklilik düzenlemelerinde, kamu görevlileri arasında ayrım yapılmamalı

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacı Bayram TOMBUL X hesabından yaptığı açıklamada "Emeklilikle İlgili Düzenlemede, Kamu Görevlileri Arasında Ayrım Yapılmamalı" dedi.

Kaynak : Gazete Memur Giriş : Güncelleme :
Emeklilik düzenlemelerinde, kamu görevlileri arasında ayrım yapılmamalı

Tombul açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmeleri çerçevesinde bakanlık ve kurumların 2024 yılı Bütçeleri Genel Kurul’da görüşülmeye devam ediyor. Sağlık Bakanlığı Bütçe görüşmeleri sırasında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın doktorların ek gösterge ve emekliliklerine ilişkin yapmış olduğu

“Sağlık çalışanlarının sabit ücretleri hak kaybı olmadan emekliliğe yansıtılacak. Yeni süreçte, hekimlerin emekliliğine dair ek gösterge en düşük 6400’e çıkarılacak. Sağlık çalışanlarının sabit ücretleri hak kaybı olmadan emekliliğe yansıtılarak sağlık çalışanlarının taban ücreti pratisyen hekimlerin üçte biri kadar olacak, yani 0,32’den 0,64’e çıkarılacak”

açıklaması ile Sayın Bakan kamu görevlilerinin gerçek sorunlarını nihayet dile getirmiştir. Ancak kamu personelinin emekliliğine ilişkin en önemli problemin yalnızca doktorlar üzerinden ve doktorlardan ibaret gören bu açıklamanın yapılması; kamu personel sisteminin sorunlarının hiç görülmemesinden daha bedbaht bir tabloyu ortaya çıkarmıştır.

Kamu personel sisteminin en can alıcı konusu olan ve en son 8.077TL uygulamasında açık bir örneğini gördüğümüz “maaş kalemlerinin ve seyyanen zamların” emekliliğe yansıtılmaması için hiçbir konuda olmadığı kadar ince elenip sık dokunarak ip cambazlıklarının yapılması, bugün kamu personel sisteminde gelinen noktayı bizlere göstermektedir.

“Sağlık personelinin tek bir bakanı var da mühendislerin tek bir bakanı yok diye mi mühendislerin içinde bulunduğu ekonomik duruma ses çıkaran yok?!” demeliyiz?

Milyonlarca kamu görevlisi arasında bir meslek grubunun veya hizmet kolunun öncelenmesi, kamudaki iş barışını bozacak şekilde kayırılması, azınlığı memnun edelim derken çoğunluğun küstürülmesi izah edilebilir değildir. Kamuda inisiyatif alan yöneticilerin, kendi hizmet kolunda görev yapan personel için ayrıcalık talep eden idarecilerin ceremesini bu ayrıcalığın dışında kalan kamu görevlilerine çektirmemek siyasetin ve bürokrasinin temel görevlerinden biridir.
Kamudaki düzeni muhafaza etmek yerine her geçen gün yeni bir gündemle sistem daha da bozulmaya çalışılmamalıdır. Bu konudaki ısrarcı tavır kamudaki huzursuzluğu günbegün artırmaktadır.

Öte yandan, Memur-Sen Konfederasyonu olarak özellikle Toplu Sözleşme Masası başta olmak üzere, kitaplarla, çalıştaylarla ve raporlarla da mütemadiyen dile getirdiğimiz ve mücadelesini verdiğimiz “kamu görevlilerinin tüm gelirlerinin emekli keseneğine esas alınması” konusunda 7. Dönem Toplu Sözleşmede’de kayda değer tekliflerimiz ve mücadelemiz oldu.

Her dönem Toplu Sözleşme Masasında, emekliliğe ilişkin konuları, “Toplu Sözleşmenin konusu ve kapsamında değil” olarak nitelendirerek, Komisyon Raporunun işlevsiz bölümlerine göndermek için ve dahi müzakere aşamasına almamak için Kamu İşvereni tarafından verilen eşi benzeri hiçbir yerde görülmeyen çabaya şahit oluyoruz.

Ancak tüm bunlara karşın görüyoruz ki söz konusu siyaset olduğunda, 4 milyonu aşkın kamu görevlisini temsil eden Toplu Sözleşme Masası varken, Torba Yasayla dahi emekliliğe ilişkin düzenlemelerin çıkarılması için tek kalemde cümleler kurulabiliyor, istenildiği an harekete geçilebiliyor.

Kamuda, Toplu Sözleşmede hüküm altına aldığımız 1. Dereceye 3600 Ek gösterge için Bütçe ayrılması beklenirken, yalnızca bir gruba yönelik kamu personel sisteminin dengesini bozacak büyüklükte cümleler gündeme getiriliyor.

Geçtiğimiz günlerde Torba Yasaya eklenmeye çalışılan “BDDK personeline 60.000 gösterge ek tazminatı”nın çalışanlar arasında huzursuzluğa ve eşitsizliğe sebep olacağını ve önergenin geri çekilmesi gerektiğini dile getirmiştik. Nitekim ilave tazminata ihtiyacı olan tek grubun BDDK personeli olmadığı yönündeki açıklamalarımızın haklılığı, kamuoyu nezdinde siyaset tarafından görüldü.

Bugün aynı şekilde haklıdan ve doğrudan yana olan ve gerçeği gören tavrımızla kamu personel sistemindeki emeklilik ve ek gösterge probleminin yalnızca bir hizmet kolu veya bir meslek grubu özelinde değerlendirilmesinin kamu görevlileri arasında onarılması mümkün olmayan büyüklükte haksızlıklar yaratacağını, konunun bütünüyle tüm kamu görevlileri üzerinden ele alınmasının en hakkaniyetli ve ihtiyaç duyulan çalışmalardan biri olacağını ve bu konuda bütüncül bir adım atılmasının gerekliliğini ifade ediyoruz.

Maksadımız “herkes almıyorsa, kimse alamasın” değil, hak ve emek, adalet ve hakkaniyet kavramlarını zedelenmeden, kimseyi kayırmadan, ötelemeden, herkes için ortak sonuçları olan ekonomik gerçekleri herkesi kapsayacak şekilde hafifletebilmek için söz ve sorumluluk sahibi herkesi kamuda yüzleri güldürecek ortak bir paydada hareket etmeye davet ediyoruz.